• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ŞEBNEM BURSALI

30 Ağustos'tan 9 Eylül'e

sebnem.bursali@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 09.09.2010, 00:00
9 Eylül 1922 günkü İzmir'i hayal edelim hepbirlikte. Kıpır kıpır bir şehir. Tüm sahil boyunca telaştan öte bir panik havasında kendini atacak bir gemi arayan insanların bilinçsizce koşturduğu bir İzmir. Uzak diyarlardan, Türk topraklarını işgal etmek için gelmiş bir başka ülkenin perişan askerleri. Hepsinin yüzü kireç gibi. Emir-komuta düzeninden kopmuş, ne yapacağını bilemeyen asker giysili insanlar!
Kıyıya yığılmış insanların ortak noktası sanki; işledikleri ayıbın yüzlerine vurulmasından kaçmak ister gibi bir çabanın içinde olmalarıydı. İşte; İzmir'in 9 Eylül 1922 günkü fotoğrafıydı bu...
Bir başka fotoğrafı daha vardı görmemiz gereken. Yanan İzmir'in dumanları arasında pırıltılı yüzlerinde zafer tebessümüyle semaya ellerini açmış, Tanrıya dua eden insanların İzmir'i. Hoyratça ellerinden alınmış şehirleri için, işgale uğramış vatanları için gözyaşı döken İzmir. Bu mağdur insanlar, o gün bir milletin tarihiyle beraber İzmir'in de talihinin değiştiğini biliyorlardı. Bu nedenle de sevinçli bir telaş içindeydiler. Bin yıllık mülk, tekrar eski sahibine, asıl sahibine iade ediliyordu.
Dumanların ardından gülümseyen, sevinç gözyaşlarıyla ufka bakan güzel insanlar biliyorlardı ki; Gazi Mustafa Kemal'in ordusu gelmekteydi. Türk'ün ordusu gelmekteydi. Çünkü O; Afyon Ovası'ndan ufka bakıp; "Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri" emrini çoktan vermişti...
Bizi, 9 Eylül'le buluşturan Zafer, Sakarya-Dumlupınar-Kocatepe hattında kazanılmıştı. Bir milletin kader çizgisini belirleyen bir önemdedir bu Zafer.
Türkler, dağılmış, tarumar olmuş bir orduyu, tek bir kişinin etrafında yeniden örgütlemişler ve dünya tarihinin en stratejik savaşlarından birini gerçekleştirmişlerdi. Türk ordusunun, düşmana karşı silah üstünlüğü yoktu. Ama, kararlıydılar; Düşmanı, vatan topraklarından söküp atmaya, emperyalistlere unutamayacakları bir ders vermeye kararlıydılar.
Savaş tarihçilerinin üzerinde mutabık kaldıkları bir sonuçtur; Bu savaşın sonucunu güç dengeleri belirlememiştir. Tek bir kişinin, kafasından çıkan dahice bir strateji belirlemiştir bu savaşın sonucunu. Yani; Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın...
30 Ağustos'u ve Büyük Taarruz ile başlayan süreci askeri zafer yönüyle olduğu kadar, siyasi sonuçlarıyla da ele almak zorunludur. Çünkü bu büyük zafer, Türk milletinin varlığını, yaşama iradesini bütün dünyaya kabullendirdiği bir siyasi zemini de kendiliğinden ortaya çıkarmıştır. Bizi Cumhuriyet'e, Lozan'a götüren sürecin siyasi iklimi, o günkü savaş meydanında hemen hemen oluşmuştur.

Asker ve halk elele
30 Ağustos'tan 9 Eylül'e derken, 9 Eylül 1922 İzmir'ini sizlere fotoğraflarken, bu milletin büyüklüğünü anlatırken duygulanmamak mümkün değil. Üzerinden 88 yıl geçse de, yüzlerce 88 yıl geçse de aynı duygular olacaktır. Sakarya-Dumlupınar-Kocatepe hattında kazanılan zaferin ardından, Uşak, Kütahya, Alaşehir, Salihli, Akhisar, Aydın, Kemalpaşa, Manisa'ya kadar sürüklenen düşman askerini 9 Eylül günü saat 11'de alaşağı ederek hükümet konağına Türk bayrağını asmış ve ulusal kahraman Mustafa Kemal beklenmeye başlanmıştı. 15 günde yürüyerek 600 kilometre yol alınmış, savaşılmış ve 150 bin kişilik düşman ordusu yerle bir edilmişti. Askeri zafer, halk zaferiyle kutsandı. Türk'ün gücü, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni getirdi...

Atatürk'ün İzmir'i
Sizlere hafta başından bu yana bugün başlayacak dev bir yazı dizisinin duyurusunu yapıyoruz. Büyük Atatürk ile 8 yaşında da olsa tanışma şerefine erişmiş araştırmacı-yazar Hanri Benazus'un çok değerli bilgilerini, üstadımız Şevket Özçelik derledi. Bugüne kadar hiçbir yerde yayımlanmamış Atatürk fotoğrafları ve bilgilerinin de yer aldığı bu çok özel dizimiz bugünden itibaren dört gün sürecek. Mustafa Kemal Atatürk'ün ağzından; hayatının en mutlu ve en acı iki gününü İzmir'de geçirdiğini ilk kez öğreceksiniz. Hayatının en önemli iki kadınının İzmir'de olduğunu ve ebedi istirahatgahının bile neden burada olması kararını verdiğini göreceksiniz. (Karısı Latife Hanım ile İzmir'deki Uşakizade Köşk'ünde tanışıyor ve devamında evleniyorlar. Annesi Zübeyde Hanım'ın mezarının Karşıyaka'da olması kararını veriyor.) 8 yaşında tanıştığı, 17 yaşından itibaren de resimlerinin orijinallerini toplamaya başladığı, hayranı olduğu Atatürk ile ilgili tam 4 bin 800 fotoğrafa sahip ve Türkiye'nin en büyük koleksiyoneri bu alanda. 15 Atatürk kitabı bulunan Hanri Benazus, Kurtuluşumuzun 88. yıl anısına bin 200 anı ve binlerce fotoğraf içinden seçtiği bu değerli hazinesini, Yeni Asır aracılığıyla Egeli okurlarına ve Türkiye'ye armağan etti. Kendisine bir kez daha teşekkür ediyor, Şevket Abimizin de ellerine sağlık diyoruz.
Bugün ayrıca; Ramazan Bayramımızın da ilk günü. İzmir ve Ege'nin, Türkiye'nin ve tüm Müslüman aleminin Bayramını kutlar, sağlık, huzur ve mutluluklar dilerim.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA