Koşmaya yeni başlamıştı adımlarım
Düştüm...Bebeğim bir yana, gülüşlerim bir yana
Anneme baktım, yoktu...
Başımda yabancı bir adam
Küçücük göğsümde kocaman elleri
Sakalları deldi geçti pespembe tenimi
Bir oyun sandım, elleri kara kara "öcü" amcalarmış
Bir emzik düğümünde yarıldı bedenim
Altımı ıslattım sandım
Kan kaybında boğuldu insanlık...
Bebektim, çocuk olacaktım, abla olacaktım
Altımdaki bez çıkmadan
KADIN OLDUM BİR BUÇUK YAŞINDA...
Ama ben kadın olmak istememiştim ki...
Anneeeeee...Babaaaaaa...
Işığı açın, uzanamıyorum...
Çocuk pornosuna karşı yakılan bir milyon mum kampanyası ile ilgili yazılmış bir şiir bu. Ne kadar yakıcı kelimeler değil mi? Empati yapın diyeceğim ama bunu söylemeye bile dilim varmıyor aslında.
2006 yılında İzmir Menderes Çatalca Köyünde yaşayan 28 yaşındaki kadın, 17 aylık kızı N.N.B.'li "divandan düştü diye getirmişti hastaneye. Hayati fonksiyonları neredeyse bitmek üzereyken geldiği hastanede, minik N'nin vücudunun her santimetresinde darp ve şiddet izi vardı. Bütün bunların ötesinde; o minicik bedene defalarca tecavüz edildiği tespit edilmişti! 40, 44 ve 66 yaşındaki insan denemeyecek 3 adam, minicik bedenine böylesi kötülüğü yapabilmişti N'ye. Hem de defalarca...
Süt bebeklerine işkence yapabilen, minicik avuçlarında sifaralar söndürebilen ve daha çocuk olamadan KADIN olan (aslında buradaki Kadın kelimesini cinsiyet olarak kullanmıyorum. Çünkü, erkek çocuklarına da tecavüz edildiği bir gerçek) çocuklarımıza bunu yapabilen insan müsveddelerine karşı ne hissediyorsunuz diye sormak isterim size...
Neden bu konuyu açtığıma gelince; Tahmin ettiğiniz gibi iki gündür tartışılan; tecavüzcülerin hadımlığa varacak şekilde cezalandırılmasını isteyen yasa teklifi sebebiyle. 3'ü kadın AK Partili 8 milletvekilinin Meclis Başkanlığı'na sunduğu yasa teklifinde sadece hadım edilmesi istenmiyor. Cinsel suçlarda cezaların ağırlaştırılması olarak genel bir tanım yapabiliriz.
HADIM OLMA MESELESİ
Bu teklifle ilgili tartışmalara ve itirazlara bakıyorum; Hepsi gelip gelip "insan hakları" gerekçesine atıfta bulunuyorlar. Pardon beyler, bayanlar; daha çocuk olamadan kadın-adam olmam zorunda bırakılan çocuklarımızın "insan hakkı" ne olacak peki?
Burada ben sadece devleti suçlayamam. Kendim dahil, bu çocukları koruyamadığımız için bütün toplumu suçlarım. O yüzden de; bu iğrençliği yapabilen insan müsveddelerine verilecek cevanın da "en ağır" ceza olmasını isterim.
Eleştirilerin bazılarına bakıyorum ki; teklifi verenler AK Partili olunca, abuk subuk yorumlara kadar vardırmışlar işi. 2009 yılında o dönem CHP Genel Sekreter Yardımcısı olan Mehmet Sevigen'in de benzer bir teklifi olmuştu. Sevigen bu teklifi, yazımın başında hatırlattığım Menderes Çatalca köyündeki 17 aylık N'nin dramı sonrasında vermişti. Yine; çocuklara tecavüz edenlerin ilaçla hadım edilmesini öneriyordu teklif. O dönemde hem köşemde yazmış hem de desteklemiştim. Dün kendisiyle tekrar görüştüm. Bir CHP'li olarak, AK Parti'lilerin bu yasa teklifini destekleyeceğini açıkça beyan etti. O dönemde bilim adamları tarafından "insan hakları" gerekçesiyle yoğun eleştiri aldığını ancak; halktan telefon-faks-mesaj yoluyla binlerce destek geldiğini hatırlattı. Yani; bu işin ne CHP'si ne AK Partili'si olmaz. Oturulur, tartışılır ama özellikle kendi bedenini koruyacak durumda olmayan bebek ve çocuklara yönelik tecavüz vakalarında en caydırıcı önlemler alınır.
Türkiye'de tecavüz suçuna ortalama 7 ila 10 yıl arasında ceza veriliyor. İskandinav ülkelerinde 1 yıldan ömür boyu hapse kadar, ABD'de eyaletlere göre değişse de yine 1 yıldan ömür boyu hapse kadar cezası var. Konunun "hadım etmeye" dayandırarak saptırmadan, "tecavüze uğrayan bebek ve çocukların insan hakları" düzleminde ele alınması durumunda çok farklı bir tbloya ulaşacağımıza eminim.
Unutmayın. Çocuklara karşı işlenen bu insanlık suçunda hepimizin payı var...