DTP'nin kapatılmasına dair çok çeşitli değerlendirmeler yapılıyor. "DTP'nin kapatılması konjonktürel şartlar açısından iyi olmadı" diyen pek çok iyi niyetli insan var. Bir kere ben iyi niyetli de olsa bu görüşlere hiç katılmıyorum. Bu konuya ilişkin değerlendirmemi de şu üç başlık altında özetlemek istiyorum.
HUKUK
Türkiye bütün ağır aksak taraflarına rağmen bir hukuk devletidir. Biz Anayasa Mahkemesi'nin son dönemlerde verdiği kararları acımasızca eleştirdik. Neden? Çünkü Anayasa Mahkemesi hukuki değil siyasi kararlar veriyordu. Ancak DTP kararında mahkeme siyasi değil bütünüyle hukuki mülahazalarla bir karar verdi. DTP açık bir şekilde terörü ve terör örgütünü övmüş ve terör örgütüyle organik ilişkisini inkar dahi etme gereği duymamıştır. Siyasi Partiler Kanunu'nda bu suçun cezası bellidir. Anayasa Mahkemesi yasada belirtilen suç türünün işlendiğini somut olarak tespit etmiş ve kararını vermiştir. Kimse unutmasın ki Türkiye'nin bir hukuk devleti olması bu vatanı bölmek için her türlü melanetin içinde olan bir siyasi heyet ve partisinden daha önemlidir.
KARARIN ETKİLEME GÜCÜ
Kabul edelim ki Anayasa Mahkemesi hukuki karar da verse siyasi karar da verse bu kararlar süreçleri ve siyasi yapıları derinden etkiliyor. Hatırlayalım, bana göre çok haksız bir biçimde siyasi bir kararla kapatılan Refah Partisi ve Fazilet Partilerinden sonra o siyasi geleneğin içinden yaşananlardan dersler çıkaran yeni bir siyasi hareket ve kadro çıkmıştır. Bu kadro şeffaf ve demokrat bir siyaset üslubuyla 8 yıldır Türkiye'yi başarıyla yönetmektedir. Çok saçma bir soru biliyorum ama acaba RP kapatılmasaydı bugün Ak Parti gibi meşruiyet alanı böylesine geniş bir parti ve Tayip Erdoğan gibi hatalardan sonuçlar çıkarmış dengeli bir lider ortaya çıkabilir miydi? Hiç sanmıyorum. Bu nedenle umalım ki benzer bir etkileşim DTP kararından sonra yaşanır ve ırkçı-etnikçi-bölücü bir siyasi hareket yerine daha Türkiyeci-daha kuşatıcı-çoğulcu ve daha ılımlı bir Kürt siyasi hareketi teşekkül eder. Bu karar İmralı'da yatan tosuna "bu oyunda senin yerin yok" diyen bir karardır da aynı zamanda.
AÇILIMIN ÖNÜ AÇILDI
DTP varlığıyla, sürdürdüğü iletişimle ve sergilediği söylemle artık açılım çabalarının önünde gerçek bir engel haline gelmişti. Bu parti neredeyse son bir aydır açılım çabalarını sabote etmek için her türlü çılgınlığı yapmaktaydı. Sokakları yangın yerine çeviren, PKK'ya iradesini tamamen teslim etmiş bir partinin açılım projesi önündeki en büyük engele dönüşeceği açıktı; öyle de olmuştur. İpotekli aracılar ortadan kalktıkça barış ve kardeşlik yönünde atılacak doğrudan adımlar yöre halkının dünyasında karşılık bulabilecektir. Yeter ki hükümet kararlılığından vazgeçmesin. Unutulmasın ki Ak Parti Güneydoğu'da kapatılan partiden daha büyük bir demokratik temsil gücüne sahiptir.