Bu köşeden pek çok defalar uyarmaya çalıştım. "Demirel ve Cindoruk ikilisi DP'yi siyaset yapmak için ele geçirmek istemiyorlar; onların derdi Silivri'de sürmekte olan Ergenekon davasıdır."
Bu uyarım o gün için bazılarına saçma gelmiş olabilir. Oysa bildiklerim ışığında yapmıştım o uyarıları. Demirel, Ergenekon savcılarının bir gün kapısını çalacağından korkuyordu. Mehmet Haberal, Demirel'in en yakınıydı. Ve biz Ankara'da yaşayanlar darbe planlarının yapıldığı o dönemlerde Demirel'in sadece evine gelenlere çay kahve ısmarlamadığını biliyorduk. DP'yi ele geçirme projesi bir Demirel'i koruma ve Ergenekon davasını köreltme operasyonuydu. Nitekim DP'yi ele geçirdikten sonra Cindoruk'un ağzından Ergenekon ve Silivri laflarından başka siyasi bir söylem duyan oldu mu?
***
Böyle bir amaçla siyaset yapılamazdı. Ama DP'nin saftirik delegeleri bu gerçekleri göremediler ve DP'yi sağlam bir zemine oturtmaya başlamış olan Süleyman Soylu'nun elinden alıp iki yaşlı adamın özel amaçlarına tahsis ettiler. Sonuçta bugün DP diye bir siyasi varlıktan söz etmek artık çok zor. Tansu Çiller'in önümüzdeki kongrede liste çıkaracağı söyleniyor. Boş bir gayret. Davranışlarından anlıyorum ki Çiller başından geçen onca tecrübeye rağmen siyasete dair hala pek bir şey öğrenmiş gözükmüyor. Süleyman Soylu gibi pırıltılı bir genci dışlayıp çevresindeki birkaç dinozorla iş tutması ne kadar komik. Korkarım bu çabaları hiç beklemediği yerlerden başına iş açacak. O vakit onu ben de kurtaramam!
***
Kesin olan şey şudur: DP'nin kurtuluşunun bir tek yolu kaldı. Bu partiyi son seçimlerde bir Türkiye partisi haline getiren gerçek DP'li Süleyman Soylu'ya delege iradesiyle geri iade etmektir. Aksi halde bu baş bu yastıktan kalkmaz! Kongreye giden partiden Ege'nin güçlü siyasetçisi Dr. Aytun Çıray istifa ediyor. Benim için çok önemli bir kriterdir. Aytun Bey partisinden istifa ediyorsa o parti bu ülkeye ve siyasete herhangi bir katkı sunma yeteneğine sahip değil demektir.
Yine Adnan Çeltikçioğlu gibi bir marka isim GİK'ten istifa ediyor. DP'nin en genç GİK Üyesi Barış Tarhan istifa mektubunda neler yazıyor: "Milletten uzaklaşmış, karanlık tünellerde seyreden bu trenden inebilme iradesi ve karakterini bana bahşeden yüce Allah'ıma şükrediyorum."
Yine GİK Üyesi Ramazan Özcan da, istifa açıklamasında şunları söylüyor: "DP-ANAP birleşmesi Cindoruk ve ekibi tarafından sabote edilmiştir. Bu çirkin plana bilmeden dahil olduğum için başta Türk milletinden ve rahmetli Turgut Özal'ın manevi şahsiyetinden özür diliyorum."
Durum budur, başka söze gerek var mı?