Hayatla boğuşan dört çılgın kadın... Pencerelerinden "plaza life"ın göründüğü orta sınıf hayata sıkışıp kalmışlar. Kimi işsiz, kimi kredi batağında. Hepsi bir çıkış peşinde ama; "Batsın bu dünya" diyecek kadar umutsuzlar. Peki kim mi onlar? "Kadın İşi Banka Soygunu"nun dört kafadarı.
Kısa bir özetle film diyelim: Nihal, Dürdane, Gülay ve Bilge yakın arkadaşlardır. En kötü günlerinde birbirlerine destek olurlar. İçlerinde en zor olan olan Gülay'dır. Hem sağlık hem de maddi sorunlar yaşamaktadır. Gülay bir akşam, ancak banka soyarsa kendini kurtarabileceğini esprili bir şekilde söyler. Başta ciddiye alınmayan bu şaka, aralarında uzayıp gider ve bir soygun planına dönüşür. Yaptıkları planın aksamaması için ellerinden geleni yaparlarken birtakım sürprizler de onları beklemektedir.
ABSÜRTLÜKLER KOMEDİSİ
Ana karakterler dört kadın olunca efsane dizi "Sex and the City"ı hatırlamamak elde değil. Onlar ne kadar Amerikalıysa bizimkiler de bir o kadar yurdum kadını. Nihal, Dürdane, Gülay ve Bilge her an, her durumda karşımıza çıkabilecek kadar gerçekler. Her birinin derdi ayrı olsa da dermanı aynı: Para, para, para! Peki nerden bulunur bu para?
Bankadan. Nasıl alınır bu yüksek meblağ? Soygunla !
Bu filminin komedisini absürtlükler oluşturuyor. Kah duruma gülüyorsun kah bir espriye. Mesela, Bilge'yi annesinin odaya kilitlerken söyledikleri. Ahh o anne yok mu... Ya Dürdane'nin traji komik hali. Erkek uğruna önce rockçı sonra tangocu. Nihal'inse derdi acilen bir koca. Özellikle saydığı o dört "S" kuralı... Yüreğimizin sızlatan da Gülay'ın durumu. Ee o da olmazsa film de dram olmaz. Bu filmin en sevdiğim tarafı son dönemde izlediğimiz ucuz komediler gibi bel altı vurmuyor olması. Zaten ne hikaye buna ihtiyaç duyuyor ne de seyirci.
NEREDE BU ERKEKLER?
Filmin yönetmeni A. Taner Elhan suça bulaşan kadınların hikayesinden tertemiz bir iş çıkarmış. Gerçi ezici bir kadın çoğunluğun oynadığı filmde bir de rolü ve etkisi büyük bir erkek karakter olsa iyi olurdu. Madem ki gişeye oynuyoruz. E o zaman nerede genç kızların/kadınların yakışıklı prensi yönetmenim?
Gelelim oyunculara; Gülay'da Meltem Cumbul her zamanki klasında. Dürdane'yi oynayan Esra Değirmencioğlu rolüne cuk olturmuş. Bilge'de Filiz Ahmet, Nihal'de Özge Ulusoy şaşırtacak kadar iyiler. Meral Çetinkaya, Ayten Uncuoğlu ve Ferit Aktuğ'un da filme katkılarını unutmamalı.
Taff Pictures imzalı "Tamam mıyız?", "Senin Hikayen" gibi kaliteli yapımlar izliyoruz sezon başından beri. 2Kadın İşi Banka Soygunu" da onların son filmi. Kaliteden ödün vermeden art arda bu filmlerin yapımcılığını üstlendikleri için onlara da ayrı bir teşekkür. "Kadın İşi Banka Soygunu"nda gülün, eğlenin, sıcacık bir dostluk hikayesiyle neşelenin. Kaçırmayın derim.
Haftanın Filmi
Sen Şarkılarını Söyle
Yer 1960'lı yılların Amerikası, New York. Manhattan'ın hareketli müzik piyasasında tutunmaya çalışan genç Llewyn Davis, hayatını müzikle kazanmak ve sanatını icra edebilmek için her yolu denemektedir.Coen Kardeşler'in müzikle dramı harmanladıkları film ünlü folk müzik sanatçısı Dave Van Ronk'un hayatından ilhamla yola çıkıyor. Filmin başrollerini Oscar Isaac, Justin Timberlake, John Goodman ve Carey Mulligan paylaşıyor.