• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Taş ve tokat

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 24.03.2011, 00:00
Bir BDP'li milletvekili yerden aldığı taşı polise fırlatıyor, tıpkı bir eşkıya gibi. Yaptığı tam bir çakallık. Görünürde tam bir cinnet hali. Bu milletvekilinin yaptığı ilk eylem değil bu. Daha önce de Meclis'te, çarşıda pazarda, her yerde insanların asabını bozan, kışkırtıcı davranışlar sergilemeyi alışkanlık haline getirmiş bir tuhaf kişi bu adam. Diğer BDP'li milletvekili bir kadın. Olayları önlemeye, toplum huzurunu sağlamaya çalışan bir polis amirine doğru koşarak geliyor ve tokadı patlatıyor. Oysa polis amiri ceketinin düğmelerini iliklemiş ve o kadın milletvekiline saygı gösteriyordu. Bu iki olay öyle geçiştirilecek cinsten olaylar değil. Bu iki olayın bizzat o iki BDP'li üzerinden analizi yapılmalıdır.
***
Taş ve tokat atan milletvekillerinin yaptıklarını cinnet hali diye nitelendirmiştim. Düzeltmem gerekiyor, bu bir cinnet hali eylemi değil. Bu eylemi yapan o erkek ve o dişi milletvekili ne yaptıklarını bilerek ve bir görev bilinci içinde yapmış olmalılar yaptıkları şeyi. Çünkü bırakın milletvekili olmayı, birazcık sorumluluk duygusu olan bir insanın onların yaptığı o korkunç kışkırtmayı yapması imkansız. Bu yaptıkları eylem yaşadığımız eski günlerin bir jeneriği gibiydi sanki. 12 Eylül 1980 öncesi günleri hatırlıyorum. O günlerde sol ve sağ grupların içinde çok ateşli, kitleleri yönlendiren militanlar vardı. Bunlar olaylara yön verirler, ajitasyon yaparlar, kışkırtırlardı. Bu insanların yüzünden bu ülkede 5 bin okumuş genç öldü gitti. Sonra 12 Eylül darbesi oldu. Biz ne gördük biliyor musunuz? O sağ ve sol grupların içindeki kışkırtıcıların hemen hepsi, ya polisin ya jandarmanın ya da istihbaratın adamıymış. Meğerse darbeye zemin hazırlamak için gençleri birbirine kırdırıyorlarmış. Bunu öğrendiğimiz zaman "eyvah" dedik ama iş işten çoktan geçmişti.
***
Bu tecrübe bizim için olağanüstü değerde bir tecrübedir. Şimdi bu tecrübenin ışığında o taş atan ve tokat atan milletvekillerinin eylemlerine bakalım. Ne yapmak istiyorlar bunu yaparak? Sanırım şunu: Kürt çocuklarına, "Korkmayın, askere polise en ağır saldırıları yapabilirsiniz, bakın biz milletvekiliyken hem taş atıyoruz hem de tokat atıyoruz." Diğer bir şey daha yapmak istiyorlar bunlar: Polisi ve güvenlik güçlerini bu aşağılamadan tahrik olup daha sert müdahalelerde bulunmaya zorluyorlar. Polis daha sert müdahale edecek, kan akacak, ölümler olacak, ortalık karışacak, istikrarsızlık her boyutuyla gündeme gelecek. Daha önceki tecrübelerimizin tıpa tıp aynısı.
Şimdi soru şu: Bu BDP'li iki milletvekili aynı kışkırtıcı davranışları bilinçli ve istikrarlı bir biçimde yapmaya devam ettiklerine ve gittikçe de tırmandırdıklarına göre, bu insanlar Kürtlerin adamı olabilirler mi?
Ya da kim bunlar?
Sadece Kürt milletvekili olmadıkları ise çok kesin!


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA