Demokrat Parti'deki son gelişmeleri ve kongre ayrıntılarını 22 yaşında, hem Türkiye'nin hem de Demokrat Parti tarihinin en genç genel başkan yardımcısı olan, Adalet Partisi Uşak Milletvekili Galip Çetin'in torunu Galip Çetin anlatıyor ve diyor ki:
"Bu kongremiz iki yıla yakın tüzük hakkı olmasına rağmen, Genelbaşkan Namık Kemal Zeybek'in fedakarlığı ve şahsi kararıyla alınmıştır."
Galip Çetin'e sorduk:
"Peki şimdi aday kim olacak?"
Cevap şöyle:
"Tüm teşkilatlarımızdan yoğun talep ve istek üzerine herkesin uygun ve layık gördüğü Osman Çilsal'ın ismini sıkça duyuyoruz. Osman Çilsal, siyasette yeni yüzlerin ve yeni aktörlerin arandığı bir dönemde büyük bir umut olarak herkesin ısrarla istediği bir isim. DP ruhuna ve misyonuna uygun, heyecanlarıyla toplum karşısına çıkan, bir tarafıyla çağdaşlığı ve demokratlığı diğer tarafıyla milliyetçiliği ve muhafazakarlığı temsil ediyor."
***
Galip Çetin'e, "Üç-dört cümle ile Osman Çilsal'ı anlatır mısın?" dedik.
O da bir makineli tüfek hızıyla anlatmaya başladı:
"Osman Çilsal DP tabanından gelmektedir. Sırasıyla il başkanlığı, genel idare kurulu üyeliği, Kayseri belediye başkan adaylığı, genel başkan yardımcılığı, genel başkan vekilliği, 20. dönem Kayseri milletvekilliği ve DP'nin son büyük kongresinde divan başkanlığı yapmıştır. Türkiye'yi, Türkiye'nin gerçeklerini çok iyi bilmekte olup, Türk milletini de yakından tanıyan halk tipi bir siyasetçidir."
* * *
Galip Çetin'in verdiği bilgiye göre, Çilsal uluslararası toplantıları yönetecek kadar, çok iyi derecede ingilizce bilmektedir. Fransızca, Rusça, Farsça ve Arapça konuşmaktadır. İş hayatında Bahreyn, İran, Amerika, Avusturya, Rusya, Türkmenistan ve Kazakistan'da ofisleri olup uluslararası ticareti ve dünya ekonomisini takip eden, tüm dünyayla teması olan birisi...
DP İzmir İl Başkanı Naşit Birgüvi, 92 büyük kongre delegesi ile genel başkanlık için Osman Çilsal'ı desteklediklerini açıkladı. Bunun yanı sıra Demokratlar Kulübü Genel Başkanı Ali Naili Erdem de Çilsal'ı destekliyor.
hayattan
Bir Kaf Kaf'ın mektubu
Hüsnü Levent sıkı bir Karşıyakalı. Yeşil-kırmızı forma ile çok terlemiş, bunun yanında Körfez'de kulaç atmış, yelken açmış bir sporcu.
Hüsnü Levent'in kariyerinde basketbolculuk da var.
Önceki gün, "Karşıyakalıları bekleyen görev" demiş ve bir dizi önlem de sıralamıştım.
Tepkileri çok yönlü oldu.
Bir elektronik posta da Hüsnü Levet'ten...
"Karşıyakalılığı tartışılmaz" bu sevgili dostumuzun mailinden pasajlara ne dersiniz?
***
"Yazının tamamı genelde doğru ama en çok doğru olan kısmı ise şurası: Çakma Karşıyakalılar..."
"Geçen Maysıs'taki kongrede kimin aklına uyup da yönetim kurulunu 24 kişi yaptılar. Neymiş efendim bu yirmi dört kişi yönetim kurulu üyesi olur ise para verirlermiş. Açıklasınlar bakalım yönetim kurulundan kaç kişi isimlerini açıklamadan bağış yapmışlar KSK'ye."
***
"Yönetim kuruluna seçilenler bir araya gelip toplantı yaptı mı? Yapmadı.
Üç beş kişi oturup karar verildi, sonra karar avukat hanım tarafından yazılıp kapı kapı dolaştırılarak imza ettirildi. Bunları kimse inkar etmesin."
* * *
"Şimdi durum nedir? Bank Asya 1. Lig'de oyanayan Karşıyaka Spor Kulübü'nün futbol takımı son iki maçta bir puan alamazsa 2. Lig'e düşer. Ağzımızı hayra açalım ama mal ortada, bugüne gelinceye kadar akılları nerede idi?"
* * *
"Şimdi temkinli olalım. Dün haciz geldi kulübe, çalışanların donu dışında ne varsa haciz edildi.
Dün gelen hacizde, Yönetim Kurulu'ndan kimse gelmemiş. Burada bulunan ve kulübü kendi ofisi gibi kullanan Çoşkun Bey de haciz için gelenleri görünce hemen gitmiş."
laflama
* Kendini beğenmişin tekidir, 'kastım' hastası.
* Bir of çeksem karşıki dağlar yıkılmaz, karşıki komşu şikayete gelir hacım!
* Herkes burnundan soluyor bu ülkede, halkıma mukayet ol Allahım!
* Öküz öldü, inek dul kaldı.
* Ben yanmazsam, sen yanmazsan, biz yanmazsak. Kim bronzlaşacak plajlarda aga?
* Hasretinden prangalar eskittim diyorsun, ben sana bir pranga takayım da, bak bakalım eskitebiliyor musun?
* Eeee artık o söz şöyle değişti: Lafını bal reklamıyla kestim!
İbrahim Ormancı'dan
küpe
Mesut evlilik, kısa gibi gelen uzun bir konuşmaya benzer.
Andre Maurois
günün fıkrası
Nasıl bulmuş?
Garson kendinden bifteğinin pişkin olmasını isteyen müşteriye yemeğini bitirdikten sonra sordu:
"Bifteği nasıl buldunuz efendim?"
Müşteri sert bir tonla cevap verdi:
"Patateslerin arasından güçlükle..."