Aydın Sanayi Odası Meclis Başkanı Yalçın Pekgüzel, çok doğru bir çıkış yaptı; "Ege illeri EXPO için el ele vermeli" dedi... Belediye Başkanı olduğu dönemde Nihat Zeybekçi de Denizli'den aynı çağrıyı yapmıştı. Şimdi Aydın'dan bu tür bir çağrı gelmesi beni ziyadesiyle memnun etti. Aklın yolu bir. EXPO 2020'yi İzmir'in kazanması durumunda, yapılacak tüm yatırımlardan Aydın da Denizli de Ege'nin diğer tüm illeri de nasibini alacak. Ege'nin gelişimine önemli katkıda bulunacak bu yatırımlar. Ne diyor Pekgüzel: "EXPO 160 yıldır fuarcılık alanında düzenleniyor. EXPO, düzenlendiği bölgeye 35 milyar dolar katma değer sağlıyor. İzmir'in kazanması durumunda 50 milyon insan İzmir ve bölgeye gelecek, 15 milyonu turist olacak ve Aydın bu işten minimum bir buçuk milyar dolar gibi bir kazanç sağlayacak."
İzmir'e yakınlığı ve potansiyeli açısından en şanslı kentlerden biri olan Aydın'ın, bir yıllık toplam ihracatının 1 milyar dolar olduğunu düşünürseniz, 6 aylık organizasyondan alacağı katkı, hem ihracat hem turizmde 8 yıllık kazanca bedel olacak...
VOB'latmayın!
Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası'nın (VOB) kuruluş aşamalarında Ankara'da görev yapan bir gazeteci olarak, adım adım gelişmeleri takip etmiştim. O dönem Başkan olan Tuğrul Yemişçi'nin, Ekrem Demirtaş'ın ve İzmirli siyasetçilerin gösterdikleri "topyekün birlik" zorlu olsa da sonuç vermiş ve Türkiye, ilk türev borsası olarak Şubat 2004'te Başbakan Erdoğan'ın çaldığı "gong" ile açılmıştı.
Son bir yıldır Yeni Asır olarak çoklukla manşetten bir konunun hem perde arkası gelişmelerini hem de açıklanmayan gerçekleri tüm ayrıntılarıyla vermeye çalıştık. VOB'u, İstanbullulaştırmaya çalışıyorlardı ve biz Yeni Asır olarak buna karşıydık...
Dün, Egeli Sabah'ın Bölge Temsilcisi Sevgili Ünal Ersözlü, köşesinden çok anlamlı bir çağrıda bulundu. Sevgili Ersözlü; VOB'un İstanbul'a taşınmasına karşı, İzmir'in tüm köşe yazarlarının tepki ortak tepki göstermesi çağrısını yaptı. Hiçbir parti ayrımı gözetmeksizin, tüm siyasetçilere, köşelerimizden; İzmir'in en önemli değerlerinden VOB'un İzmir'de kalması için lobi yapmalarını istememiz gerektiğini söyledi ki; çok haklıdır ve hatta eksik kalan noktaları da izin verirseniz tamamlamak isterim;
Sadece gazeteciler ve siyasetçiler mi VOB'a sahip çıkmalı? Sadece İzmir Ticaret Borsası değil, İTO, EBSO, EGİAD, ESİAD, ESİDEF, MÜSİAD, İZSİAD'ın tüm kurumsal yönetimleri ve üyeleri, sivil toplum örgütleri, Büyükşehir ve ilçe belediye başkanları ve Sayın Vali... Hepimizin tek yürek olup, VOB'un İMKB'ye iltihak edilmesi istemlerine direnmemiz gerekiyor...
İzmir, İstanbul'a rakip değil
Nitekim; dün ilk anlamlı çıkış; VOB'un doğal Başkanı ve İTB Başkanı olan Işınsu Kestelli'den geldi. VOB bünyesinde opsiyon işlemleri yapmalarının engellendiğini söyleyen Kestelli, İMKB çatısı altında birleştirilmelerine yönelik "dedikodulara" dikkat çekti ve VOB'un İzmir'den koparılmak istenmesinin kabullenilmez olduğunu belirtti. İzmir'in, İstanbul'un rakibi ve alternatifi değil, tamamlayıcısı olduğu sözlerine kim karşı çıkabilir ki Kestelli'nin...
Aslında bu sorun; 2007'de Hüseyin erkan'ın İMKB Başkanı olduğu dönemde başladı. Erkan; tek hisse senedi vadeli kontrotların VOB'a devredilmesine karşı çıkınca; İTB ve VOB Başkanı Işınsu Kestelli Başbakan Erdoğan ile görüşmüş ve Başbakan "Yasa ne diyorsa onu yapın" talimatı vermişti. VOB'un en büyük ortağı TOBB ve ikinci büyük ortağı İMKB, bundan sonraki süreci yürütürken bu kez de devreye, İMKB yasasının ve yönetiminin değişikliği girdi. İstanbul'un finans merkezi yapılması projesi ve Finans Holding kurulması yönündeki süreçte, İMKB'nin yapısının güçlendirilmesi gündeme geldi. VOB ile birlikte Altın Borsası'nın, İMKB çatısı altına alınması, her nedense ne siyasetçiler ne de finans ve sermaye çevreleri tarafından asla yüksek sesle söylenmedi ama; kulisler hiç durmadı. Ve... Bugüne gelindi...
2005 yılında 3 milyar lira işlem hacminden bugün 441 milyar liralık işlem hacmine ulaşan ve 7 yılda tam 150 kat büyüyen VOB, bugün Türkiye'nin yüz aklarından biridir. Dünyanın 26. büyük türev borsası olarak, 80 bine yakın müşterisi ve 99 aracı kurumu ile, küresel krizden etkilenmemiş, işlem yapan aracı kurumlar tam tersine krizde kar ettiyse, bunda VOB'un güçlü yapısının etkisi yoktur da nedir?
Bugünkü hükümet, özel sermayeyi güçlendirmek için her gayreti ve kolaylığı gösteriyor. VOB da bir özel borsa. İTB, bu borsanın kurucusu ve yöneticisi konumundayken, ne kendisinin ne diğer ortaklar bankalar ve TOBB'un görüşü ve rızası alınmadan bir şey yapılması mümkün değil.
İMKB'nin patronu İbrahim Turhan bugün İzmir'de ve İTO'nun davetlisi. Ev sahibi ve İzmir aşığı Ekrem Demirtaş'ın,konuğuna en doğru iletiyi ve çağrıyı yapacağına eminim. Bir çağrım da; diğer odaların başkanlarına ve Belediye Başkanlarına; Hepinizi, İMKB Başkanı Turhan'ın konuşmacı olacağı İTO Meclis Toplantısı'na katılmaya davet ediyorum. Gidin ve İzmir'in kararlılığını, hep ve tek bir ağızdan iletin Sevgili Başkan'a...