İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz
Kocaoğlu, ''Eğer bu belediyede bir şey varsa, bir yolsuzluk varsa, bir
hukuksuzluk varsa, onun hesabını ben vereceğim'' dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesinde örgütlü işçi ve memur sendikası üyeleri,
yapılan aramayla ilgili belediyeye destek vermek için bir araya geldi.
Kocaoğlu, Konak Meydanı'nda toplanan işçilere ve memurlara hitaben
yaptığı konuşmada, belediye bünyesinde taşeronlaşmayı sıfıra indirdikleri, sadece
ana yolları değil, köy, tarım , tarla ve bahçe yollarını da asfaltladıkları,
köylünün, çiftçinin emekçinin yanında oldukları için problemli göründüklerini
ifade etti.
Belediye çalışmalarını anlatan Kocaoğlu, şunları söyledi:
''Eğer siz Bayındırlı çiçek üreticisiyle 5 yıldır anlaşmalı üretim
yapıyorsanız, eğer Tire Süt Kooperatifinden aldığınız, Küçük Menderes'in
hayvancısını desteklediğiniz sütü, 160 bin dar gelirli vatandaşın çocuklarına her
gün iki litre dağıtıyorsanız, eğer siz Bademli'de, Ödemiş'te fidan üreticisiyle
anlaşmalı üretim yapıyorsanız, hep mazlumdan yana, hep halkın yararını ama belli
zümrelerin çıkarcılarının, haksız kazanç sağlamak isteyenlerin yanında
değilseniz, siz problemsiniz. Eğer siz İzmirli hemşehrilerimizin verdiği güvene
layık olacağım diye gece gündüz 10 sene içinde İzmir'in tüm altyapı problemlerini
bitireceğim derseniz, siz problemsiniz. Aliağa-Menderes hattını belediye
kaynaklarıyla 550 milyon lira harcayarak bitirirseniz, siz problemsiniz. Eğer siz
Kadifekale kent dönüşümünde 2 bin 500 konutu Uzundere konutlarına taşıyıp, tüm
maliyetlerini karşılarsanız, siz problemsiniz. Metroya en az 400-500 milyon lira
harcayarak kendi gücünüzle yaparsanız, siz problemsiniz. Siz belediyecilik
tarihinin en büyük kamulaştırmasını, 550 milyon liralık kamulaştırmayı proje
yapacağım, altgeçit, yol yapacağım diye kamulaştırırsanız, siz problemsiniz.''
ZAMAN İZMİRLİ HEMŞEHRİLERİMİZE LAYIK OLMA ZAMANI
Dün başlayan operasyonla 24 belediye görevlisinin gözaltına alındığını
hatırlatan Kocaoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Gözaltına alınan 24 arkadaşımızdan 10'u serbest bırakılmıştır. Diğer
arkadaşlarımızın da bir an önce ifadesinin alınarak, serbest bırakılmasını arzu
ediyoruz, talep ediyoruz. Bu arkadaşlardan bir çoğunu tanımıyorum, yahut ismini
bilmiyorum ama tanıdıklarım, bildiklerim, genel sekreterimiz, şirket
koordinatörümüz, genel sekreter yardımcımız, daire başkanlarımız, bunlar pırıl
pırıl insanlardır. Bunların bu kente hizmetten başka hiçbir düşüncesi, hiçbir
hedefi, hiçbir amacı yoktur. Aynı mantık içinde beni nasıl biliyorsanız, ben de o
arkadaşları böyle biliyorum.''
Kocaoğlu, daha önce genel seçimlerde İzmir'de Büyükşehir Belediyesinin
kullanılmaması yönünde açıklama yaptığını hatırlatarak, şöyle devam etti:
''Bu genel seçimdir, partiler genel politikalarla seçime yürüsünler,
İzmir Büyükşehir Belediyesini genel seçime alet etmeyin diye uyarıda bulundum.
Malum olmuş ki üç gün sonra geldiler. Değerli arkadaşlar adi suç, zimmete para
geçirmektir. Ama bu belediyenin, bir milyon 120 oyla İzmirli hemşehrilerimizin
yüzde 56,7 oyu ile seçilmiş belediye başkanınızım. Eğer bu belediyede bir şey
varsa, bir yolsuzluk varsa, bir hukuksuzluk varsa, onun hesabını ben vereceğim.
Benim arkadaşlarımı, mesai arkadaşlarımı bıraksınlar, bu belediyenin hesabını
bana sorsunlar.''
Zamanın İzmirli hemşehrilerine layık olma zamanı olduğunu ifade eden Kocaoğlu, şunları kaydetti: ''İzmirli hemşehrilerimizin bize güvenini boşa harcamama zamanıdır, çalışma zamanıdır, layık olma zamanıdır şimdi. Sizden bir isteğim var, herkes işinin başına, görevinin başına dönsün. Daha büyük bir istekle, daha büyük bir azimle, daha büyük bir coşkuyla öyle bir çalışacağız ki İzmirli hemşehrilerimize hep birlikte layık olacağız. Bundan sonra sükunetle ama an be an, saniye saniye takip ederek, arkadaşlarımızın bir an önce özgürlüğe kavuşması için hukuk mücadelesi vereceğiz. Adalet mücadelesi vereceğiz, insan hakları mücadelesi vereceğiz, demokrasi mücadelesi vereceğiz ve İzmir'den dünya aleme demokrasinin ne olduğunu hep beraber öğreteceğiz. İzmirlilerle birlikte öğreteceğiz.'' Belediye-İş, Genel-İş, Sosyal-İş ve Tüm Bel-Sen adına açıklama yapan Belediye-İş 4 No'lu Şube Başkanı Cemal Küpeli ise dün başlayan ve devam eden operasyonun siyasi olduğunu savunarak, Sayıştay denetimine tabi olan İzmir Büyükşehir Belediyesi ve şirketlerinde bugüne kadar yapılan denetimlerde herhangi bir usulsüzlüğün tespit edilemediğini ileri sürdü. Küpeli, soruşturmanın bir an önce sonuçlandırılması ve kamuoyuyla paylaşılmasının gerektiğini de kaydetti.