HASAN DURNA (DENİZLİ)
Denizli'nin Çal ilçesine bağlı Aşağıseyit köyünde 8 asırdır yapılan Koyunu Sudan Geçirme Yarışması bu yıl da renkli görüntülere sahne oldu. Büyük Menderes Nehri kenarında yapılan ve her yıl aralıksız düzenlenen Koyunu Sudan Geçirme Yarışması'na 14 sürü katıldı. Yarışmayı Vali Vekili Abdullah Acar, AK Parti Denizli Milletvekili Bilal Uçar, MHP Denizli Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Emin Haluk Ayhan, Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan, Çal Kaymakamı Fatih Arıkoğlu, Denizli İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Öner'in de aralarında bulunduğu yaklaşık 3 bin kişi izledi.
Yöreye 800 yıl önce göç eden Danışment Türkmenleri'nin geleneğinin yaşatıldığı yarışmada, çobana sadık olan sürünün lideri koyun rengarenk boyanıp, sürünün başına geçirilirken, çobanın nehre atlamasının ardından lider koyun ve arkasından sürünün suya atlaması beklendi. Koyunların çobana sadakatini gösterdiği yarışmada, bazı sürüler sadakatsizlik yapıp, çobanın arkasından suya atlamazken, bazı sürüler çobanın ardından nehre atlayarak büyük alkış topladı. Yarışmada, küçükbaş hayvancılığın teşvik edilmesi ve suların verimli kullanılması konularına vurgu yapıldı. Sürüsü arkasından suya atlamayan çobanların bazıları çaresizlik içerisinde karşıya tek başlarına geçerken, sürüsünü suya atlatabilen çobanlar da lider koyuna sarılıp birlikte sudan çıktı.
Bey kızı, çobana olan aşkından ölür
Karakoyunlu aşiretinden bir çoban, Çal yöresine yerleşen beylerinin birine çoban durmuş. Çoban ile beyin kızı birbirlerine aşık olur. Yörede çok sevilen çoban, bey kızını istemiş ancak bey vermemiş. Bölgedeki diğer beyler, kızını çobana vermesi için beye baskı yaparlar. Bey bunun üzerine çok ağır bir şart koşar. Çobana der ki, "Koyunlarına 3 gün boyunca tuz yedireceksin ve Büyük Menderes Nehri'nden su içirmeden karşıdan karşıya geçireceksin." Çoban, koyunlara 3 gün tuz verir ve karşıdan karşıya geçirir. Koyunlar sudan geçer geçmez susuzluktan ölür. Ne var ki bey kızını yine vermez. Çoban kara koyunu ile aşık olduğu kıza ağıt yakar. Bu ağıta dayanamayan kız hastalanır. Kızı hastalanınca bey, çobanı yöreden uzaklaştırmak için adamlarına baskı yaptırır. Beyin adamları ahıra girip çobanı bağlar. Ahırdan kaçan kara koyun kızın evine gidip boynuzlarıyla kapısını açar. Kız tehlikeyi anlar ve çobanın kardeşlerine haber verir. Çoban kurtulur. Kız bir süre sonra ölür. Çoban, ömrünü dağlarda kaval çalarak geçirir. Sevdiği kıza ve çok sevdiği kara koyununa türküler ve ağıtlar yakar. Bu rivayetin yaşadığına inanan yöre halkı, her yıl koyun sudan geçirme yarışmasıyla büyük aşka olan saygılarını da göstermiş oluyor.