• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
The Economist’ten uyarı CAHİT SÖNMEZ

The Economist'ten uyarı

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 10.05.2011, 00:00
Haftalık ekonomi dergisi "The Economist" geçen haftaki sayısında Türkiye ekonomisinin "ikiz ekonomik sorunlarını" ele aldı. Sorunlardan birisi cari açık, diğeri ise ekonominin aşırı ısınmasıyla ortaya çıkan enflasyonist baskı. Dergi ekonomik sorunlara dikkat çekerken ekonomi yönetimine de methiyeler dizmeyi ihmal etmiyor. Yazıyı matematiksel yaklaşımla sadeleştirsek övgüler ağır basıyor.
The Economist'e göre Türkiye ekonomisi çok ısındı, bu yüzden cari açık ve enflasyon yukarı yönlü baskı altında. Önemli vurgu ise soğutmanın her geçen gün zorlaştığı yönünde yapılmış. Financial Times gazetesi de benzer uyarıyı yapmıştı birkaç hafta önce. Merkez Bankası'nın yeni başkanın elinde taşıması zor, ısınmış bir tepsi bulduğu benzetmesi ile Türkiye ekonomisinin soğutulması gerektiğini hatırlatmıştı.
Gerçekten Türkiye ekonomisi çok mu ısındı?
Geçen yıl yüzde 8.9 büyüdü ekonomi. En çok büyüyen gelişmekte olan ülkeler sıralamasında Çin'den sonra gelmişti. Yüksek büyüme rakamının ardında iki önemli faktör var. Birincisi, 2009'daki küçülme, yani baz etkisi, ikincisi yüksek dış açıklar. Diğer deyişle, 2009'da boşalan havuzu yeniden doldurmayı başardık. Eğer baz etkisini arındırırsak, diğer gelişmekte olan ülkelerin geçen yılki büyüme performansları Türkiye'nin altında kalmıyor.

DAHA İYİ DURUMDALAR

2000'lerden önce ekonomik koşulları bizle örtüşen bazı Latin Amerika ülkelerinin rakamlarına da göz atalım... Geçen yılın son çeyreğinde Arjantin yüzde 9.2, Şili yüzde 5.8 ve Brezilya yüzde 5 büyümüş. İşsizlik rakamları ise sırasıyla yüzde 7.3, 7.2 ve 6.5 seviyesinde. Cari işlemleri Arjantin'in yüzde 0.7, Şili'nin yüzde 20.2 fazla verirken, Brezilya yüzde 2.8 açık vermiş. Bütçe performansları da dikkat çekici Latin Amerika ülkelerinin. Arjantin'in bütçe açığı milli gelirinin yüzde 1.4'ü, Şili'nin yüzde 0.5 ve Brezilya'nın 2.3 seviyesinde. En iyi olduğumuz konuda dahi bizden daha iyi durumdalar. Üstelik 90'lı yıllarda hiper-enflasyona sahip bu ülkelerin enflasyon oranları da artık tek hanelerde.
Uzakdoğu Asya ülkelerinin durumu Latin Amerika'dan da iyi. Yüksek oranlı büyürlerken dış açık vermedikleri gibi, bütçe performansları da çok iyi durumda. Örneğin, Hong Kong, Singapur ve Güney Kore bırakın bütçe açığını, fazla vermişler. İşsizlik oranlarını da yüzde 2-5 aralığında koruyabiliyorlar. 10 yıl vadeli hazine kağıtları için geçerli olan ikincil piyasa faiz oranları da yine Türkiye'nin altında.

KERAMET SICAK PARADA
Parçaları birleştirdiğimizde, yüksek büyümenin bedelinin ağır olduğunu görüyoruz. Birincisi, iç talebin büyüme üzerindeki etkisini göz önünde bulundurduğumuzda "kredilerin" çok yükseldiğine tanık oluyoruz. Yani, borçlanarak tüketim yapabiliyoruz. İkincisi, cari açık. Dış kaynaklarla yapılan üretim ve ardından gelen büyüme.
The Economist, Türkiye ekonomisinin çok ısındığını iddia ediyor. Peki Merkez Bankası da aynı görüşte mi?
Son yayımladığı enflasyon raporunda şu faktörlerin altını çiziyor Merkez Bankası, "halen kapasite kullanım oranlarının kriz öncesi seviyelerinin altında, işsizlik oranlarının ise üstünde seyrettiği göz önüne alınarak 2011'in ilk çeyreği itibariyle toplam talep koşullarının enflasyon üzerinde yukarı yönlü belirgin bir baskı oluşturmadığı bir görünüm çizilmiştir."
Dolayısıyla, abartıldığı kadar aşırı bir ısınmanın olmadığını Merkez Bankası da kabul ediyor.
Sonuçta, Türkiye dahil tüm gelişmekte olan ülkeler son 10 yıldır yol kat ediyorlarsa, bunu çoğunlukla gelişmiş ülkelerin uyguladığı "aşırı gevşek para politikalarına" borçlular. 1990'ların başında da benzer politikalar uygulasalardı, Çin, Hindistan ve teknoloji faktörleri son yıllardaki ölçüde enflasyona pozitif katkı yapabilseydi, kısacası böylesine steril koşullar olsaydı, kesinlikle benzer tabloyu o yıllarda da görebilirdik.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA