• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Milletin onurlandığı an budur işte!

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 09.08.2010, 00:00
Bu köşede her vakit yazıyorum. Cumhuriyet'in paradikması, üzerine oturduğu en temel sütun, "Egemenliğin kayıtsız şartsız millette olması" durumudur. Bu temel gerçekte yoksa, cumhuriyette yoktur, cumhuriyetin nitelikleride. Nedir bu temel fikir? Millet kendisini idare edecekleri kendisi belirleyecek. Seçme hakkı milletindir. Milletin önüne seçeneklerin konması en ideal halk yönetimidir. Bunun adına da demokrasi diyoruz. Millet önündeki seçeneklere, özgürce, korkusuzca, kansız ve kavgasız bir ortamda oy verecek. İşlem basit, milletin sandığa attığı oylar sayılacak ve ortaya çıkan millet tercihi başkentte mukim, milletin ana karargahı olan TBMM'ye yansıyacak. Artık millet, yani kurucu iktidar, kendini yönetme ve ülkenin mukadderatı hakkında karar alma hakkını ve yetkisini seçtiği temsilciler eliyle kullanacaktır. Bu temsilciye milletvekili ve hükümet diyorlar. Kuralları onlar koyacaktır. Kayıtsız şartsızdır bu yetki. Hiç kimse kendisini TBMM'nin önünde veya üstünde göremeyecek. İşte cumhuriyet, gerçek cumhuriyet budur.
***
Ama yıllar boyu, en az elli sene birileri bu halkı sürekli olarak kandırdı. Milletin "kayıtsız şartsız" kaydıyla verdiği yetkiyi atanmış bürokrasiye peşkeş çekmek için herkes yarıştı adeta. Bu düzeni sürdürmek için belirli zaman aralıklarıyla askeri darbeler tezgahladılar. Metotlarını son zamanlarda öğrendik, önce milletin çocuklarını gözlerini kırpmadan birbirine kırdırıyorlar. Olmadık provakasyonlarla kaos ortamı yaratıyorlar ve sonra da bir kurtarıcı gibi gelip milletin bütün kazanımlarını, yeteneklerini, cevvaliyetini, kendi kaderine hakim olma kabiliyetini törpüleyip geçiyorlar. Namuslu bilim adamları bu ülkede 27 Mayıs'ı adındaki o haysiyetsiz darbe olmasıydı bugün Türkiye'de, onun ordusu da 30 kat daha güçlü olacaktı diye analizler yapıyorlar.
***
Bu ülkede yaşayan tüm insanların Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür borcu olduğunu düşünüyorum ben. Devlette yuvalanmış, mekanizmasını kurmuş ve kendi yarattığı şartlar olgunlaşınca devletin ellerine verdiği silahı milletin şakağına dayayan o korkunç yapılanmayı devri iktidarında deşifre etmiştir. Ve Cumhuriyet'in yiğit savcı ve hakimlerine de teşekkür borçluyuz. Bu cani çeteyi bağımsız mahkemelerde yargılayabiliyoruz bugün. Bu sadece bir istikrar ve güvenlik meselesi değildir. Bu çetenin etkisiz kılınması bu ülkenin daha demokrat, daha huzurlu ve daha zengin olması demektir. Önümüzdeki dönemleri yaşayanlar bunu görecekler. Ve en nihayet Başbakan Erdoğan'ın YAŞ kararları dolayısıyla sergilediği tutum. Bu tutumun benim nazarımda tek bir anlamı vardır: Bu ülkenin sahibi kim? Bu ülkede milletin borusu mu ötecek, elinde silah olan adamın mı? Ülkeyi halkın seçtikleri mi yönetecek, atanmışlar mı? Anayasa mı daha büyük teamüller mi? Bu soruların cevabı ilk kez dürüstçe verilmiştir. Ve bu cevap şundan ibarettir: Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA