 Kemal Canıvar ve santrfor Vural Olşen... |
Bu gecenin isimlerinden biri de Kemal Canıvar. Futbol topu peşinde koştuğu yıllar arkadaşlarının dilinde O, "canavar"dı.
Bayraklı tarihçisi Adil Akçamlı'dan bir Kemal Canıvar portresi:
"Cana yakın tavırları ile kişiler arasında sıcak dostluklar kurabilen, doğuştan Karşıyakalı değerli bir arkadaşımızdır. Kendisini yöresine adamış, sporun, kültürün, çevrenin güzel olmasına özen gösteren duyarlı bir kişiliğe sahip."
***
Bunun hemen ardından, "Bizim nesil çok şanslıydı. Karşıyaka Lisesi'nde eğitim görmek, Karşıyaka Futbol Takımı'nda oynamak ve doğasında yaşamak gibi bir ayrıcalığımız vardı" diyor Canıvar.
Çocukluğu tek katlı, geniş bahçeli bir evde geçmiş, altın yıllarında Karşıyaka Lisesi Futbol Takımı'nda oynarken, kazandıkları kupa ve madalyalar bugün lisenin girişini süslüyor.
* * *
Adil Akçamlı'nın günlüğünden...
"Canıvar ilerleyen yıllarda ufkunu genişletmiş, Karşıyaka Futbol Takımı'nın formasını giymek bahtiyarlığına ulaşmıştı. Bunu Karşıyaka Belediye Başkan Yardımcılığı izlemişti."
Unutamıyor, lisenin büyük bahçesinde oynadığı futbol maçlarını. "Hemen gösterirsiniz yüksek terbiyenizi" duyun fizik öğretmeni ve daha sonra Lise Müdürü olan Cemil Bayar'ı... "Tobe"yi "çu bi" olarak telaffuz ettiği için "Çubi" lakabı ile anılan İngilizce öğretmene Abdülhakim Arvalı, Refik Korkan, Niyazi Yapan gibi hocalarımızı unutamıyor.
Adil Akçamlı'yı dinlemeye devam:
"Anılar tazelendikçe yaşamında futbolun büyük bir yeri olduğunu hemen anlıyorsunuz. Hele konu Karşıyaka olursa, kazanılan zaferde Kemal'in payı varsa, o zaman neler söyleyecektir bu dostumuz..."
* * *
Tarih 21 Kasım 1961...
İstanbul Mithatpaşa Stadı'nda Karşıyaka'nın Galatasaray ile milli lig karşılaşması var.
Heyecan dorukta... Tuncer takımın en genci ama kuvvetli sol şutları var. Maçın başlamasına dakikalar kala, heyecandan elleri titreyen Tuncer'in kramponlarının birini Ogün, diğerini de Bulut bağlamıştı.
Şimdi Kemal Canıvar'ı dinleyelim:
"Galatasaray'ın vuruşu ile maç başlamış, sarı kırmızılılar kalemizi ablukaya almıştı. Vural'ın ufak boyu ile daha çok yükselerek hava toplarında Metin Oktay'ı oyundan düşürmesi bizleri cesaretlendirmiş karşı ataklarımızla etkili olmaya başlamıştık. Kaleye uzak bir yerden frikik kazanmıştık. Bulut ani bir hareketle Galatasaray barajın arasına girerek ayaklarını o uzun ayaklarını iki yana açması ve Sabahattin'in şutu ile Bulut'un bacakları arasından geçen top filelere giderken, zamanın büyük kalecisi Turgay Şeren yerinden kıpırdayamamıştı. Bu harika golün mutluluğu görülmeye değerdi."
* * *
Metin'in attığı gölün ardından sahada basmadık yer bırakmayan Bulut'un resitali başlamıştı.
O gün "Bulut"lar defansın rüzgarıyla Turgay'ın kalesin yağmur olup yağmaya başlamış ve günün yıldızı Bulut'un golü ile Karşıyaka Galatasaray'ı 2-1 yenmişti.
Bu takım içindeki dostluğun ve arkadaşlığın bir sonucuydu.
Kemal Canıvar'ı dinlemeye devam...
"İstanbul'dan vapur ile Yalova'ya, oradan trenle İzmir'e dönmek üzere Bandırma'ya geçmiştik. Yol boyunca pembe dünyalarda yaşıyor, şarkılar marşlar söylüyorduk... Kaf-Kaf-Kaf... Sin-Sin-Sin... Kaf-Sin Kaf-sin Kaf... sesleri, tren Manisa'ya girerken kulaklarımızda yankılanıyordu. Muhteşem bir kalabalık, geç saatlerde bizi karşılamaya gelmiş, ellerinde bayrak ve flamalarla bağırıyorlardı. Vefakar taraftarlarımızın Galatasaray'ı yenmenin sevincini bizimle paylaşmak için Manisa'ya kadar gelmeleri, hepimizin gözlerini yaşartmıştı. Sporun bütün güzelliklerini yaşardım, şampiyonluklar gördüm. Fenerbahçe'yi de Beşikkaş'ıda yendik. Ama böylesi tatlı olayı hiç unutamıyorum."
***
Ertesi gün Hürriyet'in spor sayfasını, "Galatasaray'ın üstüne kara bulutlar çöktü" manşeti süslüyordu.
Erdinçler, Kemaller, Tuncerler, Sabahattinler, Bulutlar, Vurallar o yılların fırtına Karşıyakasını yaratmışlardı.
İşte bu maçın ardından Karşıyaka'nın Göztepe ile oynadığı maçta Kemal kaleye girmekte olan topu rövaşata yaparak golü önlemiş, ancak kramponları üst ağlara takılı kalmıştı.
Kemal, başı yerde ayaklarını üst ağlardan kurtarmaya çalışırken kaleci Akın yanaklarından öpmüş:
"Kemal hayatımı kurtardın" demişti.
***
Arkadaşları Erdinç Sakızlıoğlu'na, "Taşkafa" derdi. Gittiği lokantanın kapısındaki mermeri kafasıyla parçalaması Erdinç'e bu lakabı getirmişti: Taşkafa...
Karşıyaka'nın kalesini yıllarca korumuş, nice başarılarda pay sahibi, uzun boylu, geniş omuzlu bu file bekçisi Beşiktaş maçının da kahramanlarından biri olmuştu.
Kemal Canıvar anlatıyor:
"Tarih 4 Aralık 1961... İstanbul'da Beşiktaş'a sahayı dar ettiğimiz maç. Erdinç, Ahmet Tuna, Necati, Mustafa, Sabahattin, Kemal, Vural, Bülent, Cengiz, Zeki, Enver'den oluşan kadromuz, Vural'ın golü ile Beşiktaş'ı 1-0 yenerek Galatasaray'ın ardından ikinci olmuştuk."
İşte size iki gazete manşeti:
"Beşiktaş'ın saltanatı bir gün sürdü (Milliyet.)
"Karşıyaka Beşiktaş'ın büyüklüğünü tanımadı (Akşam.)