Aslında terörle mücadelede teknik olarak işler eskisi kadar zor değil. 10 sene önce hayal dahi edemeyeceğimiz teknoloji harikası araçlar terörle mücadelenin hizmetinde bugün. Mesela Silahlı Kuvvetlerimizin hava unsurları en etkili operasyonlarını gece yapıyorlar. Çünkü sahip oldukları gece görüş sistemleri sayesinde hedefi rahatlıkla görüyor ve vuruyorlar. Öte yandan "heron" diye bir araç var ki, insansız uçuyor ve onlarca saat havada kalabiliyor. Bu araç sessizce bulutların arasında dolaşırken aşağıdaki tüm terörist hareketlerin görüntülerini güvenlik güçlerimizin harekat merkezlerine anında ulaştırıyor. Üstelik heronlar konusunda sanıldığı gibi ne İsrail'e ne de bir başka yabancı ülkeye bağımlıyız. TAİ ve Vestel gibi yerli firmalar bu insansız hava araçlarını yapabiliyorlar.
***
Terörle mücadelede araç gereç sıkıntısı çekilmesi söz konusu bile değil. Türkiye'nin ihtiyacı olan her malzemeyi hem yerli firmalardan hem de başka ülkelerden temin etmesi artık mümkün. Ancak, terörle mücadele uygulamasında çok ciddi bir koordinasyon sorunu olduğu görülüyor. Sabah yazarı Hasan Celal Güzel bu konuyla ilgili birkaç kere köşesinden uyarma ihtiyacını duydu. Terörle mücadelenin koordinasyonun tek elde toplanmasını öneriyor. Hasan Celal Bey devlet tecrübesine çok güvendiğim insanların başında gelir ve bu işleri gerçekten iyi bilir. Yetkinin valilere verilmesinin çok yanlış olduğunu belirtiyor. Nedenleriyle birlikte çözümü de söylüyor: "Terörle mücadele çok geniş bir alanın içinde cereyan ediyor, il valilerin yetkileri kendi sınırlarında bitiyor. Oysa bu mücadeleyi tek bir merkez koordine etmeli, bütün istihbarat oraya akmalı ve teröristi etkisiz kılacak güçleri orası sevk ve idare etmelidir" diyor Hasan Celal Güzel. Söylediği bir başka şeyi de çok önemli buluyorum: Özel Kuvvetler Komutanlığı elemanları ile Polis Özel Harekat Timleri gibi imha edici birimler arasında bir ortak çalışma düzeni kurulmalıdır ve bunlar tek merkezden yönlendirilmelidir. Bu merkezin neresi olması gerektiğini de söylüyor Hasan Celal Bey: Milli İstihbarat Teşkilatı, yani MİT.
***
Bu uyarılara ve önerilere tamamen katılıyorum. Koordinasyon merkezi olarak MİT'i çok uygun buluyorum, zira MİT devletin diğer kurumlarının arasındaki ilişkilerde "nötr" bir teşkilattır. Ketumdur. Çok nitelikle insan kaynaklarına sahiptir. Teknolojiyi iyi yöneten bir kurumdur. Kürt meselesinin sadece terör boyutunu değil siyasi ve sosyal boyutunu da en iyi bilen teşkilattır MİT. Tabii ki hükümete bağlı sivil bir kuruluştur ki bu bile başlı başına tercih sebebidir. Öte yandan MİT'in yeni ve genç patronu Hakan Fidan çok iyi yetişmiş, çok hazırlıklı, inisiyatif kullanma kapasitesi yüksek bir bürokrat. Terörle mücadelede yeni dönemin hassas dengelerinin iyi yönetilmesi gerektiğine şüphe yok. MİT ve Hakan Fidan, bu görev için devletin elindeki imkandır.