• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Cari açık yine kendini gösterdi CAHİT SÖNMEZ

Cari açık yine kendini gösterdi

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 13.05.2011, 00:00
Biz "Görünme, hemen kaybol" dedikçe cari açık inat edercesine "Ben buradayım ve hiçbir yere de gitmiyorum" diyor. Halının altına süpürüyoruz olmuyor. Çuvalın içine sığdırmaya çalışıyoruz... Yine olmuyor. Geriye tek bir şey kalıyor... Kendimizi avutmak. Birinci teselli kaynağımız, yaptığımız ithalatın büyük kısmının enerji ve ara maldan oluştuğu. İkincisi ise nasıl olsa rahatlıkla finanse edebildiğimiz.
Bu hafta içinde açıklanan cari işlemlerle ilgili rakamlar gerçekten vahim. Mart ayında Merkez Bankası'nın Mart ayı "Ödemeler dengesi" verilerine göre cari açık aylık bazda 9.7 milyar dolara yükselmiş. Bir önceki ayda açık 6.2 milyar seviyesinde kalmıştı. Yaklaşık yüzde 50 sıçrama yapıyor sadece 1 ayda. 2011 yılı 3 aylık toplamda cari açık 22.1 milyar dolara tırmandı. Böylece, toplam açık tarihi rekor diyebileceğimiz 60.5 milyar dolara ulaştı.
Bu kötü tablo karşısında gözler Merkez Bankası'na çevrildi doğal olarak. Acaba, Merkez Bankası "cari açığı engellemek" için aldığı önlemlere dozaj artırarak devam edecek mi? Yoksa yeni önlemleri mi devreye sokacak?

YOLA DEVAM!
Öncelikle hangi önlemlere başvurduğunu hatırlayalım...
Merkez Bankası araç bileşimi ile cari açığı baskılamaya çalışıyor. Politika faiz oranı olarak kabul ettiği 7 gün vadeli repo faiz oranlarını aşağı çekiyor. Amacı faiz geçişkenliği ile tahvil bono faiz oranlarını da aşağı çekmek ve sonuçta sıcak paranın risk iştahını kapatmak. İkinci önlem ise kısa vadeli faiz oranlarında borç alma ve verme arasındaki oranları açarak "geniş faiz koridoru" oluşturmak. Amaç, paranın biraz soğutulabilmesi. Araç bileşimin üçüncü bileşkesi "zorunlu karşılıklar."
Buradaki hedef "kredi hacmini" baskılamak. Malum, yaptığımız tüketimlerin bir kısmı ithal mallardan oluşuyor. Eğer bankaların plase ettiği krediler kısılırsa ithalata olan talepte aşağı doğru kontrol altına alınacak.
Geldiğimiz nokta itibariyle, Merkez Bankası yukarıda özetlediğimiz araç bileşimi ile hedeflerine ulaşamadığı net bir şekilde görülüyor. İki nedeni var... Birincisi ve iyimseri, parasal önlemlerin etkileri biraz gecikmeli gelir. İkincisi, maliye politikaları ve yapısal reformlarla parasal önlemler desteklenmiyor. Daha açık bir ifadeyle, ekonomi yönetimi hem cari işlemlerin açık vermesinin sorumlusu olarak Merkez Bankası'nı gördü hem de cari açığın önüne geçmek için Merkez Bankasını yalnız bıraktı.
Kavşak noktasına gelen Merkez Bankası başta "zorunlu karşılıkları" daha da yükseltmek kaydıyla araç bileşimini kullanarak yoluna devam edecek. Ya da yön değiştirip farklı önlemler deneyecek. Farklı önlemler derken bu alanda hareket alanının çok dar olduğunu da unutmayalım. Her iki seçeneğin de başarılı olma şansı düşük, hükümetten ve Maliye'den destek gelmediği sürece.

İSTİKRAR SADECE BİZDE Mİ?

Cari açığın üst sınırı yüzde 5'dir. Türkiye'nin gayrisafi yurtiçi hasılası yaklaşık 700 milyar dolar olduğuna göre, cari açık oranı yüzde 9'lara ulaşıyor. Şu anda böyle bir cari açığa sahip ülke görünmüyor yeryüzünde. Güney Afrika'nın yüzde 5.5 seviyesinde, bir de Vietnam var, cari açıkları yüzde 5.8'de. Krizle boğuşan Yunanistan'ın açığı yüzde 4.5, İspanya'nın yüzde 3.6.
Son yazılarımda gelişmekte olan ülkelerin 2002'den bu yana aldıkları yolu vurgulamaya çalışıyorum. 2002'de gelişmiş ülkelerin uygulamaya başladıkları gevşek para politikaları bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin ekonomik koşullarını düzeltmeleri için çok uygun iklim oluşturdu. 50-60 yılda bir görülen kuyruklu yıldızlar gibi belki bir 50 yıl sonra karşımıza çıkacak bu uygun iklimi biz ne kadar değerlendirebildik?
Tutturduk bir istikrardır gidiyor. İstikrarı da "tek haneli faiz, tek haneli enflasyon ve düşük döviz kuru" ile tanımlıyoruz. Eğer istikrarın tanımı buysa, şu anda bir tane istikrarsız gelişmekte olan ülke var mı? Rakamlara baktığımda ben göremiyorum.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA