Yılda 200 tona yakın balık ağı ürettiklerini ve anahtar teslimi balık çiftliği kurduklarını ifade eden Gündemir, "Norveçli bir firmayla ortak olduktan sonra çeşitli ülkelere ihracata başladık" dedi
Emel Aksoy Gündemir, Güzelbahçe'de balıkçı bir babanın kızı olarak dünyaya gözünü açtı. Çocukluk yılları hep balık ağları ile içiçe geçti. O yıllarda babasına yardım etmeyi çok seviyordu. Okul yıllarında da balık ağlarını dikmesini ve tamir etmesini öğrendi. Bu yardımları ile aile bütçesine de katkı sağlıyordu. Bu işin eğitimini de almak isteyen Gündemir, Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nde okudu. Önce evde annesi ile balık ağı yapan Gündemir, üniversite yıllarında küçük bir atölyede üretime başladı. Kısa sürede işlerini büyüten Gündemir, bugün sahibi olduğu "Emel Balık" firmasıyla, 2 fabrikada üretim yaparak 30 kişiye istihdam sağlıyor. Norveçli bir firma ile geçtiğimiz Ekim ayında ortaklık anlaşması imzalayan Gündemir, şimdi dünya markası olmayı hedefliyor. Balıkçı bir babanın kızı olan Gündemir, şimdi patron koltuğunda oturuyor. Gündemir, girişimcilik serüvenini anlattı.
- Sayın Gündemir, bize biraz kendinizi anlatır mısınız? Girişimcilik öykünüz nasıl başladı?
BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ
- Okuldan daha yeni mezun olmuş bir kadın olarak yeni bir yatırıma başlamak zor olmadı mı, bu süreçte ne yaptınız?
Tabii genç bir kadın olarak bu süreç beni çok zorladı. Ama ailem ve yakın çevrem bana çok yardımcı oldu. Zaten atölyemizde üretim yapıyorduk. Buradan kazandıklarımızı ve ailenin bütün birikimlerini bir araya getirdik. Japonya'dan özel makineler getirterek, seri ağ üretimine geçtik. O yıllarda Türkiye'de kültür balıkçılığı da hızla gelişiyordu. Bu hızlı gelişme sayesinde bizim işlerimiz de hızla büyüdü. Hedeflerimizin çok üzerinde büyümeye başladık.
- Bugün geldiğiniz noktayı anlatır mısınız? Nereden nereye geldiniz?
Beni en çok mutlu eden olaylardan biri hiç kuşkusuz bir banka ile bir ekonomi dergisinin işbirliğinde 2008 yılında düzenlenen "Türkiye'nin Kadın Girişimcisi Yarışması"nda birincilik ödülüne layık görülmem oldu. Yaptığım işlerin takdir edilmesi beni daha da motive etti. Yolculuğa küçük bir atölyede başlamışken, bugün sektördeki 5 fabrikadan 2'sinin sahibi durumundayım. Türkiye'de kıyı ve göl balıkçılığı yapılan her noktaya ürün veriyor, Hollanda ve Norveç'e ihracat yapıyorum. Yılda 200 tona yakın balık ağı üretimimiz var. Anahtar teslimi balık çiftliği kuruyoruz. Firmamda ağırlığı kadın olmak üzere 30 kişiye istihdam sağlıyorum. Balıkçılık sektöründe dünyanın en iyisi olan Norveçli bir firma ile de ortaklık yaptım.
- Yabancı firmayla ortaklığınız nasıl gerçekleşti, bunun firmanız için önemi neydi?
Sektördeki hızlı gelişme ve bizim de bu alanda gözle görülür bir şekilde büyümemiz bu alanda iyi bir yere sahip olan Norveçli Egersuda firmasının da ilgisini çekmiş. Geçmiş yıllarda da bizimle ortak olmak istediklerini söylemişlerdi. Biz başlangıçta bu ortaklığı hazır değildik. Ama ısrarla ortak olmak istediklerini söyleyince biz de uluslararası bir firma haline gelmek için tekliflerini kabul ettik. Geçtiğimiz Ekim ayında yüzde 50 pay ile firmamıza ortak oldular. Bu ortaklıkla biz daha önce girmediğimiz pazarlara girerken, Norveçli firma da farklı ürünleri ile Türkiye pazarındaki büyümesini hızlandırdı.
'KENDİNİZE GÜVENİN'
- Biraz da bu noktalara gelirken yaşadığınız sıkıntıları anlatır mısınız? Genç kadın girişimcilere ne gibi öğütleriniz olacak?
Türkiye'de girişimci olmak, hele hele kadın girişimci olmak oldukça zor. Ailemin beni her zaman desteklemesi benim için bir şanstı. Ama her şeye rağmen ilk başlarda kendimi kabul ettirmekte oldukça zorlandım. Çünkü bu işe 17 yaşında başladım. Çiftlik sahibi insanların yaş ortalaması 50-60 ve hepsi erkek. Yaptığım işi gördükçe beni kabullendiler. Bu işin o güne kadar Türkiye'de örneği yoktu. Şu anda geldiğim noktada artık tabuları yıktım. Bu sektörde bir kadının da başarılı olabileceğini kanıtladım. Kendime güvenimi hiç kaybetmedim. Sorunlar çıksa da çözüm için daha çok çaba harcadım. Eğer bir projeniz varsa, projenize ve kendinize güveniyorsanız başarılı olmamanız için hiçbir neden yok. Yeter ki isteyin ve israr edin, sonunda başarı mutlaka sizi bulacaktır.
'Yeni yatırımda önceliği yine kadınlara vereceğim'
- Bundan sonra neler yapmak istiyorsunuz, hedefleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Şu anda 2 farklı fabrikada üretim yapıyorum. Üretim kapasitesini daha da artırmak için organize sanayi bölgelerinin birinde en az 5 bin metrekare kapalı alana sahip bir tesis kurmak için fizibilite çalışmalarına başladım. Kısa süre içinde uygun bir yer bulursam fabrika yatırımına start vereceğim. Bu sayede üretim kapasitemiz artacak ve daha çok kişiye istihdam olanağı yaratacağım. Yeni yatırımda da yine kadınlara öncelik vereceğim.