Bu köşeyi takip edenler bilirler ki ben Başbakan Erdoğan'a muhabbet besleyen birisiyim. Bu sevginin iki nedeni var:
Birinci neden: Başbakan Erdoğan benim hayatta gördüğüm en iyi insanlardan birisi.
Merhametli, yardımsever, hatırşinas ve vefalı...
Aile değerlerine, aile birliğine, sadakate büyük önem verir. Pek çok yanlış iş yapanı affetmiştir de ailesine sadakatsizlik göstereni asla affetmemiştir.
İkinci neden: Başbakan Erdoğan hangi kritere vurursanız vurun, Türk Milleti'nin son asırda yetiştirdiği birkaç büyük devlet adamından birisidir.
Tayyip Erdoğan asırlık komplekslerimizi yenmemizi sağlayan adamdır.
Atatürk'ün vasiyetini gerçekleştiren...
Doğusu ve batısıyla ülkeyi birleştiren...
Zenginleştiren ve büyüten...
Özgürleştiren bir devlet adamıdır.
Bu ülkenin bütün değerleri onun döneminde katlanarak büyüdü.
Bu yönüyle daha şimdiden dünyanın önemli devlet adamları arasında yerini almıştır Başbakan Erdoğan...
***
Ancak tarihsel kişiliği ve mevcut iktidar gücü Başbakan Erdoğan'a her önüne gelen mevzuya müdahale hakkı vermiyor.
Tayyip Erdoğan gibi bir başbakan toplumdaki en uç duyguların bile kendisine bir faaliyet alanı bulabilmesine imktanımalıdır.
Bir dizi filmin senaryosuna müdahale başbakanın işi midir Allah aşkına?
Ya da böyle bir görüntü, yazımın başında sıraladığım sıfatları anasının ak sütü gibi hak etmiş bir büyük devlet adamına uygun düşer mi?
Başbakan "Muhteşem Yüzyıl" dizisini eleştiriyor.
Dizinin yapımcısını kınıyor.
Buna hiç ama hiç hakkı yok Başbakan'ın; zira devlet elinin altında, talimatı verir, TRT veya Kültür Bakanlığı haremde keyf yapan Kanuni yerine at sırtında fütuhat yapan bir Kanuni portresi sunar vatandaşa...
Vatandaş da notunu kendisi verir.
Nerden bakarsanız bakın, bu dizi eleştirisi ağır ve gereksiz olmuştur.
***
Ayrıca, ben "Muhteşem Yüzyıl" dizisini savunmak ihtiyacı hissediyorum.
Benim ölçülerime göre başarılı bir dizi değil "Muhteşem Yüzyıl."
Ama piyasa şartlarına ve televizyon mantığına göre başarılı. Milyonlara kendini izlettiriyor. TV izleyicisinin ne kadar nazlı ve seçici olduğunu düşünürseniz, bu dizinin piyasa şartlarına göre çok başarılı olduğu anlaşılır.
Öte yandan, "Muhteşem Yüzyıl" dizisinin ihraç edilen filmler içerisinde birinci sırayı aldığı söyleniyor.
Dünya piyasalarında da iş yapıyor bu dizi.
Bu dizinin bir başka özelliği daha var ki, bence asıl onun üzerinde durmak gerekir: "Muhteşem Yüzyıl"ın yarattığı ilgi, Türk sinema ve TV sektörünün yeniden tarihe yönelmesini teşvik etmiştir.
İstanbul'un Türkler tarafından ele geçirilişini anlatan "Fetih 1453" adlı sinema filmi, "Muhteşem Yüzyıl" dizisinin başarısının eseridir.
Bu diziler sayesinde gençlerimiz büyük tarihimizi ve emperyal kültürümüzü tanımaya ve sevmeye başladılar.
90 yıldır başaramadığımız bir şeydi bu. Şu an da birçok firma, konusunu tarihten alan filmler ve diziler çekmeye hazırlanıyor. Seyirci ilgisi çekmiş her dizi-film bir başka yapımın üretilmesine neden oluyor.
Ayrıca yapılan şey sanattır ve sanatın sonsuz bir yorum marjı vardır.
Başbakan kendisini eleştirmek için sipere yatanlara fırsat vermemeli.