Bir süredir tuhaf işlerle uğraşıyordu CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin. Birkaç sefer onun bu tuhaf işlerini yazmak istedim ama İzmir milletvekillerini üzmemek gibi bir dikkat noktam olduğu için bunu yapmadım. Ancak şimdi ortada yeni bir durum var. Suç işleyen, yargıya alenen müdahale eden bir milletvekili söz konusu olan. Ve oldukça karışık bir iş, bu iş.
Şimdi en baştan alalım. Uzunca bir süredir CHP milletvekili Ahmet Ersin'i nerede bir darbe yapmak için çete kurmaktan yargılanan ve hapis yatan varsa onun yanında görmekteydik. Silivri'ye gitmeler, kendisini Ergenekon davasının avukatı ilan etmeler, sanık sandalyelerine oturmalar filan gibi görüntüleri vermekte en ufak bir sakınca duymadı.
TUHAF İLİŞKİLER
Bu davranışlar çok tuhaftı ve anayasa üzerine yemin etmiş bir milletvekilinin yapmaması gereken işlerdi. Ben önce 'herhalde lideri Deniz Baykal görevlendirdi' diye düşünmüştüm. Ancak öyle olduğunu sanmıyorum. Çünkü Ahmet Ersin Erzincan'da bu kez suçüstü yakalandı. Olay şu: Erzincan davasında gizli tanık olan şahıs, ifadesini değiştiriyor. Sonra Erzurum Mahkemesi bu tanıkları çağırıyor ve ifadelerinin ne olduğunu soruyor. Bu sanıklar jandarmanın baskısıyla ifadelerini değiştirdiklerini söylüyorlar ve eski ifadelerini tekrarlıyorlar. Sonra birden Ahmet Ersin devreye giriyor. Bir pastanede bu gizli tanıklarla buluşuyor. Elinde siyah bir çanta vardır. Çantayı o pastanede bırakıyor. Bu arada tutuklu Erzincan savcısıyla da görüşüyor ve bir CD elde ediyor. Ne hikmetse bu görüşmelerden sonra o gizli tanıklar ifadelerini yine değiştiriyorlar. Olayın görüntüleri ortada. Ahmet Ersin iddiaları önce inkar etti, sonra hiç de inandırıcı olmayan açıklamalarla içine girdiği tuhaf ilişkilerden sıyrılmaya çalışıyor. Yani karşımızda gizli tanıklara ifade değiştirtmeye çalışan, bu tanıklarla görüşmeye çantalı girip çantasız çıkan bir milletvekili var.
TATBİKAT ŞART
Bu milletvekilinin herhalde bir adli takibata uğraması gerekiyor. Bence ondan da önce bu kişiye ve partisine oy veren İzmirlilerin bu durumu bir değerlendirmeye almaları gerekir. Bu şehrin insanları, bu milletvekilini orada burada darbe suçuyla yargılananları kurtarmak için tanık ikna etsin diye seçmediler herhalde.
Haram olsun size!
İsveç Parlamentosunun kabul ettiği sözde Ermeni soykırımı yasası inanın beni hiç üzmedi. Türk milleti bu tür maskaralıkların alasını gördü geçmişte. Buradan hiçbir şey çıkmaz. Ancak beni çok üzen bir gerçek çıktı ortaya. Bu oylamada aleyhimize oy veren 3 kişi Türkiye kökenli. İkisi Mardinli Süryani, diğeri Van'ın Kürtlerinden... Çekimser kalan ise Gaziantepli birisi. Ben ülkemdeki Kürtlerin ve diğer azınlıkların hakları için mücadele eden birisiyim. Bunun için bazı arkadaşlarımla aramın açıldığı bile oldu. Ama şu tablo bize bir şey söylüyor. Bu vatanın ekmeğini yiyip suyunu içen etnikçilerin Türk'e zarar verecek bir gelişme karşısında nasıl düşmanca bir 'mod'a anında geçiverdiklerini görüyoruz burada. Bu konuda yazacak çok şey var da, gerekmez. Sadece bu soysuzların kökeninin bu topraklar olması insanı üzüyor.