Birileri diyor ki; kadınlar şehirde şort, mini etek, askılı bluz giymesin. O kıyafetleri Bodrum'da, Çeşme'de, plajda giysin. Niye? Çünkü erkekleri kışkırtıyorlarmış, ağızlarından salyalar akmasına neden oluyorlarmış.
Bu düşünce beni çok rahatsız ediyor. Daha doğrusu, kadın vücudu görünce kendini kaybeden erkekleri eleştirmek gerekirken kadınları hizaya getirmeye çalışmayı çok yanlış buluyorum. Böyle düşünenlerin arasında kadın olması beni daha da çok rahatsız ediyor.
Hem niye kendilerini kaybediyor Türk erkekleri kadın bacağı gördüklerinde? Niye başka erkekler, örneğin Avrupalı, Hintli, Japon, Afrikalı erkekler çıplak bir kadın gördüğünde normal davranıyorlar da bizim erkekler anormal davranıyor?
İRADE MESELESİ
Eğer erkekler görsellikten etkileniyorlarsa, hani bazı erkeklerin çok sevdiği tabirle onların fizyolojik yapıları böyleyse, öteki erkekler erkek değil mi? Tabii bizim erkeklerimizin hepsinin hakkını da yemeyelim. Mesela İzmirli erkekler. Onlar etkilenmiyor mu kadın bacağı veya poposundan? Etkileniyorlarsa da, kendilerine hakim olmasını biliyorlar.
Çünkü kendine hakim olmasını bilmek bir erdemdir. İyi bir insanın, irade sahibi olması gerekir. Kadın veya erkek olması fark etmez. Ayrıca neden hep kadından iffetli olmasını bekliyoruz ki? Elbette iffetli olsun, kimsenin itirazı yok iffetli olmaya ama bir zahmet erkekler de iffetli olsun. Onlar da başkalarının kızlarına, kadınlarına göz koymasın, koymamaları gerektiğinin farkına varsınlar artık. Bir çift bacak, açık bir göğüs, göbek gördükleri zaman kendilerini kaybetmesinler. O kadına saldırmayı akıllarına getirmesinler.
NEREYE KADAR TAVİZ?
Evet, rahatsız olan biziz. Pis bakışlara maruz kalan, elle veya sözle sarkıntılığa uğrayan. En kolay çözüm buna maruz kalmamak için kendine dikkat etmek. Ama nereye kadar? Onların bir sınırı yok ki? Bir gün bacak, ertesi gün gerdan, bir başka gün çarşaf oları kışkırtıyor. İzmir'de yaşarken mini şort giyen genç bir kız olarak İstanbul'a geldiğimin ilk haftasında uğradığım tacizler sonucu bir daha mini şort giymemeye yemin etmiştim Eminönü sokaklarında. Ne bileyim ben İstanbul'un her semtini İzmir gibi, hatta İzmir'den daha medeni sanmıştım. Aradan neredeyse 30 yıl geçti. Değişen ne oldu? Dün Eminönü'de mini şort giyilmiyordu, bugün entellerin mekanı Cihangir'de.
Kısacası bugün şortu yasaklayan, yarın pantolonu, öbürsü gün kolsuz bluzu de yasaklar. Zaten yeterince muhafazakarlaştık, daha fazla taviz vermeyelim bu konuda. Hem zaten toplumların görevi, insanlarını eğitmek değil midir? Bizim de erkekleri eğitmemiz gerekiyor. Sadece kadınlardan ahlaklı olmasını beklemek yetmez, erkeklere de ahlak kavramını öğretmek gerekir. İyi bir Müslüman erkeğinden bunu beklemek de hakkımız.