Başbakan Ahmet Davutoğlu, 'Çakma Gandi' diyerek hitap ettiği CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirirken, "Cahillerle konuşmak zordur. Karşına alıp ders vermek gerekiyor. Önce kendi tarihini oku" dedi.
AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuşan Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'nun 'Türkiye'de parti ile devlet içiçe geçiyor' sözlerini hatırlatarak, "Türk tarihini bilmiyorsun, bari CHP tarihini bil. 1936'da İçişleri Bakanı, CHP Genel Sekreteri oldu bu memlekette. Devletle, partiyi özdeşleştiren tek parti var, o da CHP. Kendi tarihini oku Kılıçdaroğlu, sonra çık karşımıza" dedi. Davutoğlu, şu mesajları verdi:
TARTIŞACAK KALİBREDE LİDER ARIYORUZ: Türkiye'de anamuhalefet partisi boş. Karşımıza çıkacak, tartışacak kalibrede bir lider arıyoruz. Yok. Kerbela'yı anlamak için bir emekli müftüyle bir başka Kerbela'yı bildiğini düşündüğü bir siyasetçi adamla da olmuyor, onlar da öğretemiyorlar.
ÇAKMA GANDİ: Mandela başka bir dine mensup olmakla birlikte Hz. Hüseyin'in felsefesiyle onlarca yıl beyaz ırkçılığına karşı mücadele etti. Gandi, sömürgeciliğe karşı aynı bilinçle hareket etti. Hüseyni tavrı gerektiğinde o tavrı gösterenler de, o tavra muhatap olanlar da insanlık vicdanı ile hareket ederler. Ama bizim çakma Gandi, 'Gandi nerede' deseniz, onu da bilmez, nerede yaşıyor, ne zaman deseniz, bilmez.
'Uykudan uyanması lazım'
KIŞ UYKUSUNDAYDI: Kılıçdaroğlu çıktı, 'Biz de molotofkokteyline, şiddete karşıyız' dedi. Peki bunu Kobani olayları olurken niye söylemedin Kılıçdaroğlu? Senin Genel Başkan Yardımcın, 'sokaklara çıkın' diye çağrı yaptığında, Türkiye'yi karıştırmak için mesajlar yolladığında neredeydin? Her zaman olduğu gibi kış uykusundaydı herhalde. Şimdi baktı ki millette bir tepki var, o tepkiyi kaçırmamak için 'Biz de şiddet eylemlerine karşıyız' diyor. Karşıysan, çık söyle.
HDP'YE KOBANİ ELEŞTİRİSİ: HDP, hani iki kelimeden biri 'barış' diyen, her türlü saldırıyı, baskıyı, zulmü yapan HDP de şunu diyor: 'Zalim bana dokunmuyorsa, bin yaşasın.' Emin olun IŞİD, Kobani'ye saldırmasaydı, IŞİD'le yan yana yaşamaya devam ederdi bunlar. Siz, Suriye rejimi o insanları etnik ve mezhebi kimliğine bakmadan tümüyle katlederken, ona susarsanız, dönüp bize Kobani konusunda ders veremezsiniz.
'Şehirler yenileniyor'
41 MİLYON TL HASAR YARDIMI: Hükümet olarak şu sözü vermiştik; 'Yıkılan her yerde yepyeni bir şehir kuracağız, yangın yerinde gül yetiştireceğiz' diye. O günden bugüne, şu kısa süre içinde, 41 milyon liralık yardım, hasar tahrip analizlerine göre vatandaşa ulaştı. Hepsini tek tek eskisinden daha güzel inşa edeceğiz. Ta ki Vanlılar, Diyarbakırlılar, Siirtliler, Şırnaklılar, Hakkarililer, Bingöllüler, Bitlisliler, Urfalılar, Karslılar görsünler ki, yıkılan yerlerde gül yetiştiren bir iktidar, bir siyaset felsefesi var.
KAMU DÜZENİNİ YOK EDEMEYECEKSİNİZ: O vandallar, o teröristler, kendilerine yakın olmayan işyerlerini bombalayarak, 'Burada sadece bize haraç verenler yaşıyor' demek istediler. Hayır, en iyi bölgedeki kardeşlerimiz bilirler ve takdir ederler ki, çözüm sürecinin getirdiği huzur ortamındaki ekonomik kalkınma devam edecek.
Molotofkokteylini eline alan yanacak
Şimdiden uyarıyorum, toplantı, gösteri yürüyüşü diye izin alanlar, ellerinde molotofkokteyliyle ambulansa, işyerlerine yaklaşırlarsa, içinde insan olan, genç bir kızımızı kaybettiğimiz belediye otobüslerine yaklaşırlarsa, terörist muamelesi görecekler ve durdurulacaklar. Mağdur insanlarımızın canı o saldırganlardan kıymetsiz değil. Kimse eline molotofkokteyli almaya cesaret etmesin.
Çözüm süreci milli mesele
Çözüm süreci millidir; çünkü bütün Türkiye'nin kardeşliğini hedeflemektedir. Çözüm süreci yereldir; çünkü bizim tarafımızdan yürütülüyor. Türkiye'deki aktörler, Türkiye'deki muhataplar tarafından. Çözüm süreci özgündür; başkaları ile karşılaştırılmaz, çünkü biz çözüm süreci ile birlikte kendi enerjimizi, dinamizmimizi tarih sahnesine çıkarmak istiyoruz.