Duygu durumu değişiklikleri ve kontrol edilemeyen iştahın en önemli kilo alma sebeplerinden olduğunu dile getiren ve bu iki sorunla başa çıkabilmek için 10 öneri hazırlayan Beslenme ve Diyet Uzmanı Ebru Yağcı, "İştah aslında hepimizin yaşamında yemek yeme miktarımızı etkileyen en önemli duygumuzdur. İştahsız olmak sağlıksızlık olduğuna göre, iştahın fazlasının da çok sağlıklı olmadığını söyleyebiliriz" diyor. Yağcı şöyle devam ediyor: "Duygularımızla iştahımızı kontrol ederek tabağımızdaki ihtiyacımız kadar yemekle yetinebilmek için 10 küçük sırrımız var. Her bir sır yavaş yavaş hayatına adapte edebilen kişiler hem iştahlarının kendiliğinden kontrol altına alındığını hem de stres, sıkıntı veya mutluluk gibi duygu değişimlerinde kendilerini buzdolabı önünde bulmadıklarını görecekler."1- Gerçekten aç mıyım? diye kendinize sorun
Öncelikle kendinize 'Gerçekten açlık hissediyor muyum?' sorusunu sorun. Bu duyguyu yok etmeye yardımcı olacak en önemli şey öğün düzenidir. Öğünlerinizi ne zaman yediğiniz değil, ne kadar aralıklarla yediğinize özen gösterin. Güne başladığınız öğün kahvaltı olsun ama zamanını siz belirleyin. Gün içerisinde sırayla öğünleriniz arasında 4 saat ara bırakın.
Göreceksiniz, vücudunuz iştahınızı kendiliğinden 10 gün içerisinde kontrol altına
alacaktır. Ayrıca ara ara kısa bir yürüyüş yapın veya birlikte olmaktan keyif aldığınız insanlarla daha sık bir araya gelin. Yalnız olmadığınızda daha az acıktığınızı fark edeceksiniz.
2- İstediğiniz kadar domates, yeşil biber ve kivi serbest!
Antioksidanlardan ve özellikle C vitamininden zengin beslenin. Sebze tüketimi yüksek olan kişilerde; C vitamini düzeylerinin kadınlarda %22 erkeklerde %27 arttığı, stres moleküllerinin ise ciddi anlamda azaldığı gözlenmiştir. Bunun için size gün boyunca istediğiniz kadar yiyebileceğiniz C vitamininden zengin 3 yiyecek öneriyorum: Domates, yeşil biber ve kivi. Acıktıkça yiyebilirsiniz. Böylece açlık sinyallerini su oranı yüksek kalorisi düşük C vitamini deposu bu mucize besinler ile kontrol edebilecek ve kilo yapmayacak kadar az kalori alacaksınız.
3- Yeşil sebzelerden moral depolayın
Folik asitten zengin besinleri mutfaklarımızdan eksik etmeyin. Depresyona yatkın kişilerin kan folik asit düzeylerinin, herhangi bir rahatsızlığı bulunmayanlara göre daha düşük olduğu belirtilmektedir. Marul, roka, ıspanak, semizotu, pazı ve kurubaklagiller folik asitten zengin mevsim yiyecekleridir. Bu besinleri mutlaka taze olarak salatalara, haşlanmış olarak da balık veya tavuk yanına garnitür olarak hazırlayın.
4- Vücudunuzu asla susuz bırakmayın
Vücudunuza susuzluk stresi yaşatmayın. Alkol, kahve ve gazlı içecekler yerine su, tarçın, ıhlamur, papatya ve çok açık limonlu çay sıvı ihtiyacınızı karşılayacaktır.
5- Beyaz undan yapılmış ne varsa unutun!
Beyaz ekmek, beyaz makarna ve beyaz pirinç yerine kepeklilerini veya tam buğday ekmeğini kullanın. Beslenmenizde basit şeker ve unlu mamul tüketimi arttıkça vücudun yağ yakma kabiliyeti ve egzersiz randımanınız bir o kadar düşmekte ve vücut stres faktörü artmaktadır.
6- Her gün en az 6-8 saat uyuyun
Günde 6-8 saat arası uyuyun. Ruhsal ve fiziksel olarak dinlenebilmek, güne enerjik başlamak için birinci kural, güzel bir uykudur.
7- Yapacağınız egzersizi mutlaka sevin!
Düzenli egzersiz yapın ve hareketli olun. Yapılan çalışmalarda sporun kişilerde mutluluk hormonunu artırdığı ancak isteksiz yapılan sporun bu hormonun salınımını durdurup kişilerde aşırı iştah artışları özellikle de tatlıya olan isteği artırdığı gözlenmektedir. Bu nedenle mutlaka sevilen bir spor cinsinin tercih edilmesinde fayda vardır.
8- Sevgi ihtiyacınızı yemekle bastırmayın
'Sevgiye sahip değilim ama yiyeceğe olabilirim' fikrini unutun. Yakın ilişkilerde yaşanan sorunlar ve sevgi boşluğu, bizi yemeye yönelten bir başka nedendir. Kendini seven birçok kişi aşırı yemenin vücudunu yağlandırıp mutsuzluğa iteceğini bilir. Bu nedenle yemek yerine sevgi ile beslenin.
9- Patlamış karnabaharı denemeye ne dersiniz?
Duygusal nedenlerden dolayı yemek yiyor, abur cuburla mutlu olduğunuzu mu sanıyorsunuz? Abur cuburunuzu değiştirmeyi hiç düşündünüz mü? İşte size süper bir tarif: Patlamış karnabahar. Bu tarifim aynen patlamış mısır gibi ama neredeyse kalorisiz. Karnabaharları çok küçük çiçekli parçalara ayırın az zeytinyağı tuz ve toz zerdeçal ile marine edip 200 derece fırınlanmış
fırında kızarana kadar pişirin. Bir kaseye boşaltın. İşte size film izlerken veya mutsuzken eşlik edebilecek sağlıklı bir atıştırmalık...
10- Fazla düşünmeyin ve nefes egzersizi yapın!
Kendinize özel zaman ayırın, Fazla düşünmeyin. Bir konuyu fazla düşünmek hissettiğimiz duyguların yoğunluğunu artırır ve insanlar genelde yoğun duygular içinde olduklarında yemeye yönelirler. Derin nefes alıp vererek nefes egzersizi yapmak sizi yemek yeme fikrinden uzaklaştırır.