Kör particilik, saplantılı siyaset tutkusu beni çok rahatsız eden insan halleridir. Bu tiplerden hep uzak durmak istemişimdir. Böylelerinin AK Partili, CHP'li veya MHP'li olması benim için hiç fark etmiyor. Adam siyaseti bir din gibi görüyor ve partisine iman derecesinde bir bağlılık hissediyorsa bu karakterden ülkesini seven bir vatandaş tipi de çıkmaz bana göre. Adama anlatıyoruz, diyoruz ki: "Bak kardeşim, tamam bu AK Parti'yi sevmiyorsun, oy da vermeyeceksin, hakkındır, bunları yap, ancak adamlar mesela sağlıkta olağanüstü başarılar sağlamışlar. Tüm rakamlar, istatistikler bunu söylüyor. İlaç fiyatları neredeyse yarıya indi, kara, hava ve demir yollarında Cumhuriyet döneminin toplamından daha çok iş yapıldı. Şimdi herkes uçağa biniyor, hızlı tren seyahat anlayışımızı değiştirecek biçimde hayatımıza girdi, şimdi bütün bu olanları olmamış mı kabul edelim." Bunları söylüyoruz ya, kör partili adam nefretle yüzümüze bakıyor, söylediklerimize cevap vermiyor. Çünkü onun derdi ülkesinin kalkınması değil, onun derdi birilerini düşman olarak görmek, birilerine içinde nefret hisleri beslemek. Bana göre Türk siyasetinin bir numaralı hastalığı bu.
***
Başta da söyledim, bu hastalık her partinin mensupları arasında yaygın biçimde var. AK Partililerde de var. Mesela CHP aile sigortası, askerlik gibi konularda ortaya projeler koydu. Dört bir ağızdan herkes "kaynak nerde" filan diye bağırmaya başladık. Oysa alkışlamalıydık önce. Kemal Kılıçdaroğlu'na CHP'lileri kafalarındaki laiklik-irtica takıntısından kurtardığı ve siyaseti halkın gerçek sorunları eksenine oturttuğu için teşekkür etmeliydik. Bu hataya düşenlerden birisi de benim, bu nedenle Kılıçdaroğlu'ndan ve CHP'lilerden özür diliyorum. Aslında bu seçim, sonucu belli bir seçim olmakla birlikte rasyonel bir zeminde devam ediyor. Bu gelecek açısından çok önemli bir gelişme. Bundan sonra hiç kimse kutuplaştırıcı değerler üzerinden siyaset yapamayacak, hizmet eksenli ve insan odaklı projeli seçim süreçleri yaşayacağız.
***
Dün Başbakan Erdoğan'ı izlerken aklımdan hep bu düşünceler geçti. Başbakan partisinin seçim beyannamesini açıkladı. AK Parti, Aydın Menderes'in deyimiyle "Mercedes gibi parti". Bu seçime çok güzel hazırlandıkları belli. Bir kere programlarının adını Cumhuriyetimizin yüzüncü yılından mülhem 2023 koymuşlar ki, çok akıllıca. 2023 mottosu artık AK Parti'yle birlikte anılacak. Başbakan açıklamasında polemiklerde yaptı. Buna bu düzeyde gerek var mıydı bilmem ama, iyi çalışılmış, iyi düşünülmüş, iyi tasarlanmış ve kendini bu ülkenin vatandaşı gören herkesi heyecanlandıracak ölçüde gerçekçi, aynı zamanda hayal gücümüzü harekete geçiren bir program 2023.
2023 beyannamesinin 5 başlığı var:
1- İleri Demokrasi
2- Güçlü Ekonomi
3- Güçlü Toplum
4- Yaşanabilir Çevre ve Marka Şehirler
5- Lider Ülke
Hepsi birbirinden ilgi çekici projeleri, bu ana başlıkların altına koymuş AK Parti.
Şimdi öbür partilerin programlarını göreceğiz. Bu programlardaki projelere bakacağız. Doğrusu ben içinde bir vizyon olan, gelecek duygusu olan, zeka olan her programı heyecanla bekliyorum.
Çünkü hepsi bu ülkenin iyiliği için.