Son günlerde bana, herhalde elli kişi Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'ın İzmir Büyükşehir adayı olup olmayacağını sordu. Ben de onlara şu cevabı verdim: "Olmaz!" Niye olmaz? Bunu uzun uzun anlatmak mümkün ama bu soru ve bu sorunun etrafındaki merak bana çok naif geliyor ve doğrusu beni de sıkıyor. Basitçe anlatayım: Binali Yıldırım gibi bir kariyere sahip birisi mevcut siyasi statüsüyle bunca devasa işler yaptıktan sonra, İstanbul veya İzmir fark etmez, belediye başkanı yapılmaz. Bu Binali Yıldırım'ın alın teriyle elde ettiği kariyere de aykırı, meşhur "Peter Prensipleri"ne de aykırı. Devlet ve çalışma hayatının da bir rasyonel tarafı vardır. O rasyoya aykırı bir görevlendirme elinizdeki birinci sınıf bir görev adamının harcanmasına neden olur. İşte tam da bu nedenden dolayı, Binali Yıldırım'a yakıştırılan belediye başkanlığı kendisi için uygun bir görev değildir ve dahi haber vereyim ki böyle bir şey olmayacaktır.
***
Madem konumuz Binali Yıldırım, o vakit biraz onun üzerine konuşalım: Dışarıdan bir göz olarak izlediğim Binali Yıldırım genel bir kamuoyu kanaati olarak da, mevcut hükümetin her üç icraat döneminde görev yapmış ve "en başarılı bakan" sıfatını kazanmış bir siyaset adamıdır. Ona "başarılı bakan" denmesinin nedeni kendi bakanlığına ait işlerde gösterdiği başarılar değildir sadece, Binali Yıldırım, Başbakan'ın ve üyesi olduğu hükümetin genel hedeflerinin içini en hızlı şekilde doldurmuş bir icraat adamıdır aynı zamanda. Burada üzerinde durulması gereken bir husus var: Bu icraatların bir kısmı var ki hem AK Parti iktidarının sürekliliğini sağlamıştır hem de Türkiye'nin yaşadığı değişim ve dönüşümün simgelerini üretmiştir. Bölünmüş yollar, hava yolu ulaşımındaki atılımlar, yüksek hızlı tren gibi bir sınıf atlama vasıtası bu simgelerden bazılarıdır. Sadece bilişim alanındaki olağanüstü gelişmeler bile Binali Yıldırım'ı tezkiye etmeye yeter aslında. Bu tablo, AK Partililer söylemekten imtina etseler de, Binali Yıldırım'ı, Başbakan Erdoğan'ın sahip olduğu ve yetiştirdiği kadronun içinde kendisini en fazla temsil etme yeteneğine sahip tipoloji olarak öne çıkarıyor.
***
Yukarıdaki değerlendirmeleri tam bir soğukkanlılıkla ve bir analiz dikkatiyle yaptığıma emin olunuz. Binali Yıldırım türünden siyasetçiler siyasi hayatımızın merkezinde çok fazla yer almazlar. Çok politikacı gördük, önce Süreyya yıldızı gibi parlarlar ve etraflarına umut vaat ederler, sonra söner giderler. Binali Yıldırım bunlara benzemiyor, bir yandan yaptıkları ile göz kamaştırıcı bir profil sergiliyor, diğer yandan, bir şahsiyet olarak, sürekli yanmaya mecbur bir ampul gibi, mütevazı ama her daim istikrarlı bir biçimde kendi görünürlüğünü sağlıyor.
Bu tür cins adamları değerlendirmek bir sanattır. Başbakan usta bir siyaset sanatkarıdır. Binali Yıldırım, temiz, sadakat duygusu yüksek, sempatik, başarılı bir siyaset adamıdır. Benim önermemin elemanları bunlar, buradan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı çıkıyor mu sizce?
CHP'liler rahat olsunlar...
***
NOT: Yazarımız Hüseyin Kocabıyık yurtdışı seyahatine çıkacağından dolayı yazılarına bir süre ara verecektir...