• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Devlet Bahçeli siyaseti

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 04.04.2011, 00:00

MHP 42 yıllık geçmişe sahip siyasi bir harekettir. Bu hareketin kökenlerini aslında 19 yüzyılın ikinci yarısına kadar götürmek mümkün. Mustafa Celalettin Paşa'dan başlayan, Ömer Seyfettin, Ziya Gökalp, Yusuf Akçora, Nihal Atsız ve Erol Güngör gibi çok önemli fikir adamlarını içine alan bu milliyetçi silsile, Türk milliyetçiliğine bugün dahi değerini kaybetmemiş çok önemli eserler kazandırmıştır. 1960'ların ikinci yarısında Türk milliyetçiliğinin siyasi alanda vücut bulması Merhum Alparslan Türkeş'in eliyle mümkün olmuştur. Türk milliyetçiliğinin siyasİ hüviyete bürünmesiyle aslında, bir fikri çölleşmenin de başladığı görülüyor. Türk milliyetçiliği soğuk savaş dünyasında kendisine komünizmle mücadele etmek şeklinde bir misyon belirlemişti. Bu misyonu yerine getirirken çok ağır bir bedel ödedi. En az 3 bin tane MHP'li ve Ülkücü genç, ki çoğu üniversite talebesi veya üniversite mezunu insandı, kara toprağa düştü. Bir de 12 Eylül darbesi gelip üstüne bastı bu hareketin. Niyetim kimseyi eleştirmek değil ama bir husus var ki yıllardır beynimi bir güve gibi yer bitirir. O da şudur: Nihal Atsız'ın ve daha sonra Erol Güngör'ün ölümünden bu yana, Türk milliyetçiliği hareketi, sanat değeri olan, bilimsel değeri olan bir tek eser ortaya koyabilmiş değildir. "Çölleşme" dediğim budur. MHP hem reaksiyoner bir hareketti, hem de bir aksiyon hareketi. "Enerjisini komünizmle mücadeleye verdi" denebilir ama bu haklı bir mazeret olmaz. 3 bin tane genç vatana duydukları kara sevda ile toprağa düşecek, destansı bir mücadele verecek ama bu mücadelenin arkasından sanat değeri olan bir tek roman yazılmayacak, Türk milliyetçiliği fikriyatına katkı sağlayacak bir tek bilimsel kitap yazılmayacak, dillerden düşmeyen bir tek şarkı bestelenmeyecek ve o ülkücü neslin mücadelesini anlatan bir tek sinema eseri ortaya çıkmayacak. Olacak iş mi bu? Bugün, MHP lideri Fethullah Hoca'ya akıl veriyor. Devlet Bahçeli önce dönsün kendisine baksın, başında bulunduğu hareket Türk çocuklarını telef etmek dışında tarihe, Türklük ve Türk milliyetçiliği adına tek bir dikili ağaç bırakmış mı acaba?
***
Gelelim Fethullah Gülen'e: Fethullah Gülen İzmir'den başladığı yolculukla Türk tarihinin tek ve en büyük sivil toplum hareketini oluşturmuş kişidir. Bugün 120 ülkede bine yakın okulun bayrak direğinde Türk bayrağı dalgalanıyor. Okullara gelenleri Atatürk'ün büstü karşılıyor. On binlerce yabancı bu okullarda Türkçe öğreniyor. Fethullah Gülen ve arkadaşları sayesinde öksüz Türkçe bir dünya dili oluyor. Her yıl düzenlenen Türkçe olimpiyatları tüm Türk tarihi içerisindeki en büyük Türkçü faaliyettir. Gelelim içeriye: yıllarca bu ülkenin ruh kökünden uzaklaşmış insanların gazetelerinin, televizyonlarının haberleriyle kulaklarımızdan zehirlendik. Sermayenin sağılmayı bekleyen ineği gibiydik hepimiz. Fethullah Gülen ve arkadaşları bu ülkenin ezilen, horlanan insanlarına özgüven kazandırdı, onları asırların ezikliğinden kurtardı. Şimdi en iyi gazeteyi bu insanlar yapıyor, en iyi televizyonları onlar kuruyor, en itibarlı finans kuruluşlarını onlar yönetiyor. Bu bir Türk Rönesanssıdır, başka bir şey değil. Fethullah Gülen bütün bunları tek bir mantar tabancası atmadan yaptı. Tek bir gencin kanı akmadı bu devasa eserler ortaya çıkarken. İyi niyet ve imanla başarılmış işlere şimdi bizim delilsiz, mesnetsiz bir şekilde kuşkuyla bakmamız isteniyor.
***
Tuhaf bir durumla karşı karşıyayız: Devlet Bahçeli, partisi barajın altında kalacak mı kalmayacak mı tartışmalarının odağındayken ve seçime az bir zaman kalmışken, Fethullah Hoca'ya yönelik eleştirilerde bulundu. "Faaliyetlerini askıya al" diyor. Niçin böyle bir şey söyleme ihtiyacı duyuyor? Bu önemli bir sorudur ve bu sorunun cevabını MHP'liler bulmalıdırlar. Ancak MHP'li arkadaşlarımın üzüleceği bir şey söyleyeceğim, Devlet Bahçeli'nin bu sözü, 1995 seçimlerinde Nusret Demiral'ın "Ezan Türkçe okunsun" sözünden zerrece farklı değildir.
Umarım yanılırım!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA