• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Merkez Bankası 2010’u nasıl görüyor? CAHİT SÖNMEZ

Merkez Bankası 2010'u nasıl görüyor?

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 29.01.2010, 00:00
Bir gerçeğin altını çizerek yazımıza başlayalım; eğer krizden daha fazla darbe almamış isek bunu başarılı para ve kur politikası uygulayan Merkez Bankası'na borçluyuz. Özellikle, 2001 krizi sonrası Kanun değişikliği ile kazandığı bağımsızlık faktörü Merkez Bankası yöneticilerine özgüven getirdi, emin adımlar da kredibiliteyi yükseltti.
Merkez Bankası 2009 yılında para politikalarının temel hedefi olan "fiyat istikrarını" sağladığı gibi krize karşı alınan önlemler çerçevesinde likidite yönetimini de en etkin şekilde uygulamıştı. Arada bir maliye politikaları desteği kesilse de uygun uluslararası konjonktüründe katkılarıyla ikincil hedef büyümeye odaklanabildi. Böylece, iç talebin canlandırılmasına yönelik bankalara likidite verip, kredi plasmanı mekanizmasının devreye girmesine yardımcı oldu.

YAVAŞ TOPARLANMA
Her şeye rağmen temkinli duruşunu bozmuyor Merkez Bankası. Bu hafta başında açıkladığı "Enflasyon Raporu 2010-I" da mevcut durumla ilgili şu konuların altını çiziyor: Açıklanan veriler küresel düzeyde toparlanmanın sürdüğünü gösteriyor. Ancak, toparlanmanın bedeli olarak ortaya çıkan bütçe açıkları, kredi piyasalarındaki sorunların süregelmesi ve yüksek işsizlik oranları krizden çıkışın uzun zaman alacağını ortaya koyuyor. Bu bağlamda, bazı belirsizliklerin sürmesi toparlanmanın kalıcılığı riskini artırmaktadır.
Merkez Bankası yukarıda saydığımız sorunlar içinde "bütçe açığını" ön plana çıkarıyor. Mali tedbirler sonucu ortaya çıkan yüksek kamu açıkları uzun vadeli küresel piyasa faiz oranları üzerinde yukarı yönlü bir risk oluşturuyor. Dolayısıyla, olası risklerin minimize edilebilmesi açısından bankacılık sisteminin güçlü olması ve maliye politikalarının basiretli bir şekilde uygulanması gerekiyor.
Bu gerçekler ışığında Merkez Bankası raporunda maliye politikalarının Orta Vadeli Programda belirlenen hedeflerle uyumlu olarak yürütülmesinin önemini de hatırlatıyor. Maliye'ye yaptığı bir hatırlatma da, mali disiplinin sağlanmasında vergi ve fiyat artışlarının fazla kullanılmaması, aksi takdirde tek haneli faiz oranlarının korunamayacağı gerçeği.

ENFLASYONDA SORUN YOK!
Önümüzdeki günlerde küresel ekonomiler için enflasyon olgusu bir kez daha gündeme gelecek. Tabi, şiddetli ve tahribat yaratmayacak cılızlıkta. Enflasyonun yukarı yönlü seyrinde etkili olacak temel faktörlerin başında talep seviyelerindeki artış geliyor. İkinci faktör ise, Çin ve Hindistan gibi dünya üretiminin büyük bir kısmını gerçekleştiren ülkelerin beklentilerin çok üzerinde büyümeleri ve bu yüzden beklentilerin üzerinde petrol ve temel emtia talep etmeleri. Merkez Bankası'na göre, her ne kadar ülkeler enflasyon beklentilerini yukarı yönlü revize etmiş olsalar da, 2010 yılı için fiyat hareketlerinde bir sorun söz konusu olmayacak.
2010 yılında iktisadi faaliyetlerin deyim yerinde ise pek tadının olmayacağını hatırlatıyor Merkez Bankası. Uygulanan tedbirler sonrası bir ivme kazanan iktisadi faaliyetler teşvik mahiyetindeki maliye politikalarının sonlandırılması ile yavaşlamaya başladı. Aynı zamanda, bu faktörün dış talepteki zayıf seyirle desteklenmesi işgücü piyasasındaki sorunların çözümünün gecikmesine neden oluyor.
Merkez Bankası, finansal piyasalara yönelik beklentilerini, küresel düzeyde yeni önlemlerin alınacağı ve risk değerlendirmesi yapılacağı temennileri ile dile getiriyor. Gerçekten, tamamen dejenere olmuş finansal piyasaların yeniden yapılandırılması zorunluluğu unutulmamalı. G-20 ve IMF gibi geniş platformlarda karara bağlanan kolektif önlemler kağıt üzerinde kalmamalı.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA