• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Bir üniversite, bir rektör

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 22.03.2010, 00:00
Daha önce de birkaç kez yazdım; benim bir numaralı hobim üniversitelerdir. Üniversitelere bu ilgimin altında birkaç neden birden var. Bunlardan birincisi şu: Ben Türkiye'nin dünya ile yarışında öne geçmesinin üniversiteler ile mümkün olacağına inanan birisiyim. Çünkü, bir malın ağırlıklı maliyet payını artık bilgi oluşturuyor; bilgiyi de en rafine biçimde üniversite ortamı üretiyor.
Bu üniversite işinden azıcık anlayan biri olarak, çok sevindiğim bir hususu belirtmeliyim. Bizim üniversitelerimiz fiziki bakımdan çok avantajlı imkanlara sahipler. Bütün eski ve yeni kurulan devlet üniversitelerinin çok geniş arazileri var. Hepsi kendilerine ait kampuslar kuruyorlar. Hepsi hızla yeni binalar inşa ediyorlar. Bu kampuslar 30-40 yıl sonra çok güzel yerler olacak. Tabii, bizim üniversitelerimizin bu fiziki yapının içini dolduracak akademik-bilimsel gücü var mı, sormak gerekir. O konuda bizim üniversitelerimizin hala üniversal bir rekabet içinde olmayı başaramadığı ayrı bir gerçek.
***
Anadolu'da yeni kurulan üniversiteler içinde gerçekleştirdiği gelişme çizgisi ile dikkat çeken bir üniversite var. Ege'nin yükselen değeri Adnan Menderes Üniversitesi'dir bu yüksek öğretim kurumu. Bu ülkenin tüm tarihi boyunca halkı tarafından en fazla sevilmiş devlet adamlarından birisi olan merhum Adnan Menderes'in ismini taşıma onuruna da sahip bir üniversitedir. 6 fakülte, 3 enstitü, 3 yüksekokul, 14 meslek yüksekokuluna sahip. 21 bin civarında öğrencisi var ki, önümüzdeki yıllar da sanırım bu sayı artacak.
Adnan Menderes Üniversitesi'nde hali hazırda 1088 akademisyen varmış ki, hiç fena bir sayı değil. Aslında imkanları ne kadar çok olursa olsun, bir üniversitenin yıldızı durup dururken parlamaz. Bunun için bir "muharrik güç" gerekir ki, bu da üniversitenin rektörüdür. Ben üniversitelere vizyon kazandıran, fiziksel ve bilimsel sıçrama şartlarını hazırlayan kişinin rektör olduğuna inanırım.
Adnan Menderes Üniversitesi'nin Rektörü Prof. Dr. Şükrü Boylu, tam olarak böyle biri. Uzunca bir süredir başarılı çalışmalarını yakından izleyen birisiyim ben. Bu kanaatlerimi YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'a da bir vesile ile söyledim. Bu kurucu zekalar bizim ülkemizde kolay yetişmiyor. O nedenle bu insanların üniversitelerimizin başında uzun süre görev yapmaları sağlanmalıdır.
***
Bu arada Yeni Asır'daki haberden öğrendim. Rektör Boylu, 29 Mart'ta "Türk Siyasi Tarihinde Adnan Menderes" adlı bir panel düzenleyecekmiş. Toplantının açılış konuşmasını Süleyman Demirel ve İsmet Sezgin yapacaklarmış. Ayrıca konuşmacı olarak Aydın Menderes, torun Adnan Menderes ve yazar Taha Akyol davet edilmişler. Fakat Aydın Menderes, Demirel'in ve İsmet Sezgin'in o toplantıda konuşmacı olmasına itiraz etmiş. Gerekçesi de çok açık. "Süleyman Demirel, hayatının hiçbir döneminde Adnan Menderes'in hatırasına sahip çıkmamıştır; ayrıca kendisi son yıllarda demokrasi dışı ne kadar odak varsa hepsiyle işbirliği içinde olmuştur."
Son derece haklı bir gerekçe Aydın Menderes'in ki. Rektör Boylu, Aydın Menderes'in bu hassasiyetini duyar duymaz Demirel ve İsmet Sezgin'in o toplantıya gelmemeleri yönünde gerekli tedbirleri nezaket içerisinde almış. Rektör Prof. Şükrü Boylu'yu bir kez daha tebrik ediyorum. Bu davranışıyla hem iyi bir rektör hem iyi bir demokrat hem de sağlam bir karakter adamı olduğunu göstermiştir. Zira 28 Şubat işbirlikçisi Demirel ve İsmet Sezgin'in Adnan Menderes'in ruhaniyeti huzurunda bulunmaları onun aziz ruhunu incitecekti şüphesiz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA