FED Açık Piyasa Komitesi'nin iki gün süren ve sonuçları merakla beklenen toplantısından pembe ile boyanmış iyimserlik resimleri çıktı. Mevcut ekonomik koşullarla ilgili tespitlerine, 2014 yılı dahil bazı projeksiyonlarına da yer vermiş komite.
Sadece 1 sayfa ile kamuoyuna duyurulan kararların detayları 3 sayfalık küçük raporda yer alıyor. Karar ve öngörülerin dikkat çeken kısımlarına bakalım, ardından asıl sorumuz olan bu kararların diğer ülke ekonomilerine etkilerini tartışalım... Öncesinde, kararla ilgili bir hatırlatma yapmak istiyorum. 1 ve 2 Kasım tarihinde yapılan toplantı kararları oy birliği ile değil, oy çokluğu ile alınmış. Karara muhalif komite üyesi Charles Evans'ın gerekçesi bu iktisadi koşullar altında daha destekleyici önlemlerin alınması. Sanırım kısmi parasal genişleme talebi olabilir.
TEMEL SORUNLAR
Komitenin gündeminde iki temel sorun var; birincisi düşük büyüme hızı, ikincisi ise yüksek işsizlik oranı. Tabii, fiyat istikrarının sağlanması ana amacının vurgusu da unutulmuyor. Bu bağlamda, politika uygulamasının önümüzdeki dönemde de temel iki sorun çerçevesinde yapılacağını açıkladı Başkan Bernanke. Böyle bir açıklama, akla hemen yakın zamanda bir parasal genişleme gelebilir mi sorusunu getiriyor. Bu konuda ip ucu var mı derseniz... Var imasında bulundu ama yakın süre içinde değil gibi görünüyor. Borsanın ivmelenmesini bekleyen yatırımcılara buradan duyuralım.
Başkan Bernanke'nin her fırsatta vurguladığı gibi politika faiz kararı değişmedi, yüzde 0.25 seviyesinde bırakıldı. Zaten FED politika faiz oranını sıfır ve yüzde 0.25 marjı içinde uyguluyor. Dolayısıyla, aşağı yönlü bir indirim söz konusu değildi. İktisadi faaliyet hızının yavaşlığı da faiz artırımını kesinlikle mümkün kılmıyordu. Faizlerin bu seviyede kalması, doğal olarak FED'in gevşek para politikalarına devam edeceğinin kanıtı oldu bir yerde. Gerekçeleri ise oldukça makul. Büyüme hızının her ne kadar bu yılın üçüncü çeyreğinde hız kazanmış olsa da henüz yeterli olması. Bu arada belirtelim, basın duyurusunda FED'in fonlamada kullandığı politika faiz oranı marjının 2013 ortasına kadar aynı seviyede kalacağının altı çizilmiş. Yani, FED'den bir süre daha faiz sürprizi beklemeyeceğiz.
BÜYÜME TAHMİNLERİ
İleriye yönelik projeksiyonlar ise...
Haziran ayında yaptığı yüzde 2.7-2.9 büyüme oranını aşağı doğru revize etmiş ve yüzde 1.6-1.7 bandına çekmiş. Ancak, 2012 yılında büyüme hızının düşük de olsa bir momentum kazanacağını düşünüyor FED. Gelecek yıl beklentisi yüzde 2.5 ile yüzde 2.9 aralığında. İzleyen yıl büyümenin yükselip yüzde 3-3.5 bandına çıkacağı beklentisi var. 2014 de ise 3 ile 3.9 arasında gerçekleşeceği projeksiyonu yapılıyor. Tabii, büyüme tahminleri çerçevesinde, FED işsizlik oranının da aşağı geleceğini bekliyor. Şuan yüzde 9.2 düzeyinde olan işsizlik oranı, bu yılı yüzde 9'da kapatacak ve 3 yıllık ufukta 2014 yılı itibariyle yüzde 6.8-7.7 bandına kadar gerileyecek. Oldukça iyimser görünüyor değil mi? Enflasyon tahminleri de aşağı hareket izleyeceği yönünde.
Yukarıda değindiğimiz parçaları yan yana getirdiğimizde FED'in büyümeye odaklı gevşek para politikalarına devam edeceği resmi çıkıyor karşımıza. Çünkü, FED'in baz aldığı "çekirdek enflasyon" yapılan projeksiyon kapsamında genişletici politikaya hareket alanı tanıyacak düşük oranlı bir patika izleyecek.
Kısacası, FED'in küresel kriz sonrası vizyona koyduğu filmi birkaç yıl daha izleyeceğiz. Tahvil alımları ile piyasaları fonlamaya devam edecek. Aynı zamanda, ipoteğe dayalı menkul kıymetlerin itfası ile yeniden yatırım yapacağını da duyurdu basın açıklamasında. Yani, piyasadaki likiditenin seviyesini azaltmayacak. Belki yeni yılda üçüncü parasal genişlemeye gidebilir eğer büyümeye ivme veremezse.
Son olarak, bu gelişmelerin piyasalara yansıması ne olur? Sorunun yanıtını verelim. Küresel piyasaların temel kaynağı dolar likiditesinde eksilme olmayacağı için pozitif etkisi olacağını söyleyebiliriz.