Koray Kılıç, ilk kez bir evcil hayvanla 6 yaşındayken tanıştı. Babasının evlerine aldığı yavru köpeği sevdiğinde onun sevgisinin karşılıksız olduğunu gördü. O günden sonra sürekli olarak hayvanlarla iç içe olmaya başladı. Köpeğin ardından kedi, kuş hatta kertenkele bile besledi. Fakat yaşı büyüdükçe hayvanları kendisine benzetmeye çalıştığını gördü. Halbuki onlarla hayatı paylaşıyordu. Bunun üzerine doğru hayvan eğitiminin hayvanın psikolojisini anlama üzerinden geçtiğini anladı. 2011 yılında İstanbul'da uluslararası bir firmanın verdiği eğitimlerin ardından hayvan psikoloğu belgesi aldı. İnsanların çoğunun "Hayvanın psikolojisi mi olur" diye düşündüğünü söyleyen Kılıç, "İnsanlar ilk duyduğunda şaşırıyor. Ancak evcil hayvanları evlerinde sorun çıkardığında aramaya başlıyorlar. Aslında bizim en büyük yanlışımız köpek ya da kediyi eğitmeye çalışmaktan kaynaklanıyor. Onlarla aynı hayatı yaşıyoruz ama onları bize ayak uydurmaya çalışıyoruz. Bu çok yanlış" diye konuştu.
"HAVLAMAK UYARIDIR"
İnsanlar arasında en büyük yanlış düşüncenin "Havlayan köpek ısırmaz" sözü olduğunu kaydeden Kılıç, "Aslında havlamak köpeğin son uyarısıdır.
Orada köpek 'Ben seni uyarıyorum bana yaklaşma' demek istiyor. Esas olarak havlamadan ısıran köpekten korkun. Havlamadan ısıran köpekler travmatik bir sorunu olan hayvanlardır" dedi.
"DİKENLİ TASMA SAKINCALI"
Köpeklerin sahiplerine benzediğini de söyleyen Kılıç, "Sahibi agresifse o da agresif olur. Köpek rol model olarak sahibini görür. Burada hayvana belli sınırları olduğunu öğreterek onun istemediği bir şeyi yaparsanız saldırganlaşır. En basit örnek olarak köpeklere takılan tasmalarda yapılan büyük yanlış, alınan dikenli tasmalardır. Bu tasmalar her çekildiğinde köpek acıyla gördüğü olayı ilişkilendiriyor. Mesela bir çocuk gördüğünde köpek tasmasından çekilirse çektiği acıyla çocuğu ilişkilendirecek. Böylece yaşı ilerledikçe çocuklardan nefret edecek" diye konuştu.
TANSU EDİP GÖKBUDAK