Foça.. "Tarih Baba" Halikarnassoslu (Bodrumlu) Herodot'un 'Cennet Coğrafyası'nın başkenti..
Öyle olmasaydı der miydi 'Historia'da Foçalılar için şu güzel sözü:
"Onlar (İonialılar) kentlerini, bizim yeryüzünde bildiğimiz en güzel gökyüzü altında ve en güzel ikliminde kurdular..."
***
Latince "festa"dan türeyen "festival", gelip yerleşmiştir lugata..
Birçok kültürde, uygarlıkta vardır festivaller.. Şenlik/düğün/bayram havasındadır ülkemizin de festivalleri...
Renktir.. Işıktır.. Çümbüştür.. Güzelliktir.. İmgedir.. Gelenektir.. Heyecandır.. Birleştiricidir..
***
Yenifoçalı Atilla Köprülüoğlu biraderimiz Yeni Foça Festivali'nin "Yenifoça Halayı"nı şöyle aktarıyor:
"Şimdi şu fotoğrafa bir bakın; Bu yıl 9'uncusu yapılan Foça Festivali'nden, dostum Haluk Erdik'in Yenifoça'mda çektiği bir fotoğraftır bu.. Aynen de tanık oldu bu dizelerin yazarı görüntüye..
Sırp, Polonyalı dansçılar.. KKTC'li folklorcular.. Midilli'den Arion Halk Oyunları sanatçıları.. Diyarbakır'ın gençleri.. Önce birbirlerine "merhaba" dediler.. Yani; "benden size zarar gelmez"...
Sonra.. Hep beraber.. Foça'nın Belediye Başkanı Gökhan Demirağ, meclis üyeleri, ahalinin delikanlıları, kızları halay çekmeye başladı.
El ele, kol kola, omuz omuza... Renk, din, dil ayrımı gözetmeksizin... Girit mübadili Hayri Amca, Selanik göçmeni Fatma teyze, Pamuk beyazı saçlı Boşnak Gülümser nine, muhtar Mustafa Sabancı, Delos'tan Nedim, Fener'li Okan, Altınordulu Necati dayı, Giresun-Eynesilli Yunus abi, Batmanlı inşaat emekçisi Mehmet, trolcu Rıza.. Kenarda el çırptı..
Anadolu topraklarında oluşmuş tüm kültürlerin mirasçıları olduklarını haykırırcasına.. "İşte Anadoluluk", "İşte Dostluk", "İşte Uygarlık", "İşte Çağdaşlık" dercesine.. Halikarnas Balıkçısı'nın "İnsan, denizden sıçrayan bir Yunus'tur. Görüp göreceği, çağdaşlarıdır!.." dizelerini anımsatırcasına.
***
Ne güzel İzmir'de İzmirli Olmak..
Ne güzel Foça, Yenifoça, Bağarası, Gerenköy, Ilıpınar, Kozbeyli..
Ne güzel Foça'da doğmak, yaşamak, sevmek, ölmek...
Bir elinde defneyle, bir elinde sevda ile..
hayattan
Terk edilmiş sokaklar ve boşıboş köpekler
Önceki gün, "Terk edilmiş Çeşme sokakları, köpeklere kaldı" demiş, bu güzelim tatil beldesinde çekilmiş bir fotoğrafla birlikte köpeklerin saltanatını anlatmıştık.
Bu bir tespitti. Ne bir satır eksik, ne bir cümle fazla...
Yılın altı ayını Çeşme'de geçiren Tuna Erinçler'den bir mail geldi.
Erinçler'in gözlemleri de şöyle...
"Sayın Usman.. Lütfen bu garip hayvancıklara karşı anlayışlı olun. Onların kimseye saldırdıkları yok. Zavallılar ancak karınlarını doyurma kaygısındalar. On yıldan beri her yaz en az altı ay Çeşme'deyim. Sahipsiz bir hayvanın saldırdığını görmedim. İnsan denen yaratıktan öylesine korkmuşlar ki yiyecek vermek için bile yanlarına yaklaşamıyorsun. Kaçıp uzaktan bakıyor sonra sen yiyeceği bırakıp çekildikten sonra korka korka gelip yiyorlar. Belki şımarık yazlıkçıların şımarık köpekleri bazen saldırgan olabiliyorsa da zaten onlar giderken köpeklerini bırakmıyor, alıp götürüyorlar.
Hayvan barınakları felaket. Belediyeler ancak başkanlarının bir sonraki yerel seçimi yine kazanabilmesi uğruna paralarını reklam ve gösteriş için harcıyorlar. Barınaklarda hayvancıklar aç.
Uygar geçinen ülkeler bile bu sorunu çözümleyememiş. Örneğin Almanya'da barınaklardaki hayvanların yaşam şansı altı ay. Altı ay içerisinde kimse gelip almazsa damarlarına zehir enjekte ederek öldürüyorlar."
küpe
Aşk ile öksürük hiçbir zaman saklanamaz.
Avustralya atasözü
laflama
* O mahur beste çalar. Müjgan'la biz aganigi naganigi!
* Ağlarsa anam ağlar. O da pleybek yapar!
* Badı saba selam söyle o yare... Bu rüzgarda mini etek giyip adamın sigortasını attırmasın öyle!
* Lafını bal reklamıyla kestim. 4 kavanozu 100 TL. Kargo bedava!
* Trafik kazalarıyla kayıpların can alıcı sırrı nedir biliyor musunuz? Kurallara uymamak ve keyfiyet!
* Bana hep "Senden bir cacık olmaz" dedin. Benden cacık olur olmasına ama senin gibi bir hıyar eksik neylersin!
* Eşeğe bile SEMER vursan SEMERE'sini alırsın. Ama sen ııh!
İbrahim Ormancı'dan