• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Derinin öyküsü ve bir sergi ERKİN USMAN

Derinin öyküsü ve bir sergi

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 27.01.2011, 00:00
İzmir sanayi tarihinde önemli iz bırakmış bir dal da deri işlemedir.
Hatırlanacağı gibi 1990'lı yıllara gelinceye değin Yeşildere denildiğinde dericiler, dericiler denildiğinde de Yeşildere akla gelirdi. İzmirli dericiler 1930'lar öncesi şimdiki Kültürpark, Alsancak Limanı çevresinde deri işlemekteydiler. Kültürpark'ın yapımına karar verilince, o yıllar kent dışı bir yer olan Yeşildere'ye taşınıldı.
* * *
Sonra hızla süren içgöç kenti büyüttü ve Yeşildere sorun yumağı haline geldi. Dericilerin adresi, 1990'lı yıllarda artık Menemen'deki yeni yerleriydi. Deri organize sanayi bölgesi olarak faaliyete başladılar, ardından 1998 yılında serbest bölge oldular. Bakanlar Kurulu, daha sonra aldığı bir kararla, bölgeyi deri dışı diğer sektör yatırımlarına da açtı. Bugün Menemen Serbest Bölge'de, deri ağırlıklı olmak üzere mobilya, kimya, makine, gıda, elektronik dallarında da faaliyet söz konusu. Bölge, sanayicilerin katılımıyla oluşan İzmir Menemen Serbest Bölge A.Ş. tarafından yönetiliyor.
* * *
İzmir Menemen Serbest Bölge A.Ş, kısa adıyla İDESBAŞ yönetimi, sanayi üretimi dışında bugün geleneksel kıldığı bir sanat etkinliğine imza atıyor, deri üst başlığına dayalı olarak ulusal ölçekli karikatür yarışmaları düzenliyorlar. Geçen 2010 yılının yarışma konusu "Deri ve Kadın" olarak belirlenmişti. Yarışma geçtiğimiz günlerde sonuçlandı.
İKSEV Başkanı Filiz Eczacıbaşı Sarper, kariaktüristler Eray Özbek, Ömer Çam, Armağan Üçok Gönenç ile İDESBAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Sevimli ve Yönetim Kurulu Üyesi Halim Sarıtoprak'tan oluşan seçici kurul, 90 sanatçının 185 yapıtı arasından, Bursa'dan katılan Ahmet Aykanat'ın yapıtını birinciliğe, İstanbul'dan katılan Serdar Günbilen'in yapıtını ikinciliğe, yine Bursa'dan Mehmet Kahraman'ın yapıtını ise üçüncülüğe değer buldu.
* * *
Yarışmanın mansiyon ödülleri ise Yüksel Cengiz, Osman Güral Suroglu, Merve Erdoğan (genç çizer dalında) arasında dağıtıldı.

kentten
Emekli astsubaylar kongre hazırlığında

Halil Taşçı, İzmir ve Ege siyasetinde iz bırakmış bir isim.
Şimdiki görevi İzmir İl Genel Meclis üyeliği.
Halil Taşçı, hızlı bir kişi.
İl Genel Meclis üyeliği kesmedi, Türkiye Astsubaylar Derneği İzmir İl Başkanlığı'nı da üstlendi.
Kongre hazırlıklarının hızla sürdüğü bir ortamda Halil Taşçı, birlikte çalışacağı yönetim kurulu üyelerini de açıkladı.
Buna göre, Yönetim Kurulu Ahmet Çam, Abdullah Öndeş, Ahmet Çotur, Zeki Selembaş, Recep Bilek, Kazım Yavru, Adem Uçar, Ali Alan'dan oluşuyor.
Denetim Kurulu üyeleri de şöyle: Cevdet Eren, Yaşar Yalçın, Mustafa Taşkın.
Disiplin Kurulu: Timuçin Köker, Şaban Abacı, Hamit Balıkçı.
Danışma Kurulu: Vecihe Erol, Şevket Şahin Akman, Yusuf Öztürk, Şaban Abacı, Abdurrahman Fidan, Sadettin Yıldız, Mustafa Es, Tayfun Baran.

pınar'dan
İnsanlar bölününce...

Her şeyi sınıflandırıyoruz. Pek seviyoruz bunu. Zengin, fakir. Zayıf, şişman. Solcu, sağcı. Kadın, erkek. Son yıllarda kadınları da böldük. Evet, evet, artık türbanlı kadın, türbansız kadın ve erkek diye üç ayrı sınıf kullanıyoruz.
Bu kadınların bir yarısı uzaydan gelmedi, çok şaşırmayınız. Buradaydılar hep, yanı başımızda. Karşı komşumuzdu onlar, iş arkadaşımız, sınıf arkadaşımız, otobüste yanımızda oturandı onlar. Ama artık değiller. Neden? Türbanlı yaptık biz onları. Yeni yaftalarıyla, tutucu, yobaz, kötü, tü kaka!
* * *
Üşenmedik, yeni şehir efsaneleri yarattık onlar için, içleri başka, dışları başka dedik. Sevemedik bir türlü. Anlayamadık. Belki de anlamayı denemedik. Ama fark etmez değil mi dostlar? Onlar zaten türbanlıydılar. Peki, insan değiller mi onlar?
Sokakta yürürken çatık kaşlarla baktığınız o kadınlar, belki dışladıklarınız, arkasından atıp tuttuklarınız neden bir başka sınıfa ait oluverdi. Bölünüverdik hemencecik. Neden düşman olduk onlara? Dinlesek mi acaba? Belki bir diyecekleri vardır bizlere...

küpe
Söyleyecek yalan bulamayanların başvurduğu son çare, gerçektir.
Marcel Lenoir

fıkra

Deve kuşu

Çocuk sorar:
"Baba, kurt köpeği nasıl oluşuyor?"
"Kurtla köpeği çiftleştiriyorlar, kurk köpeği doğuyor oğlum..."
Çocuk az düşündükten sonra:
"Vah...Vah..." diyor.
"Ne oldu oğlum?"
"Hiç baba... Aklıma devekuşu geldi de, kuşa acıdım."


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA