• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Bir gülüp bir ağlayanların hastalığı: Bipolar Bozukluk FİLİZ İÇKE ÖNAL

Bir gülüp bir ağlayanların hastalığı: Bipolar Bozukluk

filizicke@hotmail.com Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 21.01.2010, 00:00
Duygusal çökkünlükle taşkın ruh halleri arasında gidip gelen bu insanlar, tedavi görmedikleri takdirde ağır bedeller ödüyorlar. Özellikle manik ataklar sırasında düşünmeden alınan riskler arasında borçlanmalar ve riskli ilişkiler ön plana çıkıyor

Psikiyatride "bipolar bozukluk" olarak olarak tanımlanan hastalığın dilimizdeki tam karşılığı "iki uçlu duygu durum bozukluğu". Hastalığı "manik depresif bozukluk" olarak da duymuş olabilirsiniz. Bipolar bozukluk; kişinin kendini aşırı coşkulu veya çok durgun hissetmesine yol açan, duygu durumunun çok yükseldiği ya da çok düştüğü, beyni etkileyen bir hastalık. Hastalığın iki uçlu duygu durum bozukluğu olarak tanımlanmasının sebebi; kişinin duygudurumunun, maniden (taşkınlık) depresyona (çökkünlük) aşırı 'iki uç' arasında değişebilmesinden kaynaklanıyor. Manik ataklar sırasında kişi aşırı mutlu hissedip taşkın davranışlar sergilerken, depresif ataklar sırasında son derece üzgün ve umutsuz hissediyor.

TOPARLAYAMIYORLAR
Hastalığı kabaca üzüntü ve sevinç arasında gidip gelen bir hali olarak algılarsak, bipolar bozukluk aslında hiçbirimize yabancı değil. Çünkü ruh sağlığı yönünden hiçbir şikayeti olmayan insanlar da zaman zaman "bir gülüp bir ağlayan", "bir coşup bir kabuğuna çekilen" bir tablo çizebiliyor. Yard. Doç. Dr. Zeki Yüncü, aradaki farkı şu sözlerle açıklıyor: "Yaşamda hepimiz sevinç ve üzüntülerle karşılaşıyoruz. Hatta üzücü durumlarla daha sık karşılaştığımızı söylemek mümkün. Bununla birlikte üzücü durumlar karşısında bozuluyoruz, canımız sıkılıyor ama bu hiçbir zaman hastalık düzeyine ulaşmıyor. Üzüntümüzü yaşadıktan sonra toparlanıp hayatımıza devam ediyoruz. Ama bipolar bozukluktaki çökkünlük dönemlerinde kişinin işlevselliğinde kayıplar meydana geliyor. İŞine konsantre olamıyor, ilişkileri bozuluyor.. Diğerleri kısa sürede toparlanırken bu kişiler bunu yapamıyor."

HER ATAK BİR RİSK
Sadece depresyon dönemleri değil, taşkınlık dönemleri de bu insanlar için "risk" demek. Manik ataklar sırasında yaşanan aşırı coşkunluk sırasında kişiler riskli davranışlarda bulunabiliyorlar: maddi gücünü çok çok aşan miktarlarda borçlanmak, normal şartlar altında doğru bulmayacağı ilişkilere girmek, onaylamayacağı cinsel ilişkiler yaşamak, madde kullanmak gibi. "Yenileyen her atak kişide bir kayba neden olabilir" diyen Yard. Doç. Dr. Zeki Yüncü, "Bu kişiler özellikle manik ataklar sırasında başlarına iş açabilecek sorunlarla karşılaşabiliyor. O yüzden hastalığın önceden tanınması, kişinin çevresi ve yakınları tarafından iyi bilinmesi, bunun yanı sıra uygun şekilde tedavi edilmesi gerekiyor" uyarısında bulunuyor.

İLAÇ KULLANIMI ŞART
Bipolar bozukluk tanısı, kişinin yaşadıkları, hastalığın gidişi ve aile öyküsü esas alınarak konuluyor. Tedavi edilmemesinin bedeli ise yalnızca iş gücü kaybı, maddi kayıplar, riskli davranışlardan doğan zararlar değil. Hastalığın zaman içinde kişinin düşünme yeteneğinde de harabiyete neden olabileceğine dikkat çeken Yard. Doç. Dr. Zeki Yüncü, "Dolayısıyla daha az kayıp için düzenli ilaç kullanımı ve düzenli doktor takibi şart. Tedavide ilaç mutlaka kullanılmalı. İlaç tedavisine de kişinin durumu, yaşadığı atakların şiddeti, varsa ailesindeki hastalık durumu gibi birçok faktör göz önünde bulundurularak karar verilmeli" diyor.
Bipolar bozuklukta psikoterapi de, yardımcı tedavi olarak kullanılabilir. Ancak biyolojik bir hastalık olduğu için ağırlıklı olarak ilaç tedavisi ön planda olmalı. Psikoterapiler daha çok kişinin hastalığı konusunda farkındalığını artırabilmek, düzenli ilaç kullanımını sağlamak ve atakları daha hafif geçirmesini sağlıyor.

Belirtiler;
Mani (taşkınlık) döneminde:
-Çok az uyku ihtiyacı.
-Aşırı sinirlilik.
-Aşırı mutluluk.
-Artmış enerji.
-Dikkat dağınıklığı.
-Aşırı para harcama.
-Aşırı özgüven.
-Madde kullanımı.
-İçinde bulunduğu durumun normal olmadığını kabul etmemek.

Depresif dönemde:
-Endişeli ruh hali.
-Suçluluk, değersizlik, çaresizlik duyguları.
-Çok uyuma veya uyuyamama.
-Kişinin enerjisiz hissetmesi, hiçbir şey yapmak istememesi.
-İntihar düşünceleri.
-İştahsızlık veya iştahın artması.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA