Bir şutu direkten dönen Göztepe Bandırma'nın kazandığı hafta ağır yara alırken, can derdindeki Altay ise puana sevinemedi
STAT: Atatürk
HAKEMLER: Sarpar Barış Saka **, Murat Ergün Gözütok **, Ayhan Arısoy ***
ALTAY: Burak **, Yüksel **, Ferit **, İsmet **, H.Yiğit ** (74 Bilal *), Emrah *, Kürşat **, Raşit ** (83 Furkan *), Cumhur **, Bedrican *** (64 Mikail *), Aziz *
GÖZTEPE: Oğuzhan **, Erkan * (74 Fatih *), Sabutay **, Burak **, Mehmet Erdem **, Emre Aygün ***, H.Hüseyin **, Tolga * (46 Mustafa Tahir **), Serdar * (46 Halil ***), Umut *, Emrah *
GOLLER: Dk. 4 Bedrican, 23 Raşit (Altay), 62 Emre Aygün, 78 Halil(Göztepe)
SARI KARTLAR: Bedri Can, Yüksel (Altay), Umut, H.Hüseyin, Emrah, Sabutay, Burak, Fatih (Göztepe)
Spor Toto 2. Lig Kırmızı Grup'ta 13 maçtır kazanamayan ve 8 maçtır gol atamayıp küme düşme hattına kadar gerileyen Altay, şampiyonluk mücadelesi veren ezeli rakibi Göztepe önünde 2-0'lık avantajını koruyamayınca derbide kazanan olmadı: 2-2. Altay maça golle başladı. 4. dakikada Yiğit kullandığı taç atışında Sabutay'dan seken topa Bedrican mükemmel vurdu, top doksana gitti: 1-0. 11. dakikada Göztepe gola yaklaştı. Ceza alanı içinde Umut Kaya, topu kaleci Burak'ın üzerinden aşırdı, ceza alanının sol çaprazından Serkan topu boş kaleye yerine üstten auta attı. 15. dakikada Mehmet Erdem'in şutunda top üst direkten döndü, Emrah şutunda top ağlara gitse de gol ofsayt kararıyla iptal edildi. 20. dakikada Emrah'ın yaklaşık 30 metrelik mükemmel uzun pasında kaleci Oğuzhan'la karşı karşıya kalan Bedrican topu yandan dışarıya attı. 23. dakikada Altay farkı 2'ye çıkarttı. Soldan ceza alanına dalan Bedri Can altı pasa kesti, Raşit yakın mesafeden ağları havalandırdı: 2-0. İlk yarı Altay'ın 2-0'lık üstünlüğü ile sona erdi. 48. dakikada Emrah'ın sol çaprazdan attığı şutu kaleci Burak kornere çeldi. 62. dakikada Göztepe farkı 1'e indirdi. Altay defansından seken topa ceza alanının sağından Emre müthiş vurdu: 2-1. 65. dakikada Emrah'ın kestiği top kaleci Burak'ı geçti, Emrah altı pas içinde topu boş kafayla kale yerine dışarıya attı. 69. dakikada sol çaprazdan hareketlenen Mikail ceza alanına girerken şutladı, top yandan aut. 77. dakikada Bilal, Emrah'ı ceza alanında düşürdü. Penaltı Umut kullandı, kaleci Burak kurtardı. Dönen topu Halil tamamladı: 2-2. 85. dakikada çaprazdan Mustafa Tahir'in şutunu kaleci Burak güçlükle kornere çeldi. 90. dakikada Furkan altı pasa kesti, Emrah'ın vuruşunda top defansa çarparak kornere gitti, kornerden sonuç çıkmadı. MURAT ARABACI
Özgecan Aslan'ı unutmadılar
Tarsus'ta vahşice öldürülmesinin ardından Türkiye'nin ayağa kalktığı 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Özgecan Aslan, Altay-Göztepe derbisinde de unutulmadı. Aldıkları karar gereği simsiyah giyinerek kapalı tribündeki yerini alan yaklaşık 1200 Altaylı taraftarlar, "Siyah bir kaderin beyaz bir meleği oldun" yazılı pankart da açtı. Göztepeli futbolcular, "Özgecanımız yandı, başka canlar yanmasın" pankartlarıyla sahaya çıktı.
İlk derbide atıldılar
Göztepe-Altay derbisini ilk kez teknik direktör olarak yaşayan iki teknik adam 90 dakikayı yedek kulübesinde tamamlayamadı. Göztepe teknik direktörü Metin Diyadin 54. dakikada, Altay teknik direktörü Yalçın Koşukavak da 76. dakikada hakem tarafından tribüne gönderildiler.
Hacizi Savaşan önledi
Altay, derbi öncesi haciz şoku yaşandı. Geçmiş dönemde Altay'da çalışan bazı personeller, 60 bin liralık alacakları için haciz işlemi başlattı. Maçta toplanan 114 bin liralık hasılata haciz işlemi yapılmak istenirken, maçı kapalı tribünde izleyen Başkan Aslan Savaşan'ın 80 bin liralık koyduğu temlik hasılatı kurtardı. Avukatların tutanak tutulmasının ardından haciz işlemi yapmadan stattan ayrıldıkları öğrenildi.
Yine kazanamadı ancak gol attı
Süper Lig'de 1995-96 sezonunda 12 maç kazanamama rekorunu Ankaragücü'ne 2-0'lık skorla yenilerek 13 maça çıkartan Altaylılar, dünkü Göztepe karşısında aldığı 2-2'lik sonuçla rekorun 1 adım öteye götürerek 14 maça çıkarttı. 14 maçtır kazanamayan İzmir ekibi, 8 maçtır süren gol orucunu derbide nokta koydu. Son golünü 23 Kasım 2014'de 3-1 kaybedilen Hatayspor deplasmanında kaydeden İzmir ekibi, Göztepe derbisi öncesinde son oynadığı 8 maçta da rakip ağları havalandıramamıştı. Siyah beyazlı takım, 795 dakika sonra gol atmayı başardı.
İki takımda da kadrolar değişti
Altay ve Göztepe teknik direktörleri, derbide değişiklikler yaptı. Altay'da kart cezalısı Serkan Silan'ın yerine A.Gücü maçında sağbek oynayan Yiğit Yöney solbeke kaydırılırken, sağ bek de ise sakatlığı nedeniyle 2 maçtır forma giymeyen Yüksel Kayaalp görev yaptı. Ankaragücü maçında 11'de başlayan Bilal Turgut, Mikail Albayrak ile İhsan Furkan Deniz yedek kulübesine çekilirken, Bedrican Özdoğan, Emrah Kaya, Kürşat Ergun Aydın 11'de şans buldu. Göztepe'de son maçta kırmızı kart gören İsa Akgöl'ün yerine Serdar Deniz görev aldı. Son 2 haftadır sakatlığı nedeniyle kadroya giremeyen Halil, derbide 18 kişilik maç kadrosundaydı. Geçen haftada kadroda sakatlıkları nedeniyle olmayan Timur Kosovalı ile Ümit Tütünci, dün de derbiyi tribünden izledi.
Olaylı maçta tribün doldu
Göztepeli taraftarlar, kendilerine ayrılan 4200 kişilik bileti satın alarak açık tribünden takımlarına destek verdiler. Göztepeli taraftarlar ile güvenlik güçleri arasında maçtan önce kısa süreli gerginlik yaşandı. Göztepeli taraftarların açık tribündeki bazı kapıları kırması üzerine güvenlik güçlerinin biber gazı kullandığı öğrenildi. Göztepeli yöneticiler de karşılaşmayı açık tribünde taraftarlarla birlikte takip etti. Maçı 5521 biletli taraftarlar izlerken hasılattan 114 bin lira gelir elde edildi.
SİNAN GENÇ
Önümüzdeki maçlara...
Aslında kağıt üzerinde 'perşembe'nin gelişi, hiç de 'çarşamba'dan belli değildi ve maçın favorisi Göztepe için de Altay derbileri her zaman sonucu önceden kestirilemeyecek kadar travmatikti.
Evet, 13 maçtır kazanamayan ve 8 maçtır gol dahi atamayan Altay için Göztepe geçilmesi en zor kalelerden gibiydi ama grubun en çok gol atan ve en iyi averajına sahip şampiyon adayı Göztepe için de Altay derbilerinin gerçekleri mazide gizliydi.
Yıllar sonra gelen ilk yarıdaki 3-0'lık galibiyet bile Göztepelilerin iştahını kesmemişti. Bir de üstüne üstlük Altaylı yöneticilerin 5 liralık maçı önce 50-51 lira olarak açıklayıp, ardından rica minnet 20-21 liraya indirmesi (!) de işin tuzu biberiydi.
Ama sonuç olarak Atatürk Stadı'nın buzdan beton yığınında -3 derecede oynanacak derbiden alınacak sonuç hem ligde kalma mücadelesi veren Altay, hem de şampiyonluk mücadelesi veren Göztepe için çok ama çok önemliydi. Göztepe'nin derbinin geçmişte yaşananları gerçeğini bilerek işi ciddiye alması, Altay'ın da bu maçtan en azından puan çıkarmak için buzdan havada, keçi tarlasında savaşması demekti. Altay, haddini bilerek akıllıca Göztepe'yi pusuya yatırmak, Göztepe gücünü bilerek sonuca gitmek niyetindeydi. Ve nitekim de öyle oldu. Nefesleri kesen derbide Altay yine Altaylılığını yaptı ve Göztepe önünde aslan kesildi. Göztepe'nin ilk yediği golde Altaylı Burak'ın hatası, Altaylı Bedrican'ın beceresi, ikinci golde ise Tolga'nın lakayitliği, Raşit'in iş bitiriciliği vardı. Tolga'nın direkten dönen şutu, Emre'nin ayağının dışıyla attığı nefis gol, Emrah'ın direğin dibinde fizik kurallarını hiçe sayarak kaçırdığı inanılmaz gol, bir önceki maçta penaltı kaçıran Umut'un kaleciye nişanladığı topu ağlara gönderen Halil'in arkadaşını ipten alışı, tribüne gönderilen Metin Diyadin'in takımı sahipsiz bırakışı, savunmada Erkan ile Burak'ın ve zaman zaman da Sabutay'ın yaptığı inanılmaz hatalar Göztepe adına unutulamayanlardı. Sonuçta Bandırma'nın kazandığı gün alınan bir puana kazanç mı, yoksa iki puan kayıp mı ne diyeceğimi bilemedim. Bu puan ne kadar işe yarayacak, ya da kaçan 2 puan ne kadar aranacak. Öyle derler ya önümüzdeki maçlara bakacağız...
YALÇIN KÜÇÜKDAMAR
Üç puan yine yok....
Biri şampiyonluk mücadelesi veren, diğeri ligde kalmak için direnen takımların derbileri zordur. Bu zorluk derecesi oynayanlar, izleyenler ve biz yorumlamaya çalışanlar için de geçerlidir. Hele karşınızda kulüp yapısı olarak da çok değişik iki takım varsa... Ekonomik sorunu olmayan Göztepe'nin içerde-dışarda kazanmayı bilen bir kadrosu var karşınızda... Diğer yanda ise yokluklar için çırpınan, zar-zor kaldırdığı transfer yasağı ile oyuncu alabilen, teknik adam değiştirmekten bıkmayan, taraftarının "gitti-gidiyor" diye kan kusturduğu Altay... Böyle bir tabloda büyük çoğunluğun favorisi Göztepe idi. Altay'da göreve gelen Yalçın Koşukavak'ın daha ilk maçında ne yapması beklenebilir di ki?... Sadece psikolojik tedavi... Ama bir mucize oldu sanki ve siyah-beyazlılar o, "Büyük Altay"ı anımsatırcasına Göztepe'yi sahadan silip ilk yarıyı 2-0 önde kapattılar, Bedrican ve Raşit'in golleri ile. Bu sonuca herkes şaşırıyor ve "Altay, Yalçın'la nereye koşuyor!" esprisi yapıyordu. İkinci yarıya iki farklı önde girmek büyük avantajdı Altay için. Bu koşullarda bilinen bir gerçek var. Göztepe yenilgiden kurtulmak umuduyla yüklenecek, çok adamla basacaktı. Altaylı futbolcular orta alandan başlayarak topun arkasına geçtiler, kalabalık savunma ile rakip atakları önlemeye çabaladılar. Bu anlayışı uzun bir süre sürdürmelerine karşın, karşı ataklarda çoğalamadılar ve bütün ataklarında da top kayıpları, pas hataları yaşadılar. Futbolda skoru koruma isteği her zaman sorun yaşatmıştır. Ve öyle de oldu Altay için. Göztepe'ye eşitliği yakalama fırsatı verdiler, sarı kırmızılı takımda Emre ile Halil'in sayılarıyla skoru eşitleyince iki takımda birer puana razı oldu. Ligde 8 haftalık gol orucunu bozan Altay, maalesef yine de 14 maçında da üç puanla tanışamadı. Dün geceki futbol bu umudun ışığıydı bence. Yeni patron Yalçın Koşukavak ile birlikte siyah-beyazlı takım, büyük bir olasılıkla düşme korkusunu aşacaklardır görünen o... Ancak genç teknik adam, heyecanını mutlaka dizginlemek zorunda. Saha kenarındaki duruşunu birazcık törpülerse hem kendi kazanır, hem de Altay... Yoksa dünkü gibi bir çok maçta yine soluğu tribünde alır...