• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Kılıçdaroğlu tarzı dürüstlük

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 30.05.2010, 00:00
Siyaseti izlerken beni en fazla rahatsız eden şeylerden birisi siyasetçilerin, "ben daha dürüstüm" övünmesidir. Dürüstlük sanki siyasetçi için nadir bulunan bir meziyete sahip olmak. Bu durum aslında siyaset sınıfının ne ölçüde değer erozyonuna uğradığını gösteren çok tipik bir örnek sunuyor bize.
İşte CHP kongresi öncesi ve sonrasında yaşananlar. Türkiye'de bir Kılıçdaroğlu fırtınası esti mesela. Ne dendi Kılıçdaroğlu için? Çok dürüst birisi dendi. Yanlış anlaşılmasın, ben "Kılıçdaroğlu dürüst birisi değildir" gibi bir düşünce taşımıyorum. Belki her kamu görevi yapan insanın zaten olması gerektiği gibi dürüst biridir CHP'nin yeni lideri. Ama her insanın dürüst kimliğini onun icraatları, davranışları, olaylar karşısındaki tutumu destekleyebilmeli. Ortaya çıkan bazı gelişmeler Kılıçdaroğlu'nun dürüstlük anlayışının biraz farklı olduğunu gösteriyor mesela. Genel Başkan olmadan önce insanlarla ilgili yaptığı suçlamaların nasıl asılsız çıktığını örneklerle ortaya koymuştum. Bunların hepsini kanıtlayabilecek durumdayım. Onun için olmalı ki tek bir itiraz gelmedi Kılıçdaroğlu'ndan.
***
Kılıçdaroğlu'nun dürüstlüğünün niteliğini sorgulamamıza neden olan gelişmeleri bir hatırlamakta fayda var. Genel Başkan seçildiği kongrede "siyasi ahlak yasası" çıkarmaktan söz etti Kılıçdaroğlu. Ben de bu köşeden sordum: "5 yaşındaki torununuzu yasaya aykırı olarak sigortalı yaptırmayı siyasi ahlak yasasının neresine koyacaksınız?"
Bu soruya şu ana kadar bir cevap bulmuş değilim. Sürekli olarak Başbakan Erdoğan'ın sonradan zenginleşen biri olduğunu söylüyor. "Tayyip fakir Recep zengin Erdoğan'ı temsil ediyor" diyor. Bunu demesi yetmez, Başbakan Erdoğan'ın mal varlığı şaibeli ise bunu kanıtlamalı Kılıçdaroğlu. Hem bunu kanıtlamalı hem de fakir bir köy çocuğu iken 4 daire , 3 kooperatif evi, bir yazlık ve değerli resim koleksiyonuna nasıl sahibi olmuş, bu konuda da bize inandırıcı açıklalar yapmalı. Öyle ya, memur maaşıyla böyle hatırı sayılır bir servet yapılabiliyorsa, Kılıçdaroğlu'na oy vermek hepimizin boynunun borcu; zira Türkiye'yi kurtaracak adam odur. Mesela, havuzlu evlere düşman ama denize sıfır yazlık sahibi olmak nasıl bir dürüstlük, bilemiyoruz. Gandi olmak ama asgari ücret kadar fiyatı olan etro gömlek giymek problemli bir durum yaratmıyor mu acaba?
***
Kılıçdaroğlu tarzı dürüstlük sadece özel hayatına ilişkin davranışlarda değil, siyaset yapma tarzında da tel tel dökülüyor. Mesela, dürüst Kılıçdaroğlu'nun MYK üyelerinin üç tanesinin üyeliğinin sahte olduğu ortaya çıktı. Mesela, Milliyet Gazetesi'nde, "Askeri vesayetten değil, sivil vesayetten korkuyoruz" derken, Radikal Gazetesi'nde, "27 Mayıs'ı yapanlar bile utanıyor" şeklinde bir önceki söylediğine zıt açıklamalar yapıyor. Bir taraftan Deniz Baykal'ı okşuyor, diğer taraftan da Baykal'ın adamlarını teker teker tasfiye ediyor. Kılıçdaroğlu dürüstlüğünü tartışmalı hale getiren örnekleri çoğaltmak mümkün; burada üzerinde durulması gereken şey bir haftalık bir parti liderinin dürüstlük konusunda bu denli kuşku uyandırır bir hale gelmiş olmasıdır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA