İzmir Gazeteciler Cemiyeti, şu günlerde dalgalanıyor. Başkan Atilla Sertel'in, milletvekilliğine adaylığını koyduğu halde istifa etmemesi, bazı üyelerce etik olmayan bir davranış olarak nitelendiriliyor, istifa etmesi için imza toplanıyor.
İmza kampanyası açanlar, "Cemiyet, kurulduğundan bu yana hiçbir zaman politik girişimlere taviz vermemiş, açık olmamıştı. Örneğin Türkiye Gazateciler Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, milletvekilliğine adaylığını koyduğu için istifa etmiş, gazetelerin yönetimlerinde söz sahibi olanlar da aynı şekilde davranmışlardı" diyorlar ve ekliyorlar: "Sertel istifa etseydi ve milletvekilliği seçimini kazanamasaydı, onun hizmetlerini değerlendirerek, olağanüstü kongreyle yeniden başkanlığa getirirdik..."
***
Sertel ise istifayı düşündüğünü, ancak yönetimdeki arkadaşları karşı çıktığı için vazgeçtiğini bir basın toplantısıyla açıkladı. Anlaşılan genel seçim biz gazetecilere hayır getirmedi. Gereksiz, tatsız bir durum ortaya çıktı. Bakalım bu olumsuz bölünmeyi nasıl atlatacağız?
seçime doğru
'Hızır' gibi bir aday adayı
Sivil toplumun önemini bilmeyen var mı bilmem. Hoş kime sorsan sivil toplumun önemini size hemen anlatır... Ancak, gerçek anlamda sivil toplumcu olabilmek çok önemli... Sözü nereye getireceğim... İzmir'de 150'yi aşkın sivil toplum kuruluşunun bir üst birliği var.
Ege Sivil Toplum Birliği yani ESTOB. İşte bu ESTOB'un halen Genel Başkanı olan Hızır Murtazaoğlu, AK Parti'den millitvekili aday adaylığını açıkladı. Murtazaoğlu yine merkezi İzmir'de bulunan 4 Karadeniz federasyonu tarafından 2009'da oluşturulan Karadeniz Konfederasyonu'nun da kurucu başkanı.
15 yıldır İzmir'de yaşayan Murtazaoğlu iş dünyasındaki başarısını sürdürüyor. Rize'deki Anzersu fabrikasının ortağı. Hızır Murtazaoğlu, Karadeniz illeri ile İzmir'deki iş dünyasanın ticari olarak diyalogunu artırması için İzmir'de zaman zaman mini fuarlar ve şölenler de düzenliyor. İki yakanın karşılıklı kalkınması için mücadele ediyor, didiniyor. İzmir'deki Karadenizlilerin Başkanı Murtezaoğlu, emekli hava binbaşı. Kendi isteği ile emekli olan Murtezaoğlu, subay kişiliği, sivil toplum önderi, Karadenizlilerin başkanı olması ve sürdürdüğü işadamlığı ile AK Parti'ye güç verecek isimler arasında geliyor. ESTOB, bundan önceki anayasa tartışmalarında paneller, toplantılar düzenleyerek, parti genel başkanlarını davet ederek, elini taşın altına koymuştu. Hızır Murtezaoğlu kadın panelleri düzenlemeyi de ihmal etmemişti.
Leman Yenice hız kesmiyor
Leman Yenice Çiğli'de popüler bir diş hekimi.
Kendini bildi bileli CHP'li.
Şimdi de İzmir İkinci Bölge'de milletveakili aday adayı.
"Niçin bu yola çıktınız?" diye sorduk.
Leman Yenice'nin yanıtı kesindi:
"Mesleğimde gösterdiğim kadın görünürlüğünü, yaşamın tüm alanlarına yayabilmek, tüm alanlarda fırsat eşitliğini sağlayabilmek adına adayım.
Köy enstitüleri geleneğinden gelen bir ailenin sosyal demokrat ilkeleriyle yetişmiş bir üyesi olarak, CHP'de hizmet etmek istiyorum."
***
Leman Yenice Uşak'ta doğmuş, Çiğli'de yetişmiş. İlk ve orta öğrenimini Çiğli'de, liseyi Niğde Kız Öğretmen Okulu'nda tamamladı ve ardından 1976 yılında başladığı Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'ni 1981 yılında bitirdi. Ardından Çiğli'de serbest diş hekimliğine başladı. 1990 yılında Özel Yenice Sağlık Hizmetleri ve Ürünleri Şirketi'ni kurdu. Buralarını 2006'da Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği'ne dönüştürdü.
Leman Yenice bir kız, bir erkek çocuk annesi.
kentten
Çiçekliköy'den şikayet var
Çiçekliköy, İzmir-Manisa yolunun renkli kesimlerinden biri.
Lokantaları, dinlenme yerleri ile Çiçekliköy İzmir'in aranan bir köşesi.
Recep Şenkal da, hafta sonunu değerlendirmek için çoluk çocuğu topladı ve soluğu Çiçekliköy'deki Radika Restoran'da aldı.
Şimdi Recep Şenkal'ı dinleyelim:
"Çay içtik, bardağı 7 lira. Bir fincan kahve için 7 lira ödedik. Çocuğumuz biraz ötede zıp-zıp oynadı.
İki dakika için 9 lira ödedik. Ne bir makbuz, ne bir bilet verdiler. İtiraz etmeye kalkıştık. İki laf ettiğimize de bin pişman olduk..."
küpe
Adaletin kuvvetli, kuvvetlilerin de adil olması gerekir.
Blais Pascal
fıkra
Anne ne olacak?
Evin şişman hanımı, zayıflamak için rejime girmişti. Beyefendi, şaka olsun diye küçük Fatma'ya, "Çok yakında evimizde çıtı-pıtı, cici bir hanım göreceğiz" dedi.
Çocuk şaşkın şaşkın sordu:
"Peki, annemi ne yapacağız?"