• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
KALDIĞIMIZ YERDEN HALİL FİNCAN

KALDIĞIMIZ YERDEN

halil.fincan@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 22.08.2012, 00:00
Bir Avrupa Şampiyonası bir de Olimpiyat sıkıştırdığımız yaz sezonu sonrası futbolumuz en bilindik haliyle yeniden karşımıza çıktı. Öfkesine hakim olamayanlar, sert demeçler, hazırlıksız yakalananlar eşliğinde bir sezonu daha açtık

Herşey bıraktığımız gibi. Halbuki araya koca bir 3 ay girdi. Üstelik bu süreçte, izlerken "Ah" dediğimiz, çoğunluk da "vah"ları birbirine eklediğimiz bir Avrupa Şampiyonası bir de Olimpiyat sıkıştı. Ama gelin görün ki bizim "Süper Alem"de değişen daha da mühimi gelişen bir şey olmadığını gördük. Hatta ve hatta bu kez start düğmesine basılmadan karıştı ortalık. Önce transfer demeçleri ile daha bir açıldı olmayan aralar. Sonrasında en süperinden bir kupa izledik ki, centilmenlik hak getire. Euro 2012'de yüroo be dediğimiz hakemimiz rol çaldı. Hatta Trabzon'daki hiddetinden sonra "maşallah" denilen Engin Baytar da sahne aldı. Lig başladı ama aklımız sanki hep o maçta kaldı. Yine taraftar sahaya atladı. Yine Fair Play eksikliği tavan yaptı. Ve her 90 dakika sonrası ESC tuşuna basıp çıkarak sık kullanılanlara ekledik bir çok şeyi. Çünkü biliyoruz ki bu böyle sürüp gidecek.

GEÇMİŞE DÖNSEK

Stephen King'in son romanı 22.11.63'te Jake Epping adlı bir şahıs geçmişe bir kapı aralayarak zamanda yolculuk yapar. Amacı 22.11.1963 tarihinde gerçekleşen Kennedy suikatını engellemek ve bununla beraber bir kelebek etkisi yaratıp geleceği değiştirmektir. Ama Epping 58'de döner geçmişe. Ve suikasta kadar beklediği 5 yıllık sürede sadece o anı değil birçok hadiseyi değiştirmek zorunluluğu hisseder. "Misal böyle bir imkanımız olsa da dönsek geçmişe, futbolda bize ters gelen meseleleri değiştirebilirmiyiz acep?" diye düşündüm okurken. Sanırım pek bir işe yaramaz. Çünkü sadece kişiler değişecektir. Belki Engin Baytar hakemin yakasına yapışmayacaktır ama bu oyunu izledikçe başkası hesap sormaya kalkacaktır birilerine. Veya Engin başka bir maçta kullanacaktır saldırı hakkını. Kulüp başkanlarının sadece adı farklılaşacaktır.

ZİNCİRİ G.SARAY BOZDU
Yani pek mümkün olmayacaktır. Dönelim futbola. 4 büyüğün 3'ünün 1-1 döküldüğü, G.Saray'ın da bitime 3 dakika kala zincirden koptuğu bir ilk hafta yaşadık. Beşiktaş'ta Samet Aybaba'nın 11'i 3 oyuncu dışında (Hasan Türk, Olcay, Uğur) rakibi Belediye'nin hocası olan Carvalhal'in geçen sezonki 11'iydi aslında. Asıl, yedekler Aybaba'nın yedekleriydi. Zaten değişiklikler (Oğuzhan, Necip, Mehmet Akyüz) bu vaziyeti doğruladı. Sonuçta daha önceki sezonlar gibi yine olmadı. Onların durumu G.Saray'ın Kadıköy'deki vaziyetine döndü. Ne yapsalar da Olimpiyat'ta olmuyor bir türlü. F.Bahçe'nin ise değişken savunması, hazırlıksız yakalanan kalecisi ve aynı tip orta sahası takımın eksik tarafları. Hücum gücüne laf yok ama hücuma çıkışta sorun yakalama ihtimalleri düşündürüyor sarı-lacivertseverleri. En hazır görünen G.Saray'da da bazı dinamiklerin devreye girmesi lazım. Kasımpaşa önünde Emre'nin liderliği üstlenişi gibi Hamit'in de Melo'nun da hatta Amrabat'ın da etkili olması bekleniyor. Umut ise geçen sezon Burak'ın yaptığını yaparak her maça gol ve goller sıkıştırma alışkanlığı ile hücum hattını şimdiden karıştırdı. Bakalım Burak'ın cezası bitince geçen sezonki golleri mi göz önünde bulundurulacak yoksa Umut'un bu sezon attıkları mı ağır basacak? Trabzon'u pek anlamadığımızdan yorumu önümüzdeki haftalara saklıyorum. Son söz ise Akigo'ya. 9 maçın arasında haftanın sürprize imza attılar. Eskişehir gibi taraftar üstünlüğü olan bir takımı evinde yemek kolay iş değil. Ne dersiniz Akhisar'ın ettiği de belki sürpriz değildir. Bu yüzden en yankılı alkışı onlara.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA