• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Düzenli takip hem annenin hem bebeğin güvencesi FİLİZ İÇKE ÖNAL

Düzenli takip hem annenin hem bebeğin güvencesi

filizicke@hotmail.com Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 25.06.2010, 00:00
Gebelik öncesinde, bebeği 9 ay besleyip büyütecek anne vücudunun yeterlilik yönünden taranması ile başlayan süreç, testler, ultrason takibi, muayeneler ve bilgilendirmelerle doğuma kadar devam ediyor

İrenbe Tüp Bebek Merkezi'nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Refik Keleş, gebelikte takip sürecini en başından itibaren öyle güzel anlattı ki, sorularımı bir kenara bırakıp bir buçuk saat boyunca keyifle dinledim. Keşke bu görüşmenin her anını sizlerle paylaşabilseydim diyorum ve sözü kendisine bırakıyorum:
Günümüzde çiftler "Bebek istiyoruz" yerine "Sağlıklı bebek istiyoruz" demeli, çünkü tıbbın geldiği noktada gebelik boyunca pek çok sorunu önceden öngörmek ve tedbir almak mümkün.
Sağlıklı bebek için gereken sağlıklı yumurta ve sağlıklı spermdir. Ancak 400 bin yumurta içinden en sağlıklı olanı bu noktada tanımlayamazsınız. Eşinizin 60 milyon sperminin içinden hangisinin yumurtayı dölleyeceğini de bilemezsiniz.

SOY AĞACI TARAMASI
Burada yapabileceğiniz şey, gebelik öncesinde soy ağacınızı incelemek. Çiftler aile geçmişini sorgulayacak. Genetik geçişli hastalık var mı, ailede bebek kaybı yaşanmış mı... Bununla ilgili sorun varsa acaba bu tanımlanabilen bir hastalık mı diye genetik danışmanlık alınmalı. Diyelim sorun yok.

ANNE KENDİNİ HAZIRLAMALI

Bebeğe gebelik boyunca ev sahipliği yapacak anne adayı, "Ben bu kapasitede miyim?" diye sorgulayacak. Hemogram tahlili ile kansızlık, demir eksikliği, talasemi taşıyıcılığı vb var mı, şekerle, guatrla ilgili sıkıntı var mı bakılacak. Toksoplazma gibi hastalıklar ve kızamıkçık geçirip geçirmediği sorgulanacak. Anne adayı kızamıkçık geçirmediyse, aşısını yaptırıp 3-4 ay gebelik ertelenmeli. Bunun dışında folik asit ve B 12 gibi eksikler var mı sorgulamak ve gebelikten üç ay önce folik asit alımına başlamak gerekir.
-Gebelik elde edildi ve çift kontrole geldi. Gebeliğin sağlıklı olup olmadığını nasıl anlıyorsunuz?
Gebeliğin sağlıklı olup olmadığını;
1. Fiziksel değişikliklerle
2. Biyokimyasal değişiklerle
anlayabiliriz.
Gebelik ürünü rahim içine yerleştiğinde plasenta, özel bir hormon salgılıyor: Beta HcG. Beta HcG, testlerde 100'lü rakamları geçtiğinde biyokimyasal gebelik kesinleşmiş olur. Bu değer, kan yoluyla idrara geçtiğinde, idrar testinde çift çizgiyi gördüğümüz an gebelik için pozitif diyoruz.
Hamilelikle birlikte vücutta iki şey değişiyor. Birincisi vücutta normalde olmayan Beta HcG hormonu giderek artıyor, ikincisi; progesteron dediğimiz gebeliğin devamını sağlayan hormon artıyor. İkisinin değişmesi gebeliğe bağlı sekonder değişiklikleri meydana getiriyor. Sabah bulantıları, hazımsızlık, sık tuvalete gitme, ağızda metal tat, tükürük salgısının değişmesi, dişetlerinde şişme, kanama... Ve anne adayı 'Doktora gideyim' diyor.
Çok erken giderse gebelik kesesi görülmeyebilir. Beta HcG 1500 üniteyi geçmeden rahim içinde gebelik kesesi görülmez. Bu da aşağı yukarı 14 günlük bir periyoddur.
-Gebelik kesesini görmek neden önemli?
Döllenme tüpte olduğu için kese bazen tüpte takılıp kalabiliyor. Böyle olduğu zaman rahim içine giremiyor. Buna 'dış gebelik' diyoruz. Keseyi rahim içinde gördüğümüz zaman artık siz klinik olarak da gebesiniz diyebiliyoruz.
-Keseyi görmek yeterli mi?
Değil. Rahim içinde keseyi görerek kimyasal gebelik olmadığını gördük. Daha sonra genetik şifrenin doğu verilip verilmediğini anlamak gerekir. Bunun için de fetusu görmek gerekir.
Gebeliğin iki türlü takibi vardır. Birisi ampiriktir. Görsel olarak izlersiniz. Diyelim gebemiz 6 haftalıkken geldi. İki hafta sonra çağırdınız 8 hafta, 2 hafta sonra çağırdınız 10 hafta... Sağlıklı, gününe uygun bir büyüme gözlemlediniz. Bu ampirik takip.
Bir de bilimsel veriler var. 11-13. hafta arası, ikili testin veri tabanı olarak kullanıldığı dönem.
Down sendromu dışında dudak damak yarığı, ayak topuğunun arkaya doğru olması, ayak baş parmağının ayrık olması, beyin, kalp ve böbreklerde anomaliler de down sendromu açısından uyarıcı olabilir.
Bunlardan biri varsa, 2'li ve 3'lü testlerde de şüpheye düşersek amniyosenteze yönlendirme olasılığımız artıyor.
2'li, 3'lü, 4'lü testte sadece down sendromu arıyoruz. Ama bebekte beyin ve kalple ilgili sıkıntılar olabilir. Karın ön duvarı açıklıkları olabilir. Bunlara da down sendromu kadar önem verilmesi lazım. Buna "ikinci basamak ultrason" diyoruz. Halk arasında renkli ultrason veya fetal tarama olarak da adlandırılıyor. Mutlaka bu taramanın da yapılması lazım.
Bazen, "Amniyosentez yaptırdık başka şeye ihtiyaç var mı?" deniyor. Dudak damak yarığı amniyosentezde saptanmaz. Fetal taramanın esas amacı; 5 sistemin taranmasıdır. Bundan; sinir, dolaşım, hareket, sindirim ve boşaltım sistemidir.
Fetal tarama ile bu sistemlerin varlığı ve fonksiyoları hakkında bilgi sahibi oluyoruz. Bu bilgilerle başka hastalıkların varlığını sorgulamak da mümkün oluyor. Dudak damak yarığı buna en güzel örnek. Kimsenin başına gelmesin ama diyelim dudak damak yarığı gördük. Bu bilgi ne veriyor bize? Çocuk doğunca ameliyat olacak. Ayrıca dudak damak yarığı varsa, down sendromu olasılığı da artıyor. Fetal taramada dudak damak yarığı yok dediğimizde bu olasılıkları da ekarte etmiş oluyoruz.
Avantajı bu. Bununla beraber organ anomalisi görmesek bile, bütün sistemler normal olsa bile, down sendromu yine de olabilir. Yüzde 100 olmaz diyemiyoruz.
Sonuç olarak testlerimizi ve fetal taramayı yaptık. Bu bize şunu kazandırıyor: Yüzde 85-92, hatta bazılarına göre yüzde 95 doğruluk oranı ile bu bebek sağlıklıdır diyebiliyoruz. Bunların cevabının 20. haftaya kadar verilmesi lazım.
Fetal tarama yaptıktan sonra herhangi bir problem yoksa anne adayını ayda bir izliyoruz. Bundan sonrasında anne adayını iki şekilde uyarıyoruz:
1. Gebeliğin sağlıklı gittiğini,
2. Bebeğin sağlıklı olduğunu
anlaması lazım.

AÇ MIYIM, YORGUN MUYUM?
-Bunu nasıl anlayacak?

Bebeğin hareketlerini izleyecek. Hissediyorsa bebek sağlıklıdır. Özellikle 32. haftadan sonra 24 veya 10 saatte bir hareketi, anne adayının hissetmesi lazım. Hangi dönemde olursa olsun, bebeğin hareketini hisetmiyorsa öncelikle telaş yapmayacak. Sonra kendine şu soruyu soracak: "Aç mıyım, yorgun muyum?" Açım diyorsa, tercihen şekerli bir şeyler yiyecek ve 40 dakika sol yanına uzanacak. Sağlıklı bebek 40 dakika içinde az veya çok hareket eder. Bebek istirahate rağmen hiç hareket etmiyorsa hekim tarafından mutlaka muayene edilecek. Bu, bebeğin anne karnında sağlıklı olup olmadığını anlamak adına hamileliğin 2. ve 3. döneminde yapılması gerekenler.

ERKEN DOĞUMU ÖNLEMEK İÇİN
Taramayı 20. haftaya kadar bitirdik . 2'li ve 3'lü tarama testleri, biyokimyasal testler yapıldı ve 'bebek sağlıklı' dedik. Bundan sonra bebek dış ortama uyum sağlayacak yaşamsal yetenekleri kazanıncaya kadar doğmasını istemiyoruz. Yani su kesesi açılmayacak, rahim kasılmayacak ki 37 haftayı (prematüre sınırını) geçsin.
Bunun için anne adayı;
* Vajinal enfeksiyon ve komşu organ enfeksiyonlarından korunmalı,
* Vücut ısısı 37.5'i geçerse mutlaka hekimini bilgilendirmeli.
-Sık ultrason bebeğe zarar verir mi?
Hayır. Erken dönem gebelik kayıplarında genellikle ultrason suçlanır ama bu doğru değil.
-Ultrason doğum öncesinde annenin bebekle buluşma alanı bir anlamda. Sıklık açısından abartıya kaçılıyor mu?
Karşılıklı taviz diyelim. Özellikle ilk aylarda anne adayının birçok sıkıntısı var. Hormonal değişikliklerle beraber sinir, gerginlik, bulantılar, eşten destek görememek, iş koşulları... Bu ortam istilasında pozitif bir şey yok. Bebek ölü mü, canlı mı bilgisi yok.. 15 günde bir ultrasonda bebeği görmek bu dönemde anne adayına büyük moral veriyor.

İkili test nedir?
Down sendromu riskini gebeliğin erken döneminde belirler. Bebeğin ense kalınlığı ve baş-popo mesafesi ölçüldükten sonra anneden kan alınır. Görülebiliyorsa burun kemiği ölçülür ve bu bilgilerle birlikte annenin yaşı ve kilosu bilgisayar ortamına aktarılarak 'down sendromu risk belirlemesi' yapılır. Değer 1/250'nin altına indiği zaman, "Acaba bebek down sendromlu mu?" sorusunu getirir ama mutlak değildir. Bu; 249 anne sağlıklı, biri down sendromlu doğuracak anlamına gelir.
kutu..kutu..kutu...

Üçlü test nedir?
16-22'nci haftalar arasında, anne adayının kanında üç ayrı hormon incelenir. Beraberinde annenin yaşı, gebelik haftası ve kilosu bilgisayara aktarılarak 'down sendromu risk olasılığı' hesaplanır.
İkili veya üçlü testte sorun çıkması, bebekte mutlaka down sendromu olduğu anlamına gelmez.

Amniyosentez nedir?
Amniyosentezde; bebeğin içinde bulunduğu amniyon sıvısından örnek alınarak kromozomlarına bakılır. Gebelikte 16-20. hafta arası veya 22. haftada yapılır. İkili ve üçlü test sonuçları down sendromu riski yönünden şüpheli çıkarsa yapılır. Amniyosentez uygulamalarında eskiden kanama, düşük ve enfeksiyon daha sık görülürdü. Bununla birlikte yine de amniyosentez nedeniyle sağlıklı bebek kaybedilebilir. Bu risk 1/200 oranındadır.

Kordosentez nedir?
Gebelik takibinde geç kalınan durumlarda, örneğin 22.-23. haftalarda ultrasonda down sendromundan şüphe edildiğinde yapılan testtir. Ultrason eşliğinde karın duvarından girilerek göbek kordonundan bebeğe ait kan örneği alınır.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA