• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Ufukta koalisyon görünüyor!

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 21.07.2010, 00:00
Şu günlerde referanduma kilitlendik ama çok yakında seçim var. Pek çok kişiye göre AK Parti 2011 seçimlerinde oy kaybedecek. En çok oyu alsa da, tek başına iktidara gelemeyecek. Bu görüşü savunanlardan biri de ekonomist Atilla Başlar. Başlar'la Ö.Ü.'nde aldığımız dersler sırasında tanıştık. Boğaziçi Üniversitesi mezunu olan Başlar, Hegel'in tez ve antitez döngüsünü Türkiye ekonomisine uyguladığımızda, 2011 seçimlerinde koalisyon çıkacağının görüldüğünü söylüyor.

Şöyle ki: . Hegel'e göre biri kalkar ortaya bir tez koyar, ardından bunun anti tezi üretilir. Bunun da sorunları olunca, birisi kalkar bunun sentezini sunar. Bu döngü Türkiye tarihinde aşağı yukarı 20 yılda bir tekrarlandı. İlk tezi Atatürk, 1923'lerde ithal ikame sanayi tezi ile koydu. Dedi ki: Bizde olmayan ürünleri ithal etmeyelim, ülkede üretelim, bunun için girişimcileri destekleyelim, teşvik edelim, sanayimiz istenilen noktaya gelince de koruma duvarlarını kaldıralım. O yıllarda dünyada da korumacılık yaygın. İkili ticaret anlaşmaları üzerine dayalı bir ekonomimiz var, bugünkü gibi serbest ticaret yok.

ATATÜRK'ÜN TEZİ

Atilla Başlar, "İlk on yıl, tezi ortaya koyanların enerjisi nedeniyle de her şey gayet güzel gidiyor. Yaklaşık iki seçim dönemi işler yolunda. Ama daha sonra yani, üçüncü ve dördüncü seçim döneminde işler yavaşlıyor, sorunlar çıkmaya başlıyor. Bazen çürümüşlük, yolsuzluk şeklinde oluyor bu yavaşlama dönemi. Genellikle de ya içeriden bir şok çıkarak tezin sürmesi engelleniyor ya da dışarıdan bir müdahale geliyor" diye anlatıyor bu süreci. 1929'da dünya buhranını örnek göstererek, "Ne kadar kapalı toplum olursanız olun, dünyada yaşananlar etkiliyor sizi. Sonuçta yine de ithalat yapılıyor çünkü" diyor. 1933'te devletçilik anlayışı öne çıkıyor. Ve 20 yıllık döngü 50'lere kadar uzanıyor çünkü öyle kesin kalıplar yok sosyal bilimlerde. Ayrıca İkinci Dünya Savaşı 20 yılı uzatıyor. Atatürk'ün ortaya koyduğu tezin antitezini Adnan Menderes üretiyor. Diyor ki: "Büyümek, gelişmek, dünyaya kapanarak olmaz. Dış borçlanmayla olur." Aslında Atatürk, ortalama yüzde 9.5'lik bir büyüme sağlamış. Sıfırdan başlayan bir ekonomi için fena değil.

MENDERES'İN ANTİ TEZİ

Menderes'in ilk yılları da gayet iyi gidiyor. Dış borçlanma başlıyor ama yine ithal ikame sanayi devam ediyor. 10 yıl sonra, 1960 darbesiyle onun devri kapanıyor. 1963'te çok partili hayata geçiş, Devlet Planlama Teşkilatı'nın kuruluşu bir dönüm noktasının da başlangıcı. 63 sonrası sentez dönemine denk geliyor. Bu kez Süleyman Demirel çıkıyor ortaya ve onun parlama dönemi. Barajlar kralı unvanını aldığı yıllar. İlk on yıl yine çok güzel gidiyor. Menderes döneminde iç şok yaşanırken 73'te dış şok yaşanıyor. Petrol krizi, Kıbrıs çıkarması ve kesintiye uğruyor süreç. Koalisyon dönemleri başlıyor. 83'e kadar böyle. Sonra darbe. Ekonomi yönetiminde ciddi bir ekip yok. Ve tez-anti tez-sentez dönemi bitiyor.

ÖZAL VE DERVİŞ

1983'te Turgut Özal çıkıyor ortaya ve "Bu iş öyle yapılmaz, böyle yapılır" diyerek başka bir tez koyuyor. O da ihracat odaklı sanayileşme. "Kapanarak ancak bu kadar büyünür" diyerek girişimciliğin ve rekabetin önündeki engelleri kaldırıyor. "Herkes kendi başının çaresine baksın" diyor. Onun da ilk iki seçim dönemi gayet güzel. İkisinin ortasında Cumhurbaşkanı oluyor. Ondan sonra gelenler bir süre devam ettiriyor ama sonraki dönem hep koalisyon. "Koalisyon demek, belirsizlik demek" diyor Atilla Başlar, özellikle girişimciler için. Özal'ın koyduğu yeni tezin, anti tezine 2002'de giriyoruz. Bunu koyan da ABD'den gelen Kemal Derviş. Yüksek faiz, güçlü ekonomiye geçiş programı. Ve iktidara AK Parti geliyor. Tek parti olarak. Ama Derviş'in anti tezini sürüyor. İlk iki seçim dönemi yine güzel. Derken dış şok geliyor, ekonomik kriz. "Üçüncü ve dördüncü seçim dönemi, yani 2011'den 2019'a kadar koalisyon olacak bu döngüye göre" diyor Atilla Başlar. AK Parti en büyük parti bile olsa tek başına hükümet kuramayacak. CHP-MHP koalisyonu olabilir. Yatırım kararları frenlenebilir, istikrar olmayabilir vs. Peki, neler olacak? Yarın devam ederiz.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA