Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) mensup subay ve astsubayların, askeri okullarda kendilerinden olmayan askeri okul öğrencilerine şok mangalarında işkence uygulayıp okullardan ayrılmaları için baskı yaptığı ortaya çıktı. Türk Silahlı Kuvvetleri'nden Ayrılan ve Atılan Askeri Öğrenciler Platformu İzmir Koordinatörleri Tayfun Özcana ve Mengü Çağatay Özer, askeri okuldayken kendilerine eğitim adı altında işkence ve baskı yapan subay ve astsubayların 15 Temmuz'da darbe girişiminde bulunan askerlerle aynı kişiler olduğunu söyledi.
Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki bir grup askerin 15 Temmuz'da darbe girişiminde bulunmasının ardından, FETÖ/PDY üyesi askerlerin orduda yaptıkları usulsüzlükler de ortaya çıkmaya devam ediyor. 'Şok Mangaları' denilen kamplarda subay ve astsubayların kendileri gibi düşünmeyen askeri öğrencilere yaptıkları baskı ve işkenceler yüzünden, yüzlerce askeri öğrenci okullardan ayrılmak durumunda kaldı. Türk Silahlı Kuvvetleri'nden Ayrılan ve Atılan Askeri Öğrenciler Platformu İzmir Koordinatörleri Tayfun Özcana ve Mengü Çağatay Özer, o dönemde yaşadıklarını ve bundan sonraki dönemden beklentilerini anlattı.
Maltepe Askeri Lisesi'ni bitirdikten sonra Ankara'daki Kara Harp Okulu 3'üncü sınıftan baskılar yüzünden ayrıldığını ifade eden Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi son sınıf öğrencisi Tayfun Özcana (27), "Ben 2007 Maltepe Askeri Lisesi mezunuyum. Daha sonra Kara Harp Okulu 3'üncü sınıftan kendi isteğimle ayrıldım. Bizler sayısı 2 bin 500'ü bulan Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ayrılan ve atılan öğrenciler adına, yıllarca gördüğümüz eziyetler ve haksızlığa karşı itibarlarımızın iadesini istiyoruz. Bütün askeri okullarda 2008 ve 2009'dan itibaren artan baskı yönetiminin olduğuna tanıklık ettik. Bu süreçte pek çok arkadaşım haksız yere aldığı savunmalarla, cezalarla disiplin kurullarına sevk edilerek, okulla ilişkisi kesildi ya da ayrılmak durumunda kaldı.
Örneğin; muayenelerde bir çok arkadaşımın sağlık sorunu olmadığı halde D kodu verilerek 'askeri öğrenci olamaz' raporuyla okuldan ilişkisi kesildi. Bir diğer uğradığımız haksızlık ise okuldan ilişkisi kesilmek istenen öğrencilerin sınav kağıtlarıyla oynanmasıydı. Bunun farkına varan arkadaşlar sınav kağıtlarındaki kodlamayı tükenmez kalemle yapınca sınav talimatlarına aykırı davrandı diye notları düşürüldü. Kendi şahit olduğum bir olay ise askeri okullara sivil alımlarının artmasıyla, okulda bir ihbar ortamı oluştu. Özellikle bu sivillerin komutanlara yaptıkları ihbarlarla, iftiralarla benim gibi üst sınıfların atılma tehditlerine maruz kaldık" dedi.
"FİZİKSEL VE PSİKOLOJİK İŞKENCE GÖRDÜK"
Çok sevdiği askeri okuldan baskılara dayanamadığı için ayrıldığını belirten Özcana, "Biz maalesef hiçbir savunma hakkı verilmeden bu haksızlıklara uğradık. Bazılarımız okuldan atılırken, benim gibi bazı arkadaşlarda bu durumu kaldıramayıp okuldan ayrılmak zorunda kaldık. Şok mangası diye adlandırılan özel kamplar, özel komutanlar seçilerek fiziksel ve psikolojik işkence ortamının oluşturulduğu yerlerdi. Uykusuz bırakma, aç bırakma, içilmeyecek miktarda su içirme gibi insanlıkla, insan haklarıyla bağdaşmayan uygulamalara şahit olduk. Bu kişiler ayrıca öğrencilere askeri okulları hak etmedikleri yönünde psikolojik baskı uyguluyorlardı. Bu tür baskılara dayanan arkadaşlar okullarına devam etti. Dayanamayan arkadaşlar ise kendi istekleriyle ayrılmak yerine, kendilerine şablon şeklinde hazırlatılan 'Askeri öğrenci olmayı hak etmiyorum' tarzında ibarelerin bulunduğu, yazanı zan altında bırakacak, yazdıranı ise sorumluluktan kurtaracak dilekçeleri baskıyla imzalamak durumunda kaldı" diye konuştu.
"O DÖNEM Kİ ASKERLERLE DARBECİLER AYNI KİŞİLER"
Darbe girişiminin yaşandığı gece gerçeklerin ortaya çıktığını vurgulayan Özcana, "Bize o uygulamaları yapan subayların birileriyle bağlantı içerisinde olduklarından şüpheleniyorduk. Ama herhangi bir örgüt mensubu olduklarını ispatlayacak yeterlilikte değildik. Ancak bugün görmekteyiz ki o subayların çoğu 15 Temmuz gecesi yapılan darbe girişiminde bizzat görev aldıkları hatta pek çoğunun gözaltına alındığını, tutuklandığını gördük" dedi.