Bu başlığın Boşnakça anlamı, "Neden?"...
Evet bu sorunun yanıtını, 17 yıldır bulmuş değil Boşnaklar...
Avrupa'nın göbeğinde, bundan 17 yıl önce bin 300 gün süren savaş yaşandı. Savaş sonrası ortaya çıkan tablo ise çok acı. İşte bazıları: 300 binden fazla insan öldürüldü. 150 bin kişi gazi oldu ve yaralandı. Her gün ortalama 329 bomba şehri vurdu. 22 Temmuz 1993 tarihinde, sadece bir günde 3 bin 777 bomba patladı. Bosna'da yasayan (Boşnak, Sırp, Hırvat) çocuk nüfusunun yarısı öldü, yaralandı, evinden sürüldü ya da başka sebeplerle doğrudan savaştan etkilendi. Sadece Srebrenica'da 11 Temmuz 1995 tarihinde Sırplar tarafından yapılan kıyımda 8 bin 372 silahsız Boşnak erkeği katledildi. Sistematik olarak savaş boyunca 20 binden fazla Boşnak kadınına ve kızına Sırp güçleri tarafından tecavüz edildi.
İşte bu yaşanan acıları unutmamak, unutturmamak için, meslektaşımız Vecdi Altay, sanatın ve sanatçıların her zaman yanında olan, sanatçı dostu Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç'in desteği ile bir sergi hazırladı.
39 tabloda 70 fotoğrafın ve iki tane de objenin yer aldığı bu sergi, bugün Bergama Halk Kütüphanesi Sergi Salonu'nda saat 17.30'da açılacak.
Genç Başkan Mehmet Gönenç, "Bu katliamı görmemezlikten gelemeyiz. Söz konusu savaşın ve katliamın izleri, bugün bile hala tazeliğini koruyor" diyor ve tüm Bergamalıları sergiye bekliyor.
kentten
Karşıyaka Liseliler binalarını istiyor
1914-1915 Öğretim yılında "İzmir Darülmuallimatı" olarak eğitim öğretime başlayan İzmir'in ilk kız yüksek okulu ve kız öğretmen okulu, işlevini 1949-1950 öğretim yılına kadar sürdürmüş, kapanması sonucu da tüm binalarını müştemilatıyla birlikte Karşıyaka Lisesi'ne devretmişti.
Karşıyaka Lisesi, binaları 1978-1979 öğretim yılına kadar kullanmış, bu tarihten itibaren il onayıyla anılan binalar geçici olarak Karşıyaka Ticaret Lisesi'ne bırakılmıştı.
***
Bu öğretim yılı sonunda, Necip Demir Ticaret Lisesi'nin yeni yapılan binasına taşınması sonucu boşalan bu binaların tekrar Karşıyaka Lisesi'ne tahsis edilmesi, öğretim, sosyal ve sanatsal etkinlikler açısından Karşıyaka Lisesi'ni son derece rahatlatacak.
Ayrıca, 35 yıl Kız Muallim Mektebi olarak verdiği binlerce mezunu ile Cumhuriyet döneminin ilk öğretmenlerini yetiştiren bu kurumun ayakta kalan tek binası, hayatta olan 80 yaş üzerindeki eğitimcilerin yaşam pınarıdır. Onların ana baba ocağı gibidir.
* * *
Karşıyaka'daki ender tarihi yapılardan olan "Taş Bina", günümüze kadar Karşıyaka Lisesi mezunu olan yaklaşık yirmi bin Karşıyakalı için de bir ocak başıdır. Çocuklarına, torunlarına gururla anlatacakları, anılarını yaşadıkları en değerli mekanlarıdır.
Karşıyaka Lisesi Mezunları Derneği yayınladığı bildiride şöyle diyor: "Yaklaşık yüz yıllık geçmişi, tarihsel kimliği ve manevi değeri Karşıyaka Lisesi mezunları açısından büyük önem taşıyan bu "Taş Bina"nın eğitim müzesi yapılmak üzere gerçek sahipleri olan Karşıyakalılara tahsis edilmesini istiyor, ilgililerin sesimizi duymalarını bekliyoruz."
laflama
* Bir dalda iki kiraz....Biri hormonlu, diğeri organik!....
* Japonlar sabun köpüğünü ekrana dönüştüren teknoloji geliştirmiş.
Bunda şaşacak ne var? Zaten televizyon programları sabun köpüğü gibi!
* Yaşı geçkin kadın kendinden küçük bir sevgili buldu...
Boy friend değil, toy friend!
* Az yersek, 20 yıl fazla yaşayacakmışız. Ben önüne gelenden fırça yiyip duruyorum. Gidiciyim yani!...
* Tek taş pırlanta yüzüğüne bayılan kadınlar; neden taş kalpli oluyor yahu?
* Ağır abinin kavgada kulak zarları patlamış. Sağır abi oldu anlayacağınız!
* İşe bakın. Enflasyon düşüp duruyormuş. Her halde vatandaşın üzerine düştü. Haşat olduk.
İbrahim Ormancı'dan
küpe
Resim, hissedildiği gözle görülen bir şiir, görüleceği yerde hissedilen bir resimdir.
Leonardo da Vinci
fıkra
Yasak etmiş
Adamın biri meyhaneye girerek üç bira sipariş etmişti.
Meyhaneci "Niçin üç bira birden istiyorsunuz?" diye merakla sordu.
Adam şöyle cevap verdi:
"Harp esiri üç arkadaştık ve her zaman bira ısmarlayıp birbirimizi hatırlamaya ahtetmiştik."
Aynı müşteri bir hafta sonra tekrar geldi bu sefer iki bira istedi.
Meyhaneci hemen "Arkadaşlarınızdan biri öldü mü?" diye sordu.
Cevap:
"Hayır, ama doktor bana içkiyi yasak etti de..."