ALİ EYCE (HABER MERKEZİ)
İzmir'de 14'üncü Asliye Ceza Mahkemesi, çok konuşulacak bir karara imza attı. Mahkeme hakimi, geçtiğimiz günlerde düzenlenen 'Mutlu Son' isimli operasyonla yakalanan ve masaj salonunda kadınlara fuhuş yaptırdıkları iddia edilen sanıkların yargılandığı davada görevsizlik kararı verdi. Mahkeme, sanıkların mağdur kadınlara şiddet uyguladıkları ve kadınları tehtid ve şantajla çalıştırdıkları gerekçesiyle davayı terör suçlarına bakan İzmir 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Kararın şaşkınlığını yaşayan sanık avukatları, kendilerinin olayın örgütlü suç kapsamına girmediğini savunurken davanın devleti yıkmaya veya ideolojisini değiştirmeye yönelik suçların yargılandığı mahkemeye gönderilmesine itiraz edeceklerini belirttiler.
'Görevsizlik kararı'
İzmir'de geçtiğimiz günlerde İzmir polisi, bir masaj salonuna baskın düzenlemiş, salonda çalışan çok sayıda kadın ile erkeği organize suç örgütü kurmak, yönetmek ve üyesi olmak suçundan gözaltına almıştı. Sadece örgüt lideri olduğu iddia edilen N.S.S'nin tutuklandığı olayla ilgili İzmir 14. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Asliye Ceza hakimi, davanın ilk duruşmasında sanık ve mağdurların dinlenmeleri ve gözaltı sonrası vermiş oldukları ifadeleri içeren 14 klasörlük dava dosyasını incelediğini ve mahkemesinin bu konuda görevsiz olduğunu belirtti.
Hakim, bu kararına gerekçe olarak ise, suç örgütünün ağına düşen bazı kadınların ifadelerinde şiddet gördüklerini, tehdit edildiklerini belirttiğine, bu şiddet ve tehditlere bağlı olarak üzerlerine borçlanma yapıldığını ve çalışmaya zorlandıklarını anlattıklarına dikkat çekti.
Avukatlar itiraz etti
Karar, sanık ve avukatlarını şoke etti. Davanın örgütlü suç kapsamında dahi olamayacağını iddia ederken bir anda davanın en ağır davaların görüldüğü terör mahkemesine gönderilmesine şaşırdıklarını ifade eden sanık avukatları, "Bu mahkemede, yasadışı terör örgütlerinin, devleti yıkmaya veya ideolojisini değiştirmeye yönelik faaliyetlerine bağlı davalar görülürken, masaj salonundan devletin bütünlüğünü tehlikeye düşüren nasıl bir terör suçu işlenmiş olabilir ki?" dedi.
Bu avukatlardan Andaç Şükrü Zaloğlu, mahkemenin kararına itiraz ettiklerini, yargılamanın asliye ceza mahkemesinde yapılması gerektiğini belirterek, "Biz ortada bir suç varsa dahi bunun örgütlü suç olmadığını iddia ederken, görevsizlik kararı verilmesiyle davanın bütün tarafları şaşkınlık içinde kaldı" dedi. Bundan sonraki aşamada itirazı değerlendirecek nöbetçi ağır ceza mahkemesi, davanın nerede görüleceğine karar verecek.
Operasyonun adı 'Mutlu Son'du
Yaklaşık 6 ay önce Başbakanlık İletişim Merkezi'ne giden 4 sayfalık ihbar mektubunda, kentin masaj salonlarında sigortasız ve bulaşıcı hastalık taşıyan kadınlara fuhuş yaptırıldığı bildirilmişti. Bu mektupların İzmir polisine ulaşmasının ardından Ahlak Büro Amirliği ekipleri çalışma başlatmıştı. Mektuptaki bilgiler ışığında yapılan araştırmalar sonrasında, fuhuş şebekesinin liderleri ile elamanlarının kimlikleri tek tek tespit edilmişti. Şebekeye yönelik araştırmalarını tamamlayan polis, 'mutlu son' adını verdiği operasyonda, 6 masaj salonuna eş zamanlı baskınlar düzenlenmişti. Operasyonda masaj salonu işletmecileri B.S, N.G, R.E, N.S.Ş. ve A.G'nin de bulunduğu 8'i kadın 28 kişi gözaltına alındı. Zanlılarla birlikte para karşılığında fuhuş yapan 65 kadın ile bunlarla birlikte olan 200 erkeğin de ifadelerine başvurulmuştu. Polisin teknik takibi ve zanlıların verdiği bilgiler sonrasında, fuhuş şebekesinin kullandığı yöntemler de ortaya çıkmıştı. Şebeke elemanlarının, polisin teknik takibinden kurtulmak için, erkek müşterilerinin telefonlarına aralarına yeni kadınların katılarak çalışmaya başladığını, 'Kampanyalarımız başlamıştır' şifreli mesajları gönderdikleri tespit edilmişti.