CHP'lilerin, özellikle üniversitelilerin şu "Barınak Toplantıları ve Muhabbetleri" siyasi kulislere iyi malzeme oluyor.
CHP içindeki "Karanlıklar Prensi"nin bu "Barınak Sohbetlerinde"ki çıkışları, CHP içinde tepkileri de beraberinde getirdi.
İlk tepki Hasan Bağlarbunarı'ndan geldi.
Bağlarbunarı deneyimli bir siyasetçi.
"Kadıbeşegil daha tutarlı olmalıydı" derken, CHP Karşıyaka İlçe Başkanı Adnan Alabay da, şu görüşleri savunuyor.
Alabay, başta İl başkanı Tacettin Bayır, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu olmak üzere, tüm CHP örgütünün iktidar koşusunda üzerlerine düşeni özveri ile yaptıklarını vurguluyor ve devam ediyor:
"Bu süreçte İlçe Başkanı olarak özen gösterdiğim en önemli konu, partimizi iktidar yolundan alıkoyacak barış ortamına zarar verecek düşünce ve yaptırımların önüne geçmek, partimize emeği geçen herkesi hiçbir ayrım yapmadan bu çalışmaları içine almaktır."
* * *
Alabay, sokak sokak, ev ev yürütülen çalışmaların kesintisiz sürdürüldüğünü de hatırlatıyor:
"Böyle kapsamlı bir seçim çalışması, bir tek ilçe başkanının ve birkaç kişinin değil, tüm CHP Karşıyaka İlçe Örgütü'nün ortak bir çalışması olduğu gerçeğini yazma gereği duydum."
Çıray'ın kimyası CHP'lilerle uyuştu
Listeler açıklandığında Dr. Aytun Çıray adı, İzmir'deki CHP'liler için sürpriz oldu.
Sürprizin ötesinde tepki duyanlar bile rastlandı.
Ancak Fuar'da yapılan ilk aday tanıtım toplantısında Çıray'ı yakından tanıyan Küçük Menderes bölgesi ilçe başkanlarından biri, "Yargıda bulunmakta acele etmeyin arkadaşlar, benim tanıdığım Aytun Bey üç ay geçmeden hepinizin sevdiği siyasilerden biri olur" dedi.
Nitekim deneyimli başkan haklı çıktı, Çıray şu anda seçim çalışmalarının talep edilen adaylarından bir haline geldi.
***
Benim izlenimim de Çıray'ın CHP'ye, CHP'nin Çıray'a çabuk ısındığı yönünde.
Bunda makalelerindeki fikirlerinin CHP'liler tarafından okunup, paylaşılmasının rolü büyük.
DP'de Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olduğundan Türkiye'nin her yerindeki arkadaşlarından destek alması doğal.
kentten
Cengaver eğitime de katkı sağlıyor
İsmail Sütçü, Göztepe'nin eski futbol yıldızlarından. Futbolu bıraktıktan sonra spordan uzaklaşmamak için Namık Kemal Lisesi'nin bahçesinde halı saha tesisi kurdu. 2008 yılından beri gençlere spor yapma imkanı tanıyor. Cengaver lakabı takılan İsmail Sütçü, tesislerin işetilmesinin yanı sıra Namık Kemal Lisesi'nin pek çok eksiğini karşılıyor, okula katkıda bulunuyor. Okulun özel günlerdeki çiçek gereksinimini, ofis personelinin maaşlarının ödenmesine katkıyı, bahçıvan ücreti ve aşure günlerinin düzenlenmesinde de Sütçü'nün önemli payı var. Okul takımlarına malzeme yardımı da yapan Sütçü, okulun yanıbaşındaki Konak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü restorasyonunun maddi gereksinimini paylaştı. Namık Kemal Lisesi'nin ağaçlandırılması ihtiyacını 100 fidanla karşılayan Sütçü, gelecekte de Namık Kemal Lisesi'nin sorunlarını çözmede okul yöneticileriyle birlikte hareket etme sözü verdi. Özetle, futbolun cengaveri okulun da cengaveri.
küpe
Değişiklikle karşılaşınca değişen aşk, aşk değildir.
W.Shakespeare
fıkra
Reçetesiz de
Neyzen Tevfik'in doktorlardan yakındığı, "Bir hazakat-zedeyim, midemi tıp tepti benim" dizesini yazdığını sıralar...
Bir doktor tanıdığı, karşılaştıklarında:
"Hala iyileşmedin mi? Muayenehaneye uğrayıver de bir reçete yazayım" der.
Neyzen'den cevap:
"Beni azad et doktor. Ben reçetesiz de ölürüm."