Kadınların özellikle yaz aylarında korkulu rüyası olan selülitten kurtulmak, yaz ayına girmeden alınacak
küçük önlemlerle mümkün. Bağ dokusu iltihabı olarak da bilinen tıptaki adıyla
''hidrolipodistrofi'' yani selülit, 37 altın önerinin hayat tarzı haline
dönüştürülmesiyle önlenebiliyor.
Genellikle estetik bir sorun gibi algılanan selülit bilinenin aksine,
oluştuğu bölgede kan dolaşımını engellediği için varis, damar tıkanıklığı, kronik
ağrılar, kan dolaşımı bozukluğuna bağlı cilt hastalıklarına yol açan, kas ve
kemik dokusunun kanlanmasına neden olan bir hastalık çeşidi.
Selülitten kurtulmanın 37 yolunu anlatan Estetik Uzmanı Dr.
Nihat Dik, selülitin deri altı dokuda biriken yağ olduğunu, bu yağ dokusuna bağlı
olarak da bölgede sıvı biriktiğini, biriken sıvılar o bölgede dolaşımı
yavaşlattığı için daha fazla yağ birikmesine yol açtığını ve kısır döngüye
girdiğini söyledi.
Dik, selülitin, ''hidro'' (su), ''lipo'' (yağ), ''distrofi'' (görüntü
bozukluğu) kelimelerinin birleşiminden oluşan tıptaki adının
''hidrolipodistrofi'' olduğunu belirtti.
Gözle görülen selülit dokusunun, sırf yağ nedeniyle girintili-çıkıntılı
bir görünüm ortaya çıkarmadığını anlatan Dik, dokudaki yağ hücrelerinin suyu
çekip tamamen suyla şişip dolaşımı bozması nedeniyle selülitin oluştuğunu ifade
etti.
SELÜLİT'İN 4 EVRESİ VAR
Selülit'in 4 evresi bulunduğunu belirten Dik, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Görünüm düzgün ve girinti-çıkıntı yoksa, tamamen pürüzsüzse, bu
selülitsiz bir cilttir ve evre sıfır olarak tanımlanır. Elinizin arasında
sıktığınız dokuda düzensizlik var, ayaktayken yoksa bu 1. evre selülit tipidir.
Ayakta iken dokuyu sıkmadan bile selüliti görebiliyorsak bu 2. evre selülit
tipidir. Bu evrede yatarken selülit görünmez. Hem ayakta hem de yatarken
baktığımız zaman dokuda düzensizlik gözle görülüyorsa, bu 3. evre selülit
tipidir.''
Şişman kadınlarda daha çok selülit olur inancının doğru olmadığını ifade
eden Dik, ''Kanda östrojen hormonunun dolaşması, selülit oluşması için yeterli
bir nedendir. Kadınsan, selülit ile karşılaşırsın. Kilolu ya da zayıf kadın olmak
hiç farketmiyor. Selülit oluşması için kişinin illa şişman olması gerekmiyor''
dedi.
BİRİNCİ RİSK FAKTÖRÜ KADIN OLMAK...
Dik, kilo vererek selüliti yok etmenin mümkün olmadığını, sporcu bir
bayanda bile selülit görülebildiğini söyledi.
Bunun birden fazla nedeni bulunduğuna dikkati çeken Dik, şunları
kaydetti:
''Selülit, 14 yaşından itibaren, özellikle de ergenlik çağında
hormonların çalışmaya başlamasıyla birlikte ortaya çıkıyor. Selülitte birinci
risk faktörü kadın olmak. İkinci faktör ise genetik faktörler. Etnik faktörler de
selülitte rol oynuyor. Akdeniz ırkında, baseni daha geniş olan kadınlarda daha
fazla selülit oluşma riski var. Spor yapmayan, hareket etmeyen, statik hayatları
olan ve beslenme alışkanlığı kötü olanlarda da görülüyor.''
DAMAR TIKANIKLIĞINA DA YOL AÇAR
Bağ dokusu iltihabı diye de bilinen selülitin bir hastalık çeşidi
olduğunu belirten Dik, ''Selülit, oluştuğu bölgede kan dolaşımı ve lenfatik
drenajı (ödem, toksik maddeler ve yağların bölgeden atılmasını sağlayan masaj)
engellediği için, o bölgede kan sirkülasyonunu da azaltır. Buna bağlı olarak
varis oluşması, damar tıkanıklığına, müzmin, kronik ağrılara sebep olur.
Bölgedeki kan dolaşımı bozukluğuna bağlı olarak cilt hastalıklarına neden
olabilir. Kas ve kemik dokusunun kanlanmasını dahi etkileyebilir'' diye
konuştu.
Selülit iltihabına birinci ya da ikinci evrede çok rastlanmadığını,
genelde üçüncü ya da dördüncü evredeki selülitli dokularda, kan dolaşımı
bozukluğuna bağlı olarak o bölgede enfeksiyon geliştiğini anlatan Dik, ''Sonuçta
kan dolaşımı bozuk olan her doku, enfeksiyona açık demektir. Bu durumda da alınan
antibiyotikler tedavi etmeye yetmiyor. Ancak PPC yani soya lesitininden elde
edilen kremlerle bu sorunu azaltmak mümkün olabiliyor'' dedi.
KORUNMAK İÇİN 37 ALTIN ÖNERİ
Uzman Dr. Nihat Dik, kadınların özellikle yaz aylarında korkulu rüyası
olan selülitten kurtulmanın, yaz ayına girmeden alınacak küçük önlemlerle mümkün
olduğunu belirterek, selülitleri önlemek için 37 altın öneriyi şöyle sıraladı:
''1. Sabah kalkar kalkmaz ve akşam yatmadan önce ılık su içine limon sıkıp için.
2. Televizyon karşısında ya da kitap okurken atıştırmayın.
3. Azar azar ve sık sık yemeyi tercih edin, asla aç kalmayın. Dengeli ve
düzenli beslenin, tek tip gıda tüketiminden vazgeçin.
4. Asla çok düşük kalorili ve şok diyetler uygulamayın.
5. Kahvaltınızı kuvvetli akşam yemeğinizi çok hafif yemeyi tercih edin.
6. Soya lesitini (PPC) içeren kremler kullanın.
7. Bol su için. Öğünlerden 30 dakika önce 1-2 bardak su için. Yemek
sırasında ise su içmeyin.
8. Tuz tüketimini azaltın.
9. Kese yapın, sıcak ve soğuk duş alın.
10. Çay, kahve, kola, soda, meşrubat ve alkol tüketimini azaltın.
11. Taze sıkılmış meyve suları ve bitki çaylarını tercih edin.
12. Haftada 4- 5 gün 30-45 dakikalık tempolu yürüyüş yapın.
13. Yüksek topuklu ayakkabılar ve dar giysileri tercih etmeyin.
14. Meyvenizi yemek aralarında yemeyi tercih edin.
15. Porsiyonlarınızı azaltın.
16. Yemekten hemen sonra dişlerinizi fırçalayın.
17. Sakız çiğnemeyin, çok çabuk acıktırır.
18. Kullanmak istediğiniz cihazların hangi tip selülit için olduğunu ve selüliti giderme yöntemini mutlaka öğrenin.
19. Elma, armut ve bunun gibi meyveleri lifli oldukları için kabuklarıile yiyin.
20. Beyaz ekmek yerine, kepek ekmeği tercih edin.
21. Süt, peynir, yoğurt gibi ürünlerin light olanını tercih edin.
22. Doğal şeker yerine, tatlandırıcılar kullanın.
23. Sofranızdan yeşil sebze ve meyveyi eksik etmeyin.
24. Kırmızı et yerine beyaz eti tercih edin.
25. Katı yağlar yerine, zeytinyağı kullanın.
26. Kızartma yerine ızgara buğulama, haşlama ya da fırında pişirme gibi yöntemler uygulayın.
27. Yağlı şekerli ve unlu pastane ve bakkaliye ürünlerinden kaçının.
28. Kuruyemiş sakatat şarküteri ürünleri sos ve kremalardan uzak durun.
29. Dolaşımı engellediği ve oksijen oranını azalttığı için sigara içmeyin.
30. Düzenli egzersiz yapmaya özen gösterin.
31. İdeal kiloda olduğunuz günlerinizdeki bir resminizi buzdolabına yapıştırın.
32. Akşam yemeğini çok geç saatlerde yemeyin.
33. Selülitli bölgeye mutlaka masaj yapın.
34. Çok hızlı yemeyin.
35. Yediklerinizi mutlaka not edin.
36. Haftada bir gün tartılın.
37. Kendinizi çok sevin ve asla umutsuzluğa kapılmayın...''