Siyasi tarihimizde benzeri görülmemiş bir tablo ile karşı karşıya olduğumuza hiç kuşku yok.
AK Parti, Demokrat Parti'nin on yıllık iktidar rekorunu kırarak daha uzun bir iktidar süresini garantilemiş bir parti.
İktidarının onuncu yılında hala yüzde 50 halk desteğine sahip.
Türk siyasi tarihinde yaşanan demokrasi tecrübesinden biliyoruz ki iktidarlar genellikle ikinci dönemlerinde gerilemeye, aşınmaya başlar ve halk kaçınılmaz biçimde yeni iktidar arayışlarına yönelir.
Ama AK Parti siyasi tarihimize yeni bir tecrübe ekliyor. Geçen on yıllık sürede herhangi bir yıpranma emaresi veya bir halk desteği eksikliği görülmeden kendisini 2023 yılına kadar ülke yönetiminde söz sahibi olmaya hazırlıyor.
YÜKSEK BEKLENTİLER
Kongre öncesi hem kongreden hem de Başbakan Erdoğan'ın yapacağı konuşmaya ilişkin yüksek bir beklenti oluştu.
Bunun şüphesiz en önemli nedenlerinden birisi önümüzdeki seçimlerde yine belirleyici parti olacak olması.
2013'te mahalli seçimler var ve bu seçimlerin favorisi şüphesiz yine AK Parti.
Hemen ardından 2014'de cumhurbaşkanlığı seçimleri var ki tarihi bir öneme sahip.
Ve tabii 2015'te genel seçimler.
Bütün bu seçimlerin kaderini dün yapılan AK Parti kongresinin ortaya çıkardığı sonuçlar belirleyecek.
AK Parti'nin siyasi sistemin bugünü ve geleceği üzerindeki baskın gücü ister istemez beklenti düzeyini de yukarıya çekiyor.
Ancak biraz siyasetten anlayan birisi beklenti düzeyini yukarıya çekmenin hiç gereği olmadığını bilebilirdi.
Siyasette sabahtan akşama yeni proje olmaz.
Nitekim Başbakan Erdoğan olağandışı değil, beklenebilecek bir konuşma yaptı.
BAŞBAKAN'IN KONUŞMASI
Başbakan konuşmasına, tabir caizse, damardan girerek başladı. İslamcı şair Sezai Karakoç'un 'Ey Sevgili' şiiriyle başladı konuşmasına.
Peygamberimizi anlatan bir şiir bu.
Böylece salonda çeşitli İslam ülkelerinden gelmiş olan misafirlere ortak değer ve semboller üzerinden bir hoş geldiniz demiş oldu.
İslam dünyasının muhtelif devletlerine atıfta bulunarak bir bakıma liderlik çeperinin Türkiye ile sınırlı olmadığını gösterdi.
Açıkça görüldü ki Başbakan AK Parti kongre zeminini yeni Ortadoğu politikası için bir sunuma dönüştürdü..
Diğer yandan AK Parti gibi bir muhafazakar partinin beslendiği kültür kaynaklarını sıraladı Başbakan.
Ahmet Yesevi'yi, Hacı Bektaş Veli'yi, Mevlana'yı andı.
Necip Fazıl'dan, Nazım Hikmet'ten bahsetti.
Şehit ve gaziler konusuna özel önem verdi.
Benim konuşmada en fazla dikkatimi çeken bölüm AK Parti'nin referansları olarak Osmanlı padişahlarını, Atatürk'ü, Menderes'i, Özal'ı ve Erbakan'ı birlikte andığı bölümdü.
Saydım, dokuz kez Menderes ismine atıf yaptı.
Bu sözleri Başbakan Erdoğan'ın kafasındaki gelecek planını da belirginleştiriyor.
Belli ki Başbakan cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar siyasi alanda kendi dışında herhangi bir boşluk bırakmaya niyetli değil.
NASIL BİR PARTİ
Konuşmada dikkat çeken bölümlerden biri de yaşam tarzı konusunda söyledikleriydi.
Hiç kimsenin yaşam tarzına karışmadıklarını ve karışmayacaklarını kuvvetli bir vurguyla ifade etti Başbakan.
Ancak bir azınlığın yaşam tarzı empoze etmesini de kabul etmeyeceklerini konuşmasına eklemeyi ihmal etmedi.
HEDEF 2071
Başbakan Erdoğan AK Parti'nin 4. Büyük Kongresi'nde açıkça hedef büyüttü. Daha önce AK Parti'nin Cumhuriyet'in 100. yılına denk gelen 2023 vizyonunu, Türklerin Anadolu'ya girişinin 1000. yılı olan 2071'e yükseltti.
Başbakan bu tarihi, gençlere emanet etti.
Bu tarihlendirme kongrede akılda kalan ilginç hususlardan biri olarak yaşanmış oldu.
HÜCRE YENİLEMESİ
Kongrenin onayladığı liste esasen beklentilerin gerisinde bir liste olarak ortaya çıkmıştır.
Oysa Başbakan 'omurga bozulmayacak' demişti zaten.
Nitekim dışarıdan denebilecek beş isim var listede.
Onun dışındaki 13 isim parti kadrolarından merkez karara transfer edilmiş isimler.
Ancak o yeni beş isim özellikleri olan isimler. Her birinin temsil ettikleri kesimler var.
Numan Kurtulmuş muhafazakar kesimleri, Süleyman Soylu demokrat kesimi, Osman Can liberal kesimi, Yasin Aktay düşünce kuruluşlarını ve Ömer Bolat ise yükselen esnaf kesimini temsil kabiliyeti olan isimler.
AK Parti yönetimine bu isimleri taşımak akıllıca bir siyaset gibi görünüyor.
SONUÇ
Şüphesiz AK Parti görkemli bir kongre yaptı.
Ama kongre bittikten sonra insanların bu kongreden bekledikleri pek çok sonucun ortaya çıkmadığı görüldü.
Ancak şüphesiz bu kongre AK Parti'nin kendi şartları ve mantığı acısından tutarlı sonuçlar ortaya koymuştur.
Hem omurga korunmuş oldu hem de kısıtlı da olsa bir hücre takviyesi yapıldı.
Kongreye ilişkin yeni analizlere devam edeceğiz.