Evet derdim, çünkü 12 Eylül'de oylanacak olan Anayasa Değişikliği Paketi'nde çalışanlarla ilgili getirilen düzenleme devrim niteliğinde bir düzenlemedir. Bir kere memurlar toplu iş sözleşmesi yapmak gibi son derece ileri bir hakkı elde etmiş oluyorlar. Üstelik bu haktan emekliler de aynen istifade ediyorlar. Türkiye'de 10 sene önce memurların bu hakkı elde edeceği söylense herkes gülerdi herhalde. Bundan böyle memurlar da çatır çatır hükümetle pazarlık yapacaklar ve haklarını bir sözleşmeye bağlayacaklar. Ayrıca, çalışanlara, çalıştıkları kurumlarda birden fazla sendikaya üye olma hakkı tanınıyor ki, bunun getireceği bir dolu avantaj olacaktır. Değişiklik maddesi nereden bakarsanız bakın eskisine göre çok ileri bir hak durumunu ifade ediyor.
***
Peki, bu durum bu kadar açık seçik ortadayken bazı sendikalar niçin ısrarla "hayır" vereceklerini söylüyorlar? Sanırım basit bir cevabı var bu sorunun; ideolojik takıntı ve kronikleşmiş Ak Parti karşıtlığı. DİSK gibi sendikalar o eski bağımsız sosyalist kimliklerinden uzaklaştılar. DİSK referandumda hayır vereceğini söylüyor ama bu sendikanın yöneticilerinin neden hayır vereceklerine dair mantıklı bir açıklamasını duyan oldu mu hiç? Utandıkları için olmalı, toplumdan kaçıyorlar. Çünkü adama sorarlar, çalışanlara yepyeni haklar getiren bu değişikliğin neyi eksik ki, 12 Eylül generallerinin sizin kafanızı ezerek yaptığı anayasayı korumaya çalışıyorsunuz? Ayrıca, 1 Mayıs'ı resmi bayram yapan, Taksim'i kutlamalara açan bir iktidara hangi oligarşik gücün baskısıyla muhalefet ediyorsunuz? Bu sorular sorulacaktır.
***
Bu çelişik davranışları gösteren başka sendikalarda var. Mesela KESK'in tutumu. Bu kamu çalışanları sendikası da müfrit hayırcı. Bir taraftan hükümetle toplu görüşme yapıyor, bir taraftan da 12 Eylül referandumunda "evet" çıkacağını hesap ederek hükümetten toplu sözleşme imzalanmasını talep ediyor. İşin gerçeği, bu sendikacıları gördükçe Türkiye'nin demokratik süreçlerinin neden sürekli aksadığını daha iyi anlıyorsunuz. Çünkü, bizim bazı sendikalarımız açıkça oligarşinin ve vesayetçi sistemin koltuk değneği rolünü benimsemiş gözüküyor.
Sonuç: 12 Eylül'de yapılacak anayasa oylaması işçiye, memura ve emeklilere yepyeni ve ileri haklar getirmektedir. O nedenle, ben işçi veya memur olsam gönül rahatlılığı ile "evet" derdim.