Uludağ'ın güneydoğu eteklerinde bulunan Oylat Kaplıcaları'ndayım. Otelin balkonundan görülen manzara müthiş. Doğa yeşil, sarı, turuncu, kırmızı, kahverengi tonlara bürünmüş. Esen rüzgarla birlikte yapraklar, tutundukları dallardan aşağıya düşerken havada uzun süre dans ediyorlar. Aşağıda dere veya yöreye adını veren kaynak suyu akıyor. Cevizli ekmek, kaymak, tereyağı ve baldan oluşan nefis bir kahvaltı bizi bekliyor.
Buraların her mevsim dolu olması lazım. Otellerde yer bulmakta zorlanmalıyız ama çoğumuzun buralardan haberi yok. Şifalı sudan yararlanmak isteyenlerin yolu düşüyor genellikle. Ki suyu her zaman 42 derece ve debisi hep aynı. Romatizmaya, her tür kemik ve cilt hastalıklarına iyi geldiği söyleniyor.
Ama sadece bu sebepten dolayı orta yaşın üzerindeki turistlerin değil, her yaştan doğaseverin buraya gelmesi gerekiyor. Ayrıca Türkiye'nin en uzun ikinci mağarası (şu an gezilebilir bölümü 700 metre) temizlenerek hazır hale getirilerek Oylat Mağarası ziyaretçilerini bekliyor.
MOBİLYA MERKEZİ
Ama halkın da turizmi sevmesi, işletmeciliği öğrenmesi gerekiyor. Çok lüks olması gerekmez otel ve restoranların. Ama farklı, temiz ve özgün olması lazım. Mesela Oylat, İnegöl'e bağlı. İnegöl Türkiye'nin en önemli en eski ve en büyük mobilya merkezi. Sağlı sollu mağazalarda en kaliteli işçiliğe sahip mobilyalar üretiliyor. Buradaki otel ve restoranlara da bunun yansıması lazım. Plastik veya bildik tahta sandalyeler yerine özgün tasarımlarla, kendine has bir stil yaratılabilir. Ki kaldığımız Yeşil Vadi Oteli bunu, yaptığı köprüyle gerçekleştirmiş mesela. Otelin sahibi, eski belediye başkanlarından Cemal Arık, epey para harcayarak bu farkı yaratmış. İyi de olmuş. Aslında Bursa'nın köyleri birbirinden güzel. Kimileri Yörük, kimileri Gürcü kökenli. Hepsinin bir kimliği var. Biraz özen, istek, niyet ve ardından gelecek eğitimle hak ettiği ilgiye kavuşabilir.
MENDERES HAVZASI
Eğitim şart çünkü. Bu konuda destekler de var aslında. Sivil toplum örgütleri, kalkınma ajansları köylüyü, çiftçiyi, esnafı, halkı eğitmek için sürekli projeler geliştiriyor. Bunlardan biri "Menderes Havzası Yeniköy ve Çatalca Köylerini Destekleme Projesi."
Projeyi hayata geçiren ve finansı sağlayan Ege Orman Vakfı ve İZKA (İzmir Kalkınma Ajansı). Proje ortakları Menderes Kaymakamlığı, İzmir İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, Sosyal Yaşamı Geliştirme Derneği ile iştirakçi kuruluşlar olan Bakioğlu Holding A.Ş. ve Ege TV.
Proje kapsamında Yeniköy ve Çatalca köylerinde öncelikle kadınlardan oluşan 18-45 yaş arasında toplam 80 kişi (57 kadın, 23 erkek), yarısı kuramsal yarısı da uygulamalı olmak üzere 96 saat orman fidanı ve süs bitkileri yetiştiriciliği ile kalifiye orman işçiliği konularında eğitime tabi tutuldu ve eğitim sonunda sertifika aldı.
Artık köylüler, özellikle de kadınlar orman fidanı ve süs bitkileri yetiştiriciliği konusunda uzman oldu. Birçok insana istihdam olanağı sağlandı. Menderes ilçe merkezi ve 18 köyde 20 adet bilinç oluşturma semineri verildi. Böylece ilköğretim ve lise öğrencileri ile ilçeye bağlı muhtarlıklar, tarım kredi kooperatifi üyeleri olmak üzere 2650 kişi, orman varlığının önemi, korunması ve geliştirilmesi konularında bilinçlendirildi.