• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Ak Parti yanlış yapıyor (1)

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 20.03.2010, 00:00
Benim her zaman insanlara anlatmaya çalıştığım bir husus var: Ak Parti Hükümeti hangi kriterlere vurursanız vurun, son 50 yılın en başarılı hükümetidir. O nedenle eski dostları kaybetme pahasına, Ak Parti Hükümeti'ni desteklemeyi kendi adıma, vicdani ve ahlaki bir görev sayıyorum. Ancak itiraf edeyim, bu hükümet yaptığı olağanüstü işlerin ve devrim niteliğindeki icraatların içine bazen öyle bir unsur katıyor ki, akıl sır ermiyor.
Ortaya onca büyük icraatı gölgeleyen bir ilkesizlik sorunu çıkıyor. Bunun son örneği yargıda bazı yeni düzenlemeler öngören anayasa değişikliği paketinde görüldü. Çok yerinde bir teklif olarak Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısının değiştirilmesi öngörüldü. Buna göre HSYK şimdiki çekirdek-ideolojik yapılanmasından kurtarılacak ve daha geniş tabanlı bir hale getirilecek.
Üyelerin önemli bir kısmını yargı, daha geniş ölçekte kendisi seçecek. Küçük bir bölümünü ise TBMM seçecek. Daha doğrusu seçecekti. Ne oldu-bitti anlamadık, TBMM'nin üye seçme hakkı tasarıdan alelacele çıkartıldı. Sanki CHP'ye bir rüşvet verildi. Eğer öyleyse bu talihsizliktir. Bir kere TBMM, yargı da dahil, bütün kurumlara meşruiyetini veren kaynaktır ve doğrudan doğruya milli iradenin merkezidir.
Eğer HSYK'ya bir merci üye seçecekse, bunun en doğru adresi TBMM'dir. "Partizanlık olur" şeklindeki çekincenin hiçbir anlamlı tarafı yoktur. Bu tutum milletin temsilcilerine güvenmeyen, onları hiçbir konuda ehil görmeyen vesayetçi anlayışın bu anayasa paketine açıkça yansımasıdır ve üzücü olan da bu işin hükümet eliyle yapılmış olmasıdır. Galiba biz TBMM'nin iradesine herkesin kayıtsız şartsız boyun eğeceği günlerin özlemiyle daha çok bekleyeceğiz.

Ak Parti yanlış yapıyor (2)

Yine anayasa değişikliği paketi ve yine anlaşılmaz bir karar. TBMM'nin HSYK'ya üye seçmesi nasıl son anda paketten çıkartıldı ise mevcut Anayasa'daki 12 Eylülcüleri koruyan geçici 15. madde de son anda pakete giriverdi. Buradan da anlaşılıyorki hükümet, CHP'ye bazı cemileler sunmakta ve CHP'nin gönlünü almaya çalışmakta.
Hükümetin bu beyhude gayretini bir yana bırakıyorum, bu son dakika kararlarıyla kendisiyle nasıl çelişkiye düştüğünü anlatmaya çalışayım. Esasen 15. maddenin kalkmasına ve 12 Eylülcülerin yargılanmasına benim hiçbir itirazım yok. Peki ama 27 Mayısçılar ne olacak? Amaç darbecileri yargılamaksa bütün darbelerin anası 27 Mayıs değil midir? Hadi onu geçtik, peki 28 Şubat ne olacak? Çevik Bir keyfince gezerken 90 yaşındaki Evren'i yargılamak hukuk ve demokrasi adına dürüst bir davranış olabilir mi?
Dün görüştüğüm Aydın Menderes haklı olarak bu karardan incinmiş. Şunu söylüyor Menderes: "Bu, hükümete CHP'nin bir tuzağıdır. Daha dünün 28 Şubat'ı için hiçbir şey yapılmazken 12 Eylülcülere yargı yolunun açılması '28 Şubat askeri müdahale değildir' diyen Demirel'e hak vermek olmaz mı?"
Bundan daha haklı bir soru olabilir mi? Daha vakit geçmeden umarım hükümet bu uyarıları dikkate alır ve ona buna hiç aldırmadan, demokratik ilkelerden ayrılmadan doğru olanı yapar.
Tarihsel işler yaparken bir çuval inciri berbat etmek niye ki?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA