Mısır'ın seçilmiş cumhurbaşkanı Muhammet Mursi iktidarda olduğu bir yıl içinde ülkesini iyi yönetmiş midir?
Hayır, kesinlikle hayır! Halkının refahını artıracak, ekonomik konulara ağırlık verecek yerde, yaptığı yeni Mısır anayasasına Müslüman Kardeşlerin parti programını yerleştirmeye çalıştı.
Son derece karmaşık etnik ve dinsel farklılıkların bulunduğu Mısır toplumunun tamamını kucaklayıcı bir cumhurbaşkanı olamadı. Nitekim geçtiğimiz hafta hata yaptığını ve özür dilediğini bizzat kendisi ifade etmiştir.
Bir diğer önemli hatası da eski yönetimden devraldığı yapıyı yönetmek yerine yok etmeyi tercih etmesi ve o yapının da direnip Mursi'yi püskürtmüş olmasıdır.
Unutulmasın ki Türkiye'de vesayet düzenini tasfiye etmek AK Parti hükümetinin neredeyse on yılını almıştır. AK Parti'nin bile onca başarılı hükümet performansına rağmen vesayet aktörlerini tam olarak tasfiye edemediği son Gezi Parkı olaylarında açıkça görülmüştür.
***
Yazıya bir soruyla başlamıştık, bir başka soruyla devam edelim:
Mursi'nin bir yıllık iktidarında başarısız olması, yanlış işler yapması onun askeri bir darbe ile indirilmesini haklı kılar mı?
Asla, bunu böyle düşünenleri darbeci olarak nitelendiriyor ve hatta haysiyet yoksunu ilan ediyorum.
Zira bu darbeyle Mısır halkı yirmi yıl geriye gitmiştir.
2011 yılında Tahrir meydanında bütün dünyaya karşı kendi onurunu elde eden ve kendi iradesiyle bir demokrasi devrimi gerçekleştiren bir halk, yeniden bir askeri darbeyle tüm dünyanın gözünde aşağılanmıştır.
Diğer bir değişle, kendi özgür iradesiyle kendi yönetimini seçmiş olan Mısır halkı İsrail, Batı, Amerika gibi dış güçlerin devreye girmesiyle ve sadece İsrail'i rahatlatmak amacıyla askeri bir darbeyle karşı karşıya bırakılmıştır.
Tahrir'de özgürlüğünü kazanan Mısır halkının bir bölümüne aynı Tahrir'de bu kez kendi milli onurlarını tahkir ettiriyorlar.
Bir millet için bundan büyük ve bu kadar haysiyetsizce bir tuzak kurulabilir mi?
Zavallı Mısır halkı ...
***
Peki ne yapmak lazım?
Türkiye ne yapmalı?
Bir kere dünyada insan haysiyetine değer veren herkes Mısır'daki darbeyi açıkça, hiçbir mazeretin arkasına sığınmadan tel'in etmeli ve lanetlemelidir.
Şu ana kadar ABD ve AB'nin tavrı utanç vericidir ve bütün batı kültür birikimine aykırıdır.
Türkiye ise açıkça en sert tepkiyi vermelidir. Sadece partileri, sağcıları solcuları değil, uçan kuşu dağı taşı Mısır'da darbe yapanları lanetlemelidir.
Madem önemli olan durulan yerin doğruluğudur, o zaman hükümet Mısır'ın darbe rejimiyle irtibatını derhal kesmeli ve Mursi taraftarlarının yanında olduğunu söz ve fiilleriyle göstermelidir.
"Efendim kan akar" diyorlar; ben de diyorum ki, bir millet çiğnenmiş haysiyeti ve iradesi için kan dökmeyecekse ne vakit dökecek o kutsal kanı?
Mısır millet olma sınavından geçiyor vesselam!..