Bu kadar çok eserin bulunması o dönemde yaygın bir kültürün olduğunu ortaya koyuyor. İzmir'in ilk yerleşenlerinden tutun, en zengin döneminde yaşayan toplumuna kadar birçok bilgiyi yeni kazılardan öğrendik. 8 bin yıl öncesinde çok zengin kültürün yaşadığını görüyoruz. Kazı alanı yüzey toprağının yaklaşık bir metre altında başlıyor, 3,5-4 metre derinliğe kadar iniyoruz. Çukur dibinde toprak tarafından örtülmüş bir tarihi ortaya çıkardık. Bu yılki kazılarda İzmir'in geçmişiyle ilgili yeni veriler ortaya çıkardık.''
İZMİR'DE YAŞAM 8.500 ÖNCE BAŞLAMIŞ
Yrd. Doç. Dr. Derin, kazı alanında çanak çömleğin kullanımından da önce dönemlere gidebilecek bulgulara rastlandığını ifade ederek, ''Alanda 8 bin 500 yıl öncesi yaşamın başladığını da ortaya çıkarılabilecek tabakaların varlığını ilk defa keşfettik. Radyo karbon sonuçları ve önümüzdeki yıllarda yapılacak kazı çalışmalarıyla bu konuda net bilgiler de ortaya çıkarılabilecek'' diye konuştu. Bu yılki kazılarda ilk defa çanak çömleklerin üzerinde ana tanrıça kabartmalarının da bulunduğunu bildiren Zafer Derin, elde edilecek bulguların bilim dünyası ile paylaşılacağını kaydetti.
Küp mezarın İzmir metropolündeki kazılarda ortaya çıkarılan en eski küp mezar olduğunu ve 5 bin yıl öncesinin ölü geleneklerinin ortaya çıkarılabileceğini belirten Derin, iskelet üzerinde de çalışmalar yapıldığını, sergilenmesi durumunda müzede büyük ilgi çekeceğine inandığını söyledi. Yrd. Doç. Dr. Derin, kazılara Kültür ve Turizm Bakanlığı, Büyükşehir ve Bornova Belediyesi ile Ege Üniversitesinin katkı sağladığını, bu yıl kazılarda 40 kişinin görev aldığını ifade etti. Ortaya çıkarılan eserlerin kazı alanı yakınında sergilenmesinin önemli olduğunu, bu yönde çalışmalar da yapıldığını kaydeden Derin, bölgedeki kazıların uzun yıllar devam edeceğini, en kısa sürede de bir kazı evi yapılması gerektiğini belirtti.