• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

İdam cezası tartışması zorunludur!

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 11.11.2012, 00:00
Ben bir demokratım; demokrasinin sadece bir takım hümanist ritüellerden ibaret olmadığını hem demokrasi teorisinin tezlerinden hem de dünyadaki uygulamalardan biliyorum. ABD gibi ülkelerde yaşamışlığım vardır. Avrupa kıtasında demokrasi çok gelişti ve kemale erdi. Hiç şüphesiz Avrupa demokrasisinin bu denli hızlı gelişmesinin arkasında ırk-din-mezhep sorunlarını aşması ve kıtayı bir barış ve işbirliği adası haline getirmesi vardır.
Avrupa'da demokrasinin gelişmesi ve çoğulculuğun yerleşmesi demek Avrupa'nın güvenlik uygulamalarından vazgeçtiği anlamına gelmiyor. Söz gelişi Almanya'da veya Fransa'da devletin güvenliğine dair bir tehdit algılaması olduğu vakit, sorumlu görülenlerin ocağını başına yıkarlar. Yani hiçbir şey dışardan göründüğü gibi değildir Avrupa'da. Ama bu kıtada refahla birlikte demokrasinin kemale erdiğini, dolayısıyla idam cezası gibi ceza biçimlerinin artık söz konusu olmadığını biliyoruz. Kendi varlık alanını bu derece "hijyenik" hale getirmiş bir bölgenin idam cezasını kaldırması ancak saygıyla karşılanır.
Nitekim bu Avrupa kriteri bize de dayatıldı ve AB üyeliği hatırına bizim ceza sistemimizden de idam cezası kalktı. Benim kişisel olarak bundan en ufak bir rahatsızlığım olmadığı gibi idamın kaldırılmasını da destekledim. Ancak, bugün bir demokrat olarak, vatanımı, ülkemin güvenliğini canilerin, hainlerin yaşama hakkından daha çok önemsiyorum. Ve Başbakan Erdoğan'ın gündeme taşıdığı idam cezasının kaldırılması meselesini ciddiyetle ve ülkemizin çıkarlarını göz önüne alarak tartışmamız gerektiğini düşünüyorum.
***
Bu köşede daha önce de yazmıştım, bir İran seyahatimde İranlı yetkiliye İran'ın PKK'sı PJAK'la nasıl baş edebildiklerini sormuştum. Bana gülerek şu cevabı vermişti: "Yakalıyoruz, yargılıyoruz ve bir saat içinde asıyoruz". İran PKK'sını İran bir ay içinde yok edip bitirmişti.
Demem şudur: Demokrat olmak, insan hakları konusunda duyarlı olmak idam cezasına kategorik olarak karşı olmayı gerektirmiyor. Bu bir demokrat için ahlaki bir mesele filan değildir. Öyle olsa dünyanın en iyi demokrasi uygulaması olan Amerika'da idam cezası kaldırılırdı.
Ben, katliam yapmış canavarların cezaevlerinde hala terör üreten bir makine gibi çalışmalarını insanlık için ve demokrasi için en büyük tehdit olarak görüyorum.
Demokraside özne millettir; idamın geri gelmesi konusunda da millet ne derse o olmalıdır.
***
Bu arada açlık grevleri hakkındaki görüşümü okuyucularım bilsinler istiyorum:
Yapılan açlık grevleri veya ölüm oruçları bir PKK eylemidir. Dağlarda Mehmetçiğin şehit edilmesinden, şehirlerde masum insanların havaya uçurulmasından zerre kadar farkı yoktur bu eylemin.
İnsani en ufak bir yanı, meşru herhangi bir veçhesi mevcut değildir.
Güvenlik güçleri PKK'nın canına okuyor, onun için bir başka yerden, insanların duygularını sömürerek ayrı bir cephe açmak istiyorlar.
Bunlarla duygudaşlık kuranlar, bu eylemlere politik anlamlar yükleyenler, bu eylemlere felsefi bir arka plan koyanlar bilsinler ki terörle işbirliği yapmaktadırlar. Onların kim ve neci olduklarının hiçbir önemi yoktur.
Ölebilirlermiş!...
Kendileri bilirler, beni hiç ilgilendirmiyor.
Beni ilgilendiren ve yüreğimi acıtan bu ülkeyi bu itlerden korumak için sabahın köründe dağlarda şehit olan 17 Mehmetçiktir.
Onlara selam olsun...
Milletimizin başı sağ olsun!


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA