• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ŞEBNEM BURSALI

Magazini küçümseyenlere...

sebnem.bursali@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 31.07.2012, 00:00
Magazin basını küçümseyenlere ben de sadece "gülüyorum."
Magazini sadece sanatçı ve şöhret haberi olarak algılayıp ısrarla yok saymaya çalışanlara da. Magazin, kelime anlamıyla "çoğunluğu ilgilendiren, çeşitli konulardan söz eden bol resimli yayın" demek.
Buradaki "çeşitli konulara" sanat dünyası da girer, siyaset de girer, ekonomi de girer, spor da girer. Geçen hafta en fazla okunan ve fotoğraf olarak izlenen rahmetli Türkeş'in milletvekili oğlunun denizde bir genç kadınla yüzerken görüntülenmesi de siyasetin magazinidir, Kemal Kılıçdaroğlu'nun en son hangi kitabı okuduğu veya hangi filmi izlediği de siyasetin magazinidir.
İşadamı Rahmi Koç'un hangi tekneyi aldığı da ekonominin magazin haberidir. Yani illa ki; skandal haber olması gerekmiyor magazin boyutunda bir haberin değerlendirilmesi için...
Çok kızgınım. Kızgınlığım başta; magazin basınını küçümseyenlere. Yaklaşık 20 yıllık meslek yaşamımda (benim alanım hep siyaset olsa da) muhabirliğimin ilk gününden bu yana magazin basınını hep çok önemsedim. Çünkü; magazinin hayatın her alanında, insanı gülümseten veya düşündüren bir etkisi olduğunu biliyordum.
Magazin gazeteciliği yapan arkadaşlarımı da hep saygıyla andım, anmaya devam ediyorum. Çünkü; çok ciddi ve zor bir iş yapıyorlar.
Arada boyutu biraz kaçsa da; istisnalar kaideyi bozmaz.

Yılın haberi Kahraman'dan
Ve 2012 yılının magazin haberciliğinde hem fotoğraf hem de haber alanında fark yaratan muhabir; ne mutlu ki Yeni Asır muhabiri Kahraman Durak'tır. Pazar gününden bu yana tüm Türkiye'nin gazetelerde, televizyonlarda, twitter ve facebookta en çok konuştuğu fotoğraf-haber, bütün yaz boyunca en düzeyli ve en özel haberleri sizlere ulaştıran Kahraman Durak'tan sözediyorum.
Çeşme Ayayorgi'deki "ses ve ışık tacizi" haberlerini de en önce ve en doğru şekilde yine hep Kahraman'ın kaleminden ve fotoğraflarından okudunuz. Kahraman'ın tekrar tekrar kutluyorum...
Ve; bir çift sözüm de Nurseli İdiz'e. Sanatına hayran olduğum Sayın Nurseli İdiz. Siz, gecesini gündüzüne katarak, aylardır ailesinden, minik kızından ayrı kalarak "sadece ve sadece" işini yapan Kahraman Durak'a "yalancı" diyemezsiniz. Çünkü; Kahraman'ın yazdığı haberin ve haberlerin hepsi, son satırına kadar DOĞRU'dur...

İdiz ve diğerleri...

Ben nasıl sizin sanatınıza laf edemezsem, siz de sadece işini yapan muhabirimin sanatına-işine laf edemezsiniz. Kötü bir dönem geçiriyor olabilir ve bundan dolayı alkol problemi yaşıyor olabilirsiniz. Biz bu haberi verirken sizi incitecek tek bir ifade kullanmadık. Ne sanatınıza ne de şahsınıza olumsuz bir söz söylemedik. Sadece; milyonların sevgilisi olan bir sanatçının, dünyanın neresine giderseniz gidin haber değeri taşıyan görüntülerini haberleştirdik.
Sizin fotoğrafınızı çekmek için 3 metre yanınıza kadar yaklaşan muhabirimi durdurmadığınız halde (o an farkında olacak durumda değildiniz çünkü), hatta kızınızla telefonda konuşup dönmek için para istediğinizi kendi kulaklarıyla duyacak kadar dakikalarca yanınızda olduğu halde müdahale etmeyen yine sizsiniz.
Yeni Asır olarak biz; milyonların hayran olduğu bir sanatçıya karşı, geçirdiği bu zor durumu atlatabilmesi için başta sanat dünyası olmak üzere herkesin yardım etmesi gerektiğini ertesi gün tekrar haberleştirdik ve bugün devamını yapıyoruz. Dünyanın neresine giderseniz gidin; sizin konumunuzdaki bir kişinin bu görüntülerini "niye haber yaptınız" diye kimse sormaz, soramaz, çünkü HABER'dir.
Sözün özü; Kahraman'ı tekrar kutluyorum.
Nurseli İdiz'e de bir çift sözüm var; Gece gündüz sadece işini yapan emekçi gazetecilere bir daha Yalancı demeyin. Bir sözüm de hem kendi meslektaşlarıma hem sanat camiasına hem de topluma aslında; sanatçı kolay yetişmiyor.
Nurseli İdiz'in bugün içinde bulunduğu durumdan belki hepimiz sorumluyuz. Bu değerleri yok saymak, onu dışlamak yerine, içine düştüğü durumdan kurtarmak için hepimiz birşeyler yapmalıyız.
Ben bir şans daha hakettiğine inanıyorum...

VOB için seferberlik

Dünyanın en hızlı büyüyen vadeli işlemler borsalarından biri olan Vadeli İşlemler ve Opsiyon Borsası'nın (VOB) merkezinin İzmir'de kalmasına yönelik sürecin kendisi de borsaya döndü neredeyse. Ankara'dan ve İstanbul'dan gelen haberlere göre VOB "bir gidiyor bir kalıyor!"
Nitekim; yine özel haberleri ve doğru yorumlarıyla fark yaratan Ankara Temsilcimiz Zafer Şahin'in dünkü haberinde VOB'un İstanbul'a taşınmasıyla ilgili bizzat Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın açıklaması "şimdilik" bu durumun olmadığına işaret ediyor. Hükümetin 2023 yılında İstanbul'u dünyadaki en önemli 10 finans merkezinden biri yapma hedefini sonuna kadar destekliyorum. Ama; bu çerçevede VOB'un İMKB ile birleştirilmesinin de sonuna kadar karşısındayım.
Gerçekçi olalım; İMKB'nin güçlendirilmek istenmesi çok doğru ve bunun için VOB da devreye girecek mutlaka. Ama bu; VOB'un tamamen İzmir'den İstanbul'a kaptırılmasını zorunlu kılmamalı. Bu konuda nihai kararı verecek olan hükümettir.
Hükümetin bu konuda, herkesi memnun edecek bir formül hazırlığında olduğunu biliyorum.
Yeni Asır olarak biz en başından bu yana olduğu gibi, sonuna kadar işin takipçisiyiz.
Milletvekilleri, siyasetçiler ve tüm iş alemi de aynı ısrarda olmalı.
Işınsu Kestelli kaptanlığındaki İTB, bu süreçte yalnız bırakılırsa, sonunda herkes üzülecek, bilginiz olsun...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA